WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazın üzerinde bulunan şerhin lehtarı olan ... oğlu ... ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1139 Esas 2015/194 sayılı Kararı ile İzmir defterdarının kayyım olarak atandığı, yargılamaya kayyımın katılımıyla devam edildiği anlaşıldığından ve davalı Hazine tapu maliki olmadığından, tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmemelidir....

    Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicillerinin tutulması bir takım prensiplere bağlı olup; bunlardan ilki tescil, ikincisi sicilin güvenilirliği(aleniliği), diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise; geçerli bir hukuki sebebin bulunması, bir başka ifadeyle, illetten mücerret olmamasıdır. Oluşan bir sicil kaydının korunabilmesi bakımından, illetini teşkil eden geçerli bir sebebin olması zorunludur. Somut olayda, davalı adına oluşan sicil kaydının hukuki mesnedi, ihale olup; bu da iptal edilmiştir. O halde, ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği sabittir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2018/128 ESAS 2021/344 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : 2- T24 - 3- T25 - VEKİLİ : Av. T21 - Cumhuriyet Cad. Aslan 4 Psj. No;39/12 Merkez YALOVA DAVALI : T22-4840543442 VEKİLİ : Av. AYSEL GÜLLE - [35017- 17105- 24217] UETS DAVA : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) DAVA TARİHİ : 18/05/2017 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2017/169 ESAS SAYILI DOSYASI: DAVACILAR : 1- T26 - 2- T27 - VEKİLLERİ : Av. T28 -Av. ZELİHA HATİCE TURGUT - Valikonagi Cad. Zafer Sk. Modern İs Merkezi No:48 K:2 Nisantasi/ Sisli Şişli/ İSTANBUL DAVALI : T22-Maliye Bakanlığı- Merkez/ ANKARA VEKİLİ : Av. AYSEL GÜLLE - [35017- 17105- 24217] UETS DAVA : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR TARİHİ : 13/05/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 13/05/2022 Yalova 3....

      -TL manevi tazminatın tapunun iptaline yönelik kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkillerine verilmesini talep etmiş, 13.01.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile de fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 197.514,66.-TL maddi tazminat ile 50.000.-TL manevi tazminatın tapunun iptaline yönelik kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, mahkeme kararı ile taşınmazın tapusu terkin edilerek yasalara uygun hale getirildiği, terkin işleminin idarenin herhangi bir tasarrufuna dayanmamakta olup, bir mahkeme kararı ile işlemin gerçekleştiği, bu nedenle idare üzerine atfedilecek kusurun bulunmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/206 ESAS, 2021/127 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun haksız ele geçirilmesi nedenli) KARAR : Anamur 3....

        Mahkemece dava konusu tapunun iptal tarihi de dikkate alınarak bilirkişi kurulu tarafından tarımsal gelir metoduna göre m² birim fiyat belirlenerek, iptal edilen tapunun değeri Dava konusu 7 pafta 907 parsel bakımından belirlenen tazminat miktarı aynı yöreden önceki yıllardan Dairemize gelen dosyalarla uyumlu olup makuldür. Yapılan yargılama, karara esas alınan bilirkişi raporuna göre sulu araziye biçilen değer, kapitalizasyon faiz oranı %4 ve objektif değer artırıcı unsur oranlarının uygun olması, ilçe tarım müdürlüğünün 2016 verileri alınarak hesaplama yapılması sebebiyle ilk derece kararında usul ve esas yönünden hata yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalının istinaf taleplerinin reddi ile başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği şeklinde hüküm kurulmuştur....

        Olayda; uyuşmazlığın davacının 657 sayılı yasanın 64.maddesine 243 sayılı KHK ile eklenen fıkra uyarınca 1984 yılından önceki 6 yıllık sicillerinin değerlendirilerek bir kademe ilerlemesi verilmesi isteminin bu konudaki ilk uygulamanın 1991 yılında yapılacağı nedenniyle reddedilmesinden doğduğu, temyize konu İdare Mahkemesi kararıyla da uyuşmazlığın uygulama tarihi yönünden çözüldüğü anlaşılmış olup, her ne kadar davalı idarece davacının 1.3.1983-15.11.1984 tarihleri arasında askerlik görevi yapması nedeniyle sicil raporlarının düzenlenmemiş olduğu ileri sürülmüşse de, davacının askerlik hizmeti nedeniyle sicil raporlarının düzenlenmediği hizmet yılları atlanarak askere gitmeden önceki ve askerden döndükten sonra göreve başladığı tarihten itibaren düzenlenen sicillerinin 6 yıllık dönemler halinde incelenmek suretiyle, koşulların tutması halinde kademe ilerlemesinden yararlandırılması gerekeceğinden ve bu durum da uygulamaya...

          Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “Kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş; 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez....

            Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

            edildiği, davacı tarafından satış tarihinde payına isabet eden miktarın küçük gösterildiği gerekçesiyle tapu sicilinin yanlış tutulması nedenine dayalı olarak eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu