DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T5 sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
Dayanaksız ya da hukuki duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmüştür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı)....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/256 E. 2014/388 karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı T4 tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 348 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 17/02/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-alacak davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... Yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olup duruşma istemi değerden reddedilerek Tetkik Hâkimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı; mirasbırakanları ...ın maliki olduğu 1515 parsel sayılı taşınmazın iptaline karar verilen ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2002/1330 Esas sayılı veraset ilamı ile davalılar tarafından tapuda adlarına intikalin sağlandığını, ... 2....
Mahkemece, tazminat davasının kabulüne, ecrimisil davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından tazminat davasına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mülkiyet Hakkı, Anayasanın 35. maddesi ve bu maddeye uygun olarak çıkarılan kanunlarla korunduğu gibi, 5170 sayılı Kanun ile değişik Anayasanın 90. maddesi ile kanun hükmünde olduğu kabul edilen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 Numaralı Protokolün 1. maddesiyle de güvence altına alınmıştır....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicillerinin tutulması kamu düzeni ile ilgili olup bazı prensiplere bağlıdır. Bunlardan ilki tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliliği), bir diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu ve sonuncusu ise sicilin geçerli bir hukuki nedene dayanması, başka bir ifade ile illetten mücerret olmamasıdır. Gerçekten de, sicilin dayanağının geçerli bir hukuki sebebinin bulunmaması onu TMK'nın 1025. maddesinde belirtilen yolsuz tescil durumuna düşürür. Birinci el konumundaki edinenin iyiniyetli olması neticeyi değiştirmez. Ne var ki; sicil kaydından sicillerin aleniliği ve güvenirliliği prensiplerine dayanarak edinen iyiniyetli iktisap eden yani ikinci el konumunda bulunan kişinin iktisabının korunacağı TMK'nın 1023. maddesi gereğidir. Öte yandan, ikinci el konumundaki müktesibin sicilin dayanağını teşkil eden belgeleri incelemek zorunluluğu bulunmadığı da tartışmasızdır....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicillerinin tutulması bir takım prensiplere bağlı olup, bunlardan ilki tescil, ikincisi sicilin aleniliği, diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması; bir başka ifadeyle illetten mücerret olmamasıdır. Oluşan bir sicil kaydının korunabilmesi bakımından, illetini teşkil eden geçerli bir sebebinin olması zorunludur. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden ve noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden; çekişme konusu 723 ada 9 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın 21.10.2011 tarih ve 381 yevmiye numaralı kayıtla ... Belediyesi adına tam payla 27.09.2011 tarih 163 sayılı ihdas işlemine ilişkin Encümen Kararı ile 1150 ada 2 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın ise 24.01.2012 tarih 420 yevmiye numaralı kayıtla ... Belediyesi adana tam payla 20.12.2011 tarih 239 sayılı ihdas işlemine ilişkin Encümen Kararına dayanarak oluştuğu anlaşılmaktadır....
Tapu sicillerinin tutulması ve doğru sicil oluşturulması kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece bu hususun re'sen gözetilmesi gerekmektedir. Hâl böyle olunca; mahkemece infaz kabiliyeti olacak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, tapu sicillerinin tutulması ve oluşturulması kamu düzeni ile ilgili olup hakim doğru sicil oluşturmakla görevlidir. Nevar ki, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılamaksızın neticeye gidilmiştir. O halde, davalıların bu yöne değine temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/333 E. 2011/113 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çınarcık İlçesi, Ortaburun köyü, 107 ada 70 parsel sayılı taşınmazın malik adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 25/09/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....