WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın vaat borçlusu olarak satış vaadi sözleşmesini âkit olarak imzlayabilmeleri mümkün olup bu sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte, sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez; zira, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davalarda tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verebilmek için, sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Somut uyuşmazlıkta ise; davalıların murisleri/vaat borçluları ... ve ..., taşınmazların kayıt maliki olamadıkları için mülkiyetin devri isteminin ifa olanağı bulunmamaktadır. Ancak, davacı sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması nedeniyle 818 sayılı Borçlar Kanununun 96. maddesine (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 112. Maddesine) dayanarak vaat alacaklısı, vaat borçlularının mirasçılarından/davalılardan, verdiklerinin iadesini veya tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun taahhüdünü ihlal etmesidir....

    Mahkemece sözleşmenin 2013/4242-15964 14.10.2004 tarihinde feshedilmiş olup,feshin iptaline ilişkin davanın 23.12.2004 tarihinde açıldığından davacının talep edebileceği tazminat alacağının 5 aylık döneme ilişkin bulunduğu belirlenerek bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki matbu sözleşmeninsözleşmenin feshini gerektiren hususlar” başlıklı IV. Bölümünün 1. maddesinin h bendi “reçetelerde tahrifat yapıldığının teftiş raporu ile belirlenmesi” halinde eylemin “7 yıl” süre ile sözleşmenin feshini gerektirdiğinin belirtildiği bu nedenle sözleşmenin davalı kurum tarafından (7) yıl süreyle feshedildiği, davacı tarafından bu konudaki muarazanın giderilmesi için Adıyaman 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2005/165 esas,2005/217 karar sayılıdosyası üzerinden açılan davada neticeten “muarazanın önlenmesine” karar verildiği, verilen bu kararın Dairemizce onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır....

      Somut olayda; hile iddiası ile sözleşmenin iptali istendiğine göre, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesine göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        , taşınmazın müstakilen binayı yapabilecek konumda olmadığı, imar durumu verilmediği, komşu parsele tevhit şartı taşıdığı, plan tadilinin gerekli olduğu, sözleşmenin üzerinden 5 yıl geçtiği halde inşaata başlanmadığı, baştan geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/534 E. sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesindeki talebin 01.12.2016 tarihli sözleşmenin feshi ve medula sisteminin kapatılması işlemine karşı, işlemin haksız olması sebebiyle sözleşmenin süresiz feshinin iptali ve maddi tazminat talebine ilişkin olduğunun görüldüğü, muarazanın giderilmesi talebine yönelik eldeki dava ile bahse konu dava arasında derdestlik bulunduğu, diğer davanın daha önce açıldığı, eldeki davada sözleşmenin feshi işleminin iptali ve davacının yeniden medula sistemine alınması talepleri yönünden derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tazminat talebinin ispatlanamadığından reddine karar verildiği, bu karar yönünden bir istinaf nedeni ileri sürülmediği, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/692 Esas KARAR NO : 2018/378 DAVA : Sözleşmenin İptali, Menfi Tespit ve Maddi Tazminat DAVA TARİHİ : 23/09/2016 KARAR TARİHİ : 16/05/2018 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan işbu davanın, işlemden kaldırıldığı 15/02/2018 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından; Dosya incelendi....

              Somut olayda vaad borçlusu davalı tarafından sözleşmenin geçersizliği ileri sürülmediğine ya da sözleşmenin irade fesadı nedenleriyle iptali savunulmadığına göre sözleşme konusu payların belirlenerek tescil istemi hüküm altına alınması gerekir. Davanın yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu şekilde kabulü doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.2.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat, zilyetliğin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu iptali ve tescil veya tazminat, zilyetliğin tespiti istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

                  Mahkemece, sözleşmenin 2.maddesinde belirlenen komisyon ücretinin ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, anlaşmazlığın sözleşmenin 4.maddesine dayalı olup, bu maddede belirlenen ücretin komisyon ücreti olmayıp ceza-i şart niteliğinde olduğu, bu itibarla davacının ceza-i şarta dayalı olarak ücret istemesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 5.11.2006 tarihli sözleşmenin 2.maddesi ”alıcı sözleşmeyi sağlayan anahtar emlak’a satış bedeli üzerinden 2.500 YTL komisyon ücreti ödeyecektir.”, 4. maddesi ise “taraflardan herhangi birisi sözleşme şartını yerine getirmediği takdirde diğerine 20.000 USD ceza-i tazminat ödeyeceği gibi anahtar emlak’a satış bedeli üzerinden %4 + KDV komisyon ücreti ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmünü ihtiva etmektedir. Kabulün aksine, sözleşmenin 2.maddesine göre ücretin ödendiğine ilişkin tarafların herhangi bir beyanı olmadığı gibi, bu yön dosya kapsamı ile de sabit değildir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.08.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, kademeli tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, kademeli tazminat talebinin kabulüne dair verilen 08.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise davaya konu taşınmazların rayiç değerinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı arsa sahibi ..., harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı arsa sahipleri ... savunmada bulunmamışlardır....

                      UYAP Entegrasyonu