Davanın reddine ilişkin olarak verilen Dairece onandıktan sonra karar düzeltme ile; “...bu tür davaların kural olarak kayıt m...ki ya da mirasçıları tarafından açılması gerekir ise de; davacı idarenin Türk Medeni Kanununun 1025. ve 1007. maddeleri ile Tapu Sicili Tüzüğünün 85. maddesi ( yargılama sırasında, 17.08.2013 tarihinde yürürlüğe giren Tapu Sicili Tüzüğünün 74.maddesi ) gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olacağı, TMK.nın 1007. maddesinde düzenlenen sorumluluğun kusursuz sorumluluk olup, bu madde kapsamında Hazinenin tazminat davasına muhatap ve tazminata mahkum olabileceği gözetildiğinde, eldeki davanın açılmasında ve sonuçlandırılmasında davacı idarenin hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Öte yandan; Tapu Sicili Tüzüğü’nün 85. maddesi “Kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması ve yevmiye defterine kaydedilmesi gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın devletin kusursuz sorumluluğuna dayalı tazminat davası olduğunu, bu tür davalarda zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, ancak mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, dava konusu zararı ve tazminat yükümlüsünü 26.06.2019 tarihinde öğrendiklerini, bu nedenle zamanaşımı süresinin henüz dolmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davalarıdır. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf edilmiştir. HMK'nın 355....
Maddesi'' Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece, devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/11/2009 gün ve 2009/4- 383 E. - 2009/517 K. 16/06/2010 gün ve 2010/4- 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle :Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yaptıkları itirazların hiçbir şekilde değerlendirilmediğini, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilamın usul hukukuna aykırı olduğunu,arazinin eğimli olması nedeniyle tarıma elverişli olmadığını, gider durumu en düşük ürünler münavebeye alınmış, gelir hesabı yapılırken yüksek olarak alınmasının yanlış olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının objektif değer artış oranının ve münavebenin hatalı olduğunu, faizin hatalı uygulandığını, nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir....
Maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü'nce yapılan bu düzeltmenin o dönemde bahse konu taşınmaz malikinin Hazine olmaması nedeniyle Hazine'nin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir. C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/02/2022 tarihli, 2021/136 Esas ve 2022/131 Karar sayılı kararıyla; “Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda inceleme ve keşif yapılmış, fen bilirkişi heyeti taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın hesap hatasından kaynaklandığını, hesaplamadan kaynaklı olarak parsel alanının hatalı tescil edildiğini, parselin zemin durumu ile paftasının çakıştırılması sonucunda herhangi bir uyumsuzluğun olmadığını raporunda belirtmiştir. Davacının tapu sicilinin yanlış tutulmuş olması nedeni ile tazminat hakkının doğduğu tespit edildiğinden, Yargıtay 20....
TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/15 ESAS, 2022/134 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen Tazminat KARAR : İnegöl 2....
İstinaf Sebepleri Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca zararın oluşması için tapu sicilinin tutulmasından zarar doğmuş bulunması, memurun hukuka aykırı eylemi olması, zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunması ve zararın tapu sicilinin hukuka aykırı biçimde tutulmasından doğması hususlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Mahkemece, davacının açtığı tapu iptali ve tescil davasının 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle ret edildiği ve bu kararın onanarak kesinleştiği, dava tarihi itibariyle kanunda öngörülen hak düşürücü süre geçtiğinden davacılar lehine mülkiyet hakkının doğmayacağı, buna bağlı olarak tazminat talep edilemiyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı gerçek kişi vekili tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....
Hükmü öngörülmüş, keza Anayasanın 129 ncu maddenin 5 nci fıkrasında “ memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan ... tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği” açıklanmıştır. M.K.nun 1007 nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan ... zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır.Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez.Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Anılan ilke 27.3.1957 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile benimsenmiş, B.K.nun 55 nci maddesindeki sorumluluğun kusura dayanmadığı 22.6.1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile de tekrarlanmıştır....
Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/635 E. 2013/466 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacısı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Nilüfer İlçesi, Tahtalı köyü, 155 ada 252 parsel sayılı taşınmazın 563,43 m2'lik kısmının davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile yeniden tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 02/07/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı T3'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....