Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir....

    Mahkemece, "taşınmazlarda bir çok kişinin baba adı yazılmamış yahut sehven yanlış yazılmış ise de celp edilip incelenen belgelerden davacı tarafın iddiasının doğru olduğu" nedeniyle hüküm fıkrasında belirtilen şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapuda isim tashihi isteğine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile isminin düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olduğunun kesin olarak saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir....

      Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

        olması gereken 1327 parsel, 5178 metrekare; 5178 metrekare olması gereken 1328 parsel ise 11.508 metrekare olarak tapu kütüğüne yanlış tescil edildiğini, aradaki fark 6.330 metrekarelik taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufunda olan yermiş gibi belediye tarafından imar uygulamasına dâhil edildiğini, T4 adına tapu kaydının oluşturulduğunu, bu taşınmaz milli emlak müdürlüğü tarafından 10.10.2002 tarihinde ihaleye çıkarıldığını, müvekkili tarafından da ihaleye girilerek 7.600.TL karşılığı satın alındığını, müvekkilinin gerek satın almış bulunduğu ve gerekse önceden adına kayıtlı olan hisselere tekabül eden taşınmazı sattığını, Antalya 4.Asliye Hukuk Hâkimliğinin 1998/458 Esas, 1999/509 karar sayılı ilamı gereğince 11.508 metrekare olması gereken parselin tapu kütüğüne yanlış yazılan metrekare miktari düzeltilince, alıcıların satın almış bulunduğu ve uygulama ile bu taşınmaz üzerine oturan bölümü mükerrer olması sebebi ile iptal edildiğini, taşınmaz miktarlarında azalma olduğunu, (Antalya 1...

        Hukuk Dairesinin 06.09.2014 gün 2014/7200 E. - 2014/21074 K. sayılı ilamı Hazinenin TMK’nın 1007. maddesi uyarınca tazminat ödemekle sorumlu bulunduğuna ilişkin olduğu halde mahkemece sahte vekaletname ile yapılan satıştan kaynaklı davacının gerçek zararı bilirkişi incelemesiyle belirlenmeden resmi satış akit tablosunda yazılı satış bedeli ile tapu harcı toplamının Hazineden alınmasına yönünde hüküm kurulması doğru değildir. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

          Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, dava tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine ve bu değere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; karar dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinin esas alınacağı kabul edilmektedir. Mahkemece, tapu kaydının iptaline karar verilen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/285 sayılı dosyası getirtilmediğinden hükmün ne zaman kesinleştiği anlaşılamamaktadır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2019/750 ESAS, 2021/393 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Kütüğünün Tutulmasından Dolayı Devletin Sorumluluğu) KARAR : Mut 1....

            Maddesi gereğince tazminat talebine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu