WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madde kapsamında yapılan düzeltme işlemine davacının itiraz etmediğini, bu sebeple tazminat hakkı doğmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Değerlendirme ve Gerekçe : Açılan dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Dava konusu edilen taşınmazın davacı tarafından 1.081 m2 olarak 13/10/2016 tarihinde satın alındığı, Kadastro Kanunu 41. Maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi ile yüzölçümünün 951,90 m2 olarak tashih edildiği anlaşılmaktadır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....

    DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekili ile davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Üsküdar 21.Noterliğinin 10.12.2013 tarih ve 41973 yevmiye numaralı Alacak Temlik Sözleşmesi ile Asya Katılım Bankası A.Ş.'nin dava koııusu alacağının devir ve temlik alındığını, Asya Katılım Bankası A.Ş. lehine, malikinin Enver Turan (1/2 hisse) ve Niyazi Turan (1/2 hisse) olduğu İzmir İli, Bornova İlçesi, Ergene Mah., 32 pafta, 342 ada, 198 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 30.03.2007 tarihinde 4719 yevmiye numarası ile 600.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2009/2487 ve 2010/797 Esas sayılı dosyaları ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, İstanbul 10....

    Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

      Davalı ..., tapu kaydına güvenerek çekişmeli taşınmazı temlik aldığını, iyi niyetli 3. kişi olduğunu, diğer davalıları tanımadığını, çekişmeli taşınmazı emlakçı aracılığıyla bulup 150.000,00 TL ödemek suretiyle edindiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, tapu kayıt maliki davalı ... yönünden iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, diğer davalılar bakımından tazminat isteğinin kabulü ile 312.923,22 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Vahap ve Hulisi’den tahsiline karar verilmiştir....

        Öte yandan bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke M.K.nun 1023.maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....

          Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ......... ile ilgili davanın reddine, diğer davalıya ilişkin davanın kabulüne, 64.960,00-TL'nin 10.000,00-TL'sine dava tarihi olan 16/10/2002 tarihinden geçerli, 54.960,00-TL'sinin ıslah tarihi olan 12/09/2003 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tapu sicil müdürlüğünün tazminat ödemekle sorumlu olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava, gerçek kişi yönünden haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine, davalı ... yönünden ise tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

            Şöyle ki; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil-tazminat istekli dava sonunda yerel mahkemece asıl davada davacı Kartal Tapu Müdürlüğünün davasının aktif taraf ehliyeti yokluğundan reddine; birleştirilen davada, davacı ...’ün iptal tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin birleştirilen davada davalılar Tapu Müdürlüğü, ... ve ... yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacı /birleştirilen davada davalı Tapu Müdürlüğü tarafından duruşma istekli ve feri müdahil ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Sema Selçuk geldi, temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi,...

                  UYAP Entegrasyonu