Maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın T3 yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine, Davanın davalı Hazine yönünden Kabulü ile; davacının hissesine düşen 127.353,00 TL tazminatın tapu iptal ve tescil dosyasının kesinleşme tarihi olan 13/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı T5 vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davacıların zararının oluşmadığı ve dava ön şartının gerçekleşmediği yönündeki istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder....
Hemen belirtilmelidir ki, tapu sicillerinin tutulması bir takım prensiplere bağlı olup, bunlar: Tescil, Sicilin güvenilirliği (aleniliği ), Hazine'nin kusursuz sorumluluğu ve geçerli bir hukuki sebebin bulunması, bir başka ifadeyle, illetten mücerret olmamasıdır. Oluşan bir sicil kaydının korunabilmesi bakımından, illetini teşkil eden geçerli bir sebebin olması zorunludur. Somut olayda; davacılar, Hazineden, 2981 sayılı yasa uyarınca, Tapu Tahsis Belgesi ile 400'er m² yer satın almışlardır. Her ne kadar dava konusu taşınmazın yüzölçümü düzeltilerek miktarı yükseltilmiş, sonra da hükmen taşınmaz ifraz edilmişse de ifraz edilen taşınmaz da yine Hazine adına tescil edilmiştir. Bu durumda, ifraz parseline davacıların 400 m²'ye isabet eden payı taşınmadığına göre davacılar adına tahsis edilen payın taşınmaz üzerinde korunacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken davacıların hak kaybına neden olacak şekilde yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir....
Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/19 E. 2018/49 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Laledere köyü, 147 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 19/04/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2018/260 ESAS, 2021/138 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı ) KARAR : Adana 1....
Hemen belirtmek gerekir ki, Anayasa’nın 40. maddesinin 3.fıkrasında “Kişinin resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da kanuna göre Devletçe tazmin edilir.” hükmü öngörülmüş; 129. maddenin 5. fıkrasında ise; “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur....
Sayılı karar ile “davanın reddi” yönünde karar verildiğini, y erel Mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğini, yerel Mahkeme tarafından Yargıtay bozma ilamına uyularak, davacı dayanağı tapu kaydının daha eski tarihli olduğu ve her iki tapu kaydının iç içe girdiği anlaşılmakla” davanın kabulü ile mükerrer tapu kaydının iptaline, taşınmazın müvekkil adına tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin hak kaybına uğramasının temeldeki sebebinin ise tapu kayıtlarının hukuka aykırı tutulması nedeniyle ortaya çıkan “çifte tapu kaydı” olduğunu, TMK. 1007. maddesi gereğince tapu ve kadastro işlemlerini gerçekleştiren memurların yasaya aykırı eylem ve tespitleri neticesinde oluşturulan çifte tapu kaydı nedeniyle uğramış olduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarara ilişkin devletin kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, buna göre müvekkilinin; şimdilik 5.000,00 TL. maddi zararın (taşınmazın bilirkişilerce tespit edilecek olan güncel bedelinin) zararın meydana geldiği...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kabulü ile toplam 153.165,96-TL tazminat bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ...İlçesi, ......
Ancak, 4721 sayılı TMK'nın 28. maddesi hükmü uyarınca hukuki şahsiyetin ölümle son bulacağı, öte yandan, tapu sicillerinin tutulması ve sicil oluşturulması kamu düzeni ile ilgili olup, hakimin doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu ve eldeki davada davacıların miras payı oranında iptal ve tescil istedikleri gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak davacıların miras payı oranında iptal ve adlarına tescile karar verilmesi gerekirken ölü kişi adına tescile karar verilmesi doğru olmadığı gibi taşınmazın terekeye döndürülmesi de hatalıdır. Öte yandan, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan çekişme konusu 192 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddedildiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olduğu iddia olunan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....
Ayrıca TMK.nun 644. maddesi ise Sulh Hukuk hakiminin müdahalesi ile elbirliği mülkiyetinin ortadan kaldırılabileceğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 3. madde gereğince Tapu Sicil Müdürlerine verilen yetkide bu mealdedir. Hal böyle olunca bu durum tapu sicillerinin oluşturulmasıyla yakından ilgili olup kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkemece ve Dairece re’sen göz önünde tutulması gerekir. Açıkladığım gerekçelerle yerel mahkeme kararı bu sebeplerle bozulmalıdır. Bu nedenlerle Dairenin sayın çoğunluğunun bozma gerekçelerine katılamıyorum. 08.11.2010...