WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olduğu iddia olunan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

Genel Müdürlüğü adına ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 09/12/2013 gününde verilen dilekçe ile orman alanlarının işgali, ormandan faydalanma ve orman içinde yerleşilmesi eylemi nedeniyle haksız eylemden kaynaklı maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamında ormanlık alanda açma eylemi nedeniyle haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “Kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş; 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır.Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....

      Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “Kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş; 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....

        DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Çeşme Tapu Müdürlüğünün 118 cilt numaralı zabıt defterinin 60. Sayfasında kendilerine iskan hakkı olarak tescil edilen taşınmazların maliki olan ''Kareferya muhacirlerinden Derviş Mehmet bin Demir, Derviş oğlu Demir, karısı Fatma ve oğlu Bektaş'ın mirasçıları olduğunu, Çeşme Tapu Müdürlüğünün 118 cilt nolu zabıt defterinin 60. Sayfasının 59. Sırasındaki ve 61....

        Hukuk Dairesi Başkanlığının 10.03.2014 tarih, 2013/21859 Esas ve 2014/6384 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; [...4721 sayılı TMK'nın "sorumluluk" kenar başlığını taşılan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, davanın anılan madde hükmü uyarınca Hazine yerine temsilcide yanılma sonucu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi, Devletin TMK'nın 1007. maddesi uyarıca tapu sicilinin hatalı tutulmasından doğan zararlardan sorumlu tutulabilmesi için sicilin hukuka aykırı olarak tutulması yeterli olmayıp, zararın da gerçekleşmesi gerekir. Tapu sicilinin tutulması nedeniyle zarar gerçekleşmeden, Devlete başvurulması imkansızdır....

          "İçtihat Metni"Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1989 Karar No : 734 Esas Yılı : 1987 Esas No : 1476 Karar Tarihi : 05/04/989 SİCİLLERİNİN İYİ OLDUĞU ANLAŞILAN DAVACIYA, 657 SAYILI KANUNUN 125.MADDESİ 3.FIKRASININ UYGULANMASI YOLUNA GİDİLEREK BİR ALT CEZA VERİLMESİ GEREKİRKEN DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINDA İSABET BULUNMADIĞI HK....

            Tapu sicillerinin güvenilir ve doğru tutulmasında Devlet sorumlu olduğundan kayıt malikinin davayı kabul etmesinin de önemi yoktur. O yüzden mahkemece 11962 ve 11426 parsellere ilişkin davanın reddi yerine bu istemin de hüküm altına alınması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün BOZULMASINA, 01.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Dava, okul müdürü olan davalının öğretmen olan davacıya olumsuz sicil vermesi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. İdare mahkemesince, önceki yıllar sicillerinin daha iyi olmasına karşın 2002 yılı sicilinde daha düşük not verilmesini gerektiren somut olgu, bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle sicilin iptaline karar verilmiştir. Anayasanın 129/5. maddesindeki düzenlemede belirtilen kusur, hizmet kusuru ile örtüşmekte olup, kamu görevlilerinin kişisel kusur oluşturan eylemleri anılan madde kapsamında değildir. Dava dilekçesinde davalının kişisel kusuru ... sürüldüğüne göre, sicilin doldurulması sırasında davalının şahsi veya keyfi nedenlerle hareket ettiğinin kanıtlanması gerekir.Davalı,davacının sicil amiri durumunda olup yasa ve yönetmelik gereği davacı hakkında sicil belgesi düzenlemiştir. İdare mahkemesinin iptal gerekçesi yaptığı hususlar davalının kişisel kusuru bulunduğunu kanıtlamaz....

                , bu işlem sonucunda davalıya herhangi bir ücret ödenmediğini, müvekkilinin maddi anlamda zarara uğradığını, taşınmazın orman sınırları içinde kalmasından kaynaklı tapunun iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın devlet tarafından giderilmesinin gerektiğini, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin tapu kaydının iptal edildiğine dair kararın kesinleştiği tarihten itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraftan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu