Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve Devlet aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" uyarınca, istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği, dairemizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. H Ü K Ü M/:Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ... adına tapuda kayıtlı 11 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıyıda kaldığından bahisle tapusunun iptal edildiğini, ancak taşınmaz içerisindeki binanın 2010 yılında yıkımının yapıldığını ve uzun yıllar kullanıma müsaade edildiğini, davada zamanaşımının bulunmadığını ileri sürerek, tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalı, taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptalinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir....

    Maddesine göre Devletin tapu sicil kayıtlarının tutulmasından kaynaklanan bir kusuru bulunmadığı kanaatine varılmakla açılan davanın reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu Sicilinin Tutulmasından Kaynaklanan Tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 26. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme, 27. maddesinde ise; "Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve Devlet aleyhine açılan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile 1957 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmiş ise de karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı kabul edilmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR : Kabul Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Davalı Hazine vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü; Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'nun (1086 sayılı Kanun) 5219 sayılı Kanun ile değişik 440 ıncı maddesi uyarınca, miktar ve değeri 35.800,00 TL'den az olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez....

        "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında uyulan bozma kararı uyarınca yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440 ıncı maddesi uyarınca, miktar ve değeri 35.830,00 TL’den az olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez....

          "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440 ıncı maddesi uyarınca, miktar ve değeri 35.830,00 TL’den az olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez....

            "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440 ıncı maddesi uyarınca, miktar ve değeri 35.830,00 TL’den az olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dosyasının, keşifte görev alan fen bilirkişisi Harita Mühendisi...'...

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile 1957 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmiş ise de karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı kabul edilmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu