Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, 3621 sayılı Kıyı Yasasından kaynaklanan tapu iptal ve kayıt terkini isteğine ilişkin olup; Mahkemece, 28.ll.l997 gün ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtildiği şekilde yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, çekişme konusu taşınmazın kabul kapsamına alınan bölümünün, tanımı 3621 sayılı Kıyı Yasasının 4. ve Anayasanın 43. maddesinde yapılan kıyıda kaldığı saptanmak suretiyle, bu bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında; ayrıca, müstakil bir davaya konu edilebileceği gibi, eldeki davada da istenmesi olanaklı bulunan tapunun iptalinden kaynaklanan tazminat yönünden söz edildiği şekilde bir dava bulunmadığına göre, bu yön itibariyle bir karar verilmemmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/95 E. - 2009/61 K. sayılı ilamıyla 1930 parsel sayılı taşınmazın 1.958 m2 yüzölçümlü kesiminin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline, kıyı olarak kamuya terkinine karar verildiği anlaşılmakta ise de kararda kesinleşme şerhi bulunmadığından ve tapu iptale ilişkin dava dosyası da dosya arasında olmadığından kararın kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamaktadır. Eldeki dava 20.10.2015 tarihinde açılmıştır. Tapunun iptalinden kaynaklanan tazminat davalarının görülebilmesi için tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmiş olmasına gerek yoktur. Esasen, tapu kaydının iptaline ilişkin idarece dava açılmadan önce dahi tapu maliklerinin taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek terkini ile tazminat davasını açması da mümkündür....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ......

        Belediyesi aleyhine açtığı imar düzenlemesinin iptal işleminden kaynaklanan eski hale ihya davasının reddine" karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen dava, imar uygulamasının iptalinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, birleşen davada ayrıca terditli olarak tazminat talebinde bulunulmuştur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden ve özellikle yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporlarından, çekişme konusu 984 parsel sayılı taşınmazın kapanan yolun ihdasından davalı ... Belediyesi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi, bu nitelikteki yerlerin 3194 sayılı Yasa'nın 17. maddesi hükmü uyarınca Belediye adına tescili öngörülmüş ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21. maddesi hükmü de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlemiştir. Somut olayda da; dava konusu taşınmazın anılan yasal düzenlemeler uyarınca kapanan yoldan ihdasen ......

          Mahallesi, 1301 parsel sayılı taşınmazın kök tapu kaydı ile kadastro tutanaklarının ilgili Tapu ve Kadastro Müdürlüğünden istenilmesi gerekir. 2.... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/84 Esas, 2019/573 Karar sayılı tapu iptal ve tescil dosyasının veya kesinleşme şerhli karar örneğinin dosya arasına alınması gerekir. Bu itibarla sözü geçen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamından ...ilçesi, ... mahallesi 302 ada 6 parsel sayılı taşınmaz tapuda taşınmazı 23/09/1998 tarihinde satış ile edinen ... adına kayıtlı iken Hazine tarafından açılan tapu iptal davası sonucu Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2007 tarihinde kesinleşen 2005/490-2006/308 E.K. kararıyla taşınmazın kıyı kenarçizgisi içinde kaldığından tapusunun iptali ve tapu sicilinden terkinine karar verildiği, tapu maliki ...tarafından Hazine aleyhine tapu kaydının iptalinden doğan zararın tazmini için açılan dava sonucu Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/12/2011 tarihinde kesinleşen 2010/309-2011/10 E.K. sayılı ilamı ile taşınmazın arsa bedelinin Hazineden tahsili ile tapu maliki ...'a ödenmesine, taşınmaz üzerindeki bina değeri yönünden ise zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

              HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, davanın tamamen ıslahı ile birlikte icra memurlarının eyleminden ve tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 7. maddesinde; "İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesi gereğince icra memurlarının eylemi nedeniyle T6 aleyhine açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,", 19. maddesinde; "Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar, " ve 20. maddesinde; "Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve Devlet aleyhine açılan tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar, " şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir....

              Kusursuz sorumluluk tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Kusurun varlığı ya da yokluğu, devletin sorumluluğu için önem taşımayıp sadece, Devletin memuruna rücuu sırasındaki iç ilişkide önemlidir. Tapu işlemleri kadastro tespiti işlemlerinden başlıyarak birbirini tamamlayan işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasında kadastro işlemleri bir bütün oluşturduğundan, devletin kadastro işlemlerinden kaynaklanan sorumluluğunun TMK nın 1007.maddesi kapsamında olması gerekir. Davacıya ait taşınmazın tapu kaydının kesinleşen mahkeme kararı ile iptal edilmesinden sonra açılan ve mülkiyet hakkının yitirilmesi karşılığında tazminat talebini içeren iş bu dava, bu niteliği itibariyle adli yargıda görülmesi gerekir....

                nun aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, davacı kurumda kaçak elektrik tutanaklarına itirazları incelemekle görevli merkez kaçak inceleme komisyonu üyeleri olan davalıların, davalı abone ... hakkındaki kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan faturanın usulsüz iptalinden doğan zararın ödetilmesine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar ... ve ... yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalılardan ...'ın zamanaşımı def'inde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Adı geçen davalının zamanaşımı def'inde bulunmamasına rağmen bu davalı hakkındaki davanın da zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalılar ... ve ...'...

                  Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan ve Devlet aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" uyarınca, istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği, dairemizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı verilerek dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. H Ü K Ü M/:Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352. maddesi gereğince; 1- Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarih 564 ve 586 sayılı kararı gereğince güncellenen "daireler arası iş bölümü" gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8....

                  UYAP Entegrasyonu