Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....

    DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekili ile davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Üsküdar 21.Noterliğinin 10.12.2013 tarih ve 41973 yevmiye numaralı Alacak Temlik Sözleşmesi ile Asya Katılım Bankası A.Ş.'nin dava koııusu alacağının devir ve temlik alındığını, Asya Katılım Bankası A.Ş. lehine, malikinin Enver Turan (1/2 hisse) ve Niyazi Turan (1/2 hisse) olduğu İzmir İli, Bornova İlçesi, Ergene Mah., 32 pafta, 342 ada, 198 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 30.03.2007 tarihinde 4719 yevmiye numarası ile 600.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2009/2487 ve 2010/797 Esas sayılı dosyaları ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, İstanbul 10....

    Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

      Öte yandan bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke M.K.nun 1023.maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....

        Çünkü, bahsedilen olgular TMK m. 1007 bağlamında devletin kusursuz sorumluluğunu gerektirecek nitelikteki tapu sicilinin tutulması kaynaklı olgular değildir. İddia edilen temlik işlemlerinde ki usulsüzlükler ya da milletlerarası özel hukuk kaynaklı karşılıklılık prensibinin dava konusuyla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, iddia edilen bu hususların devletin tapu sicilinin düzgün tutulmaması sebebine dayalı sorumluluk gerektiren bir yanı olmadığından davanın reddine karar verilmesinde hata yapılmamıştır. II. Manevi tazminata ilişkin istinaf incelemesi sonucunda; Davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat da talep etmiştir. TBK m. 58/1 gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kimse manevi tazminat isteyebilir. Yine, TBK m. 56/1'de bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda zarar görenin manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir....

        Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. ... müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca ... sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde ... sicilinin doğru tutulmasından sorumlu ... müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Davaya konu 3483 ada 6 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan zilyetlik şerhinin lehtarı olan ... ve ... davada taraf olduğuna göre ... müdürlüğüne husumet yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır. Mahkemece davalı ... aleyhindeki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

          Davalı ..., tapu kaydına güvenerek çekişmeli taşınmazı temlik aldığını, iyi niyetli 3. kişi olduğunu, diğer davalıları tanımadığını, çekişmeli taşınmazı emlakçı aracılığıyla bulup 150.000,00 TL ödemek suretiyle edindiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, tapu kayıt maliki davalı ... yönünden iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, diğer davalılar bakımından tazminat isteğinin kabulü ile 312.923,22 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Vahap ve Hulisi’den tahsiline karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil-tazminat istekli dava sonunda yerel mahkemece asıl davada davacı Kartal Tapu Müdürlüğünün davasının aktif taraf ehliyeti yokluğundan reddine; birleştirilen davada, davacı ...’ün iptal tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin birleştirilen davada davalılar Tapu Müdürlüğü, ... ve ... yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacı /birleştirilen davada davalı Tapu Müdürlüğü tarafından duruşma istekli ve feri müdahil ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat Sema Selçuk geldi, temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi,...

              Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/407 E. 2011/177 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çınarcık İlçesi, Ortaburun köyü, 107 ada 59 parsel sayılı taşınmazın malik adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 26/06/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu