Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kurumun, sözleşmenin feshini düzenleyen yukarıda belirtilen hükme aykırı davranıldığı gerekçesi ile 2014/20244-32685 Sözleşmeyi feshetmesinde, tazminat ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı bulunmamaktadır. Fesih hakkının kötüye kullanıldığından da söz edilemez. Davacı eczacı bu hükmü kabul ederek sözleşmeyi imzaladığına göre, kar mahrumiyeti iddiasında bulunarak tazminat isteyemez....

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki 13/12/2013 tarihli birinci sözleşmenin 13. maddesi uyarınca etkinliğin gerçekleştirilememesi sebebiyle davalının sözleşme bedelinin %100'ünü sözleşmenin 13/2. maddesi uyarınca sözleşme fesih tazminatı olarak davacıya ödemle yükümlülüğü bulunduğu, davalı tarafça davacıya bu sözleşme için 31.860 Euro peşinat ödemesinin yapıldığı yine tarafların ticari defterlerine göre 25.000 Euro karşılığı ödemenin yapıldığı, sözleşmenin 13. maddesi uyarınca davacının talep edebileceği tazminat miktarının 106.200 Euro olduğu, bu bedelden peşinat olarak ödenen 31.860 Euro ve daha sonra ödenen 25.000 Euro düşüldüğünde (106.200 Euro - 31.800 Euro - 25.000 Euro = 49.340 Euro) 49.340 Euro alacak miktarının kaldığı, ikinci sözleşmede ilk sözleşmenin fesih edilmesi sebebiyle ödenen 30.000 Euro'nun cezai şart olarak anlaşıldığı kalan 1.860 Euro'nun ikinci sözleşmenin peşinatı olarak kabul edildiği, ilk sözleşmedeki tazminat...

      Sözleşmenin ihlal edilmesinden dolayı kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bent gereğince kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2001 ve 16.09.2008 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davalı ... mirasçıları aleyhine açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... İnşaat Ltd.Şti. aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair verilen 20.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 25.12.2001 tarihli dilekçesi ile davalı yüklenicinin 1.11.1994 tarihli yazılı satış sözleşmesine dayanıp tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiştir. Davalı yüklenici davaya cevap vermemiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesi kapsamını aynen tekrarla, birleşen Anadolu 18 asliye hukuk mahkemesi davası eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali, sözleşmenin iptali dolayısıyla tapu iptal ve tescil, bu talep kabul görmediği takdirde tazminat istemine ilişkin alacak davası olup davanın terditli olarak açıldığını, mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın tazminat talepleri dışındaki taleplerinin reddine karar verildiğini, sicilde değişiklik yaratacak taşınmazın aynına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle ilamın takibe konulması için kesinleşmesi gerekmediğini beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklıların davacı-borçlu hakkında Anadolu 29....

          nin arsa sahibi olarak davalı ... arasında 30.10.1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını davalı yüklenicinin inşaatı süresinde bitirmediğini ancak davalı 3. kişilere devirler yapıldığını, bu nedenle sözleşmenin feshini, 3. kişilere devredilen tapuların iptalini ve kira tazmınatına karar verilmesini talep etmiş, ıslahla tazminat talebini menfi zarar olarak değiştirmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece sözleşmenin feshi ve tapu iptali taleplerinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 15....

            Dava, sözleşmenin fesih bildiriminin iptali, sözleşmenin tapu kaydına şerh verilmesine ve tazminat isteğine; karşı dava inşaat sözleşmesinin feshi, müdahalenin men'i ve tazminat; birleşen...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/196 E. - 2015/66 K. sayılı dosyada dava, inşaat sözleşmesinin tapuya şerhi, birleşen ........ sayılı dosyada ise dava inşaat sözleşmesinin tapuya şerhi isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.01.2019 gün ve 2019/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/7/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/07/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacı vekilince açılan, asıl dava tapu iptali ve tescil, tazminat, sözleşmenin feshi ve sair, birleşen dava iflas şerhinin kaldırılması, tespit, tazminat, sözleşmenin iptali davası sonucunda mahkemece asıl ve birleşen 2018/395 E. sayılı davanın kısmen kabulüne, diğer birleşen davaların karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, verilen kararın müdahil ... İnşaat Taşımacılık Pazarlama Sanayi Ticaret A.Ş., asıl dava da davalı birleşen davalarda davacı ... ve asıl davada davacı birleşen davalarda davalı Müflis ... İnşaat Proje Müh. Müş. Ticaret Sanayi A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2021/6412 Esas, 2022/3004 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı asıl davada davalı birleşen davalarda davacı ... vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....

                KARAR Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, 395.000.00.TL bedelli gayrımenkul satışı için satıcı davalı ile dava dışı alıcı ...' ı anlaştırıp 12.06.2010 tarihli emlak satış sözleşmesini imzalattığını, sözleşmenin 5. maddesine göre, taraflardan herhangi biri bu anlaşmadan vazgeçmesi halinde kendisine hakkı olan %6 + KDV hizmet bedeli ile birlikte 20.000.00.TL tazminat ödeyeceğini, davalının hiçbir gerekçe göstermeksizin 17.06.2010 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini ve satıştan vazgeçtiğini buna göre davalının kendisine 47.960.00.TL ödemesi gerekirken ödememesi üzerine yaptığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                  Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava sözleşmenin feshi, yüklenici tarafından arsa sahibi aleyhine açılıp birleşen dava sözleşmenin aynen ifası, yapı ruhsatı alınması için yetki verilmesi, tapu iptali ve tescil ile gecikme tazminatı ve dairelerin zamanında satılamaması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay bozmasından sonra, sözleşmenin feshine ilişkin asıl davanın tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilip yargılamanın yürütülmesi nedeniyle birleşen dava, asıl dava haline gelmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu