Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl dava taşınmazın tapu kaydında bulunan orman şerhinin kaldırılması; olmadığı takdirde tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan (TMK.1007 md. ) tazminat talebine; birleştirilen dava ise kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali istemine ilişkin olmakla birlikte Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, yalnızca davalı Hazine tarafından TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak hükmedilen tazminat yönüyle temyiz edilmiş ve sadece bu yöne ilişkin olarak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nce bozulmuş olmakla; temyiz inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü ve 07.07.2020 tarih ve 2020/173 sayılı Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu kararının 3. maddesinin B/b bendi uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 1007. maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilinin zarardan sorumlu olunmadığına ilişkin yapılan istinaf sebebinin incelenmesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur....

    Tapu sicilinin tutulmasında kişi çıkarlarının korunması bakımından uyulması gereken kurallar tapu mevzuatı ile sınırlı olmayıp, bu mevzuat dışındaki hukuk kurallarına ve hukukun genel ilkelerine de uyulması gerekmektedir. Tapu müdür ya da memurlarının ihlal ettikleri hukuk kuralları ister genel olsun ister salt sicilin tutulmasıyla ilgili olsun her iki halde de ortaya çıkan sonuç tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmuş olmasıdır (Dr.Lale Sirmen, Tapu Sicilinin Tutulmasından Doğan Zararlardan Devletin Sorumluluğu, Ankara, 1976 Sh. 63 vd). Bu nedenle sicilin hukuka uygun tutulması kavramı tapu mevzuatına uygunlukla sınırlı bir kavram olmayıp, hukukun genel ilkelerine uygunlukta gerekmektedir. Bunun dışına çıkan her hukuka aykırı davranıştan Devletin sorumluluğu asıldır....

      Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

      SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın klasik bir TMK 1007' ye göre tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davası olmadığını, söz konusu taşınmaza dair bir kamulaştırma iddiası bulunduğunu, buna göre taşınmaz miktarındaki eksilme bir tapulama işleminden kaynaklı olamayacağını, yapılan bir kamulaştırma işlemi varsa bunun karşılığının da ödendiğini, evvelki malike davanın ihbarı ile davayı takibinin sağlanmasını talep ettiklerini bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2006/218 E.- 2007/20 K. sayılı kararı ile ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 2007/6523 E.- 6370 K. sayılı kararı ile 08.10.2007 tarihinde onanarak kesinleştiği, malik ... tarafından tapu kaydının iptali ve adına tescili istemli olarak açılan davada ise Seferihisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/227 E.- 2008/355 K. kararı ile tapu kaydının ... üzerinden iptali ile ... adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 11.11.2009 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 19.12.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir....

        Dava, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, 07.07.2020 tarih ve 2020/173 sayılı Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulu kararının 3. maddesi ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.09.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kapatılmasına karar verildiğinden her ne kadar dava dosyası karar düzeltme incelemesi nedeniyle Dairemize gönderilmiş ise de aynı maddenin B/ğ bendi uyarınca karar düzeltme inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 03.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 14.03.2007 gün ve 70-102 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat davası (TMK. 1007 md.) niteliğinde olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın tahsili istemi ile açılmış tazminat isteğine ilişkin olduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmesine, 09.09.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu