Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava davalı- birleşen dava davacı vekili istinaf dilekçesi ile, sözleşmenin iş sahibi tarafından feshedildiğini, fesihte kimin haklı kimin haksız olduğunun tartışılmadığını, taraflarınca feshin haksızlığının kanıtlandığını, fesih haksız olduğundan tazminat talep edilemeyeceğini, sözleşmede davacı iş sahibinin asansör kuyularını uygun şekilde yazılı tutanakla yükleniciye teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 14....

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, düzenlenen sözleşmede menfi zarar ile birlikte müspet zarar istenebileceği yönünde açık bir hüküm bulunmadığı, davacının sadece menfi zarar talep etme hakkına sahip olduğu, müspet zarar kapsamında olan kira kaybından kaynaklı tazminat, mahrum kalınan kar ve cezai şart taleplerinin kabul edilemeyeceği, davacı arsa sahibince davalı tarafından 75.000,00 TL ödeme yapıldığının kabul edildiği, bu nedenle davalı tarafın davacı taraftan 75.000,00 TL alacaklı olduğu, mahsup talebinin yerinde olduğu, davacı tarafın menfi zarar kapsamında bulunan yıkılan 2 adet dükkan ve 2 bina enkaz bedeli olan 3.600,90 TL ile, bunlardan mahrum kalınan kira kayıp bedeli 33.120,00 TL'nin davalı tarafça ödenen 75.000,00 TL'den mahsubuna karar vermek gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 09.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, menfi zarar kapsamında tespit edilen toplam 33.120,00...

    Davacı eldeki dava ile, davalı tarafından iade edilen kapora bedeli yönünden, ödeme ile dava tarihi arasındaki faiz kaybını, sözleşmenin kurulması için yapılan ekspertiz, emlakçı giderleri, yine taşınmazın alımı için satması gereken diğer gayrımenkullerinin satışından kaynaklanan zararlarını talep etmiş, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu durumda davacının ancak ödediği bedeli talep edebileceği, ödenen bedelin iade edildiği, diğer zararlarını isteyemeyeceği gibi manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Genel itibariyle müspet zarar sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararı, menfi zarar ise, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından kaynaklanan zararı ifade etmektedir.(HGK’nun 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. 2010/427 K.)....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; sözleşmenin feshinden kaynaklı olarak tazminat talebine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas, ... karar sayılı karar ile dosya hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmiş, ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Taraflar arasındaki 25/04/2012 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; sözleşme konusunun, davalı şirkette çalışan bayan personelin 0-6 yaş arasındaki çocuklarının gözetim, bakım ve eğitim hizmetlerinin davacı tarafça verilmesine ilişkin olduğu; sözleşmenin 4.1 maddesine göre; sözleşmenin 01/08/2012 tarihinden 31/07/2013 tarihine kadar 1 yıl süreli ile geçerli olduğu; sözleşmenin sona erme tarihinden 30 gün önce taraflardan birinin akdin feshini ihbar etmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık sürelerle uzayacağının ancak sözleşmenin feshi durumunda ...'...

        Hukuk Dairesinin 2020/7511 Esas ve 2021/339 Karar sayılı, 21/01/2021 tarihli ilamı ile harç yönünden düzeltilerek onandığı anlaşıldığı, davacının, işbu dosyada sözleşmenin feshi nedeniyle kar kaybını istediği, kar kaybı talebinin, müspet zarar olup sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda dile getirilebildiği ve sözleşmenin feshi halinde mahrum kalınan gelir kaybına ilişkin talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, sözleşmesel ilişkide menfi ve müspet zararın birlikte talep edilemeyeceği, menfi zararın sözleşmeden dönmenin, kar kaybı ise ifanın devamını istemenin sonuçlarından biri olduğu, zira, menfi zararın tazmini istenebiliyorsa borcun hükümsüz sayıldığı kabul edildiği, hüküm ifade etmeyen borcun ifasına ilişkin çıkarın tazmini istenemeyeceği, davacının, aynı sözleşme nedeniyle menfi zararının tazmini için dava açtığı ve davanın kabulüne dair kararın kesinleştiği, mahkemece, davacının müspet zarar kapsamında bulunan kar kaybını talep edemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi...

          Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanunu'nun 108. ( 6098 sayılı TBK'nın 125/son) maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Hükmüne uyulan Yargıtay (kapatılan) 15....

            GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki 07/08/2019 tarihli sözleşmenin feshi sebebiyle menfi zararın tazmini talebine ilişkindir. Menfi zarar, sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Sözleşmenin yerine getirileceğine güvenerek yapılan masraflar menfi zarar olarak kabul edilmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu ... markasının ... için yapacağı reklam filmi ve sosyal medyada yapılacak tanıtımlar ve çeşitli etkinlikler oluşturmaktadır. Sözleşme kapsamında taraflar, davalının temsil ettiği dava dışı ... ...’ın reklam filminde oynaması, sosyal medyada tanıtım yapması ve etkinliklere katılması konusunda anlaşmıştır. Dava dışı ... ...’ın dava konusu dışında, herkesçe bilinen bir eylemi sebebiyle reklam filmi yayınlanamamıştır. Bu sebeple davacı tarafından sözleşme feshedilmiştir....

              17/12/2010 tarihinde sözleşmenin feshi nedeniyle iş kapsamında alımı yapılan sarf malzemesinin ne kadarlık kısmının kullanılamadığına dair herhangi bir belge bulunmadığı, başka bir anlatımla tazminat istemine konu tutarın sözleşmenin feshi nedeniyle plastik tüp, cuvettes, labstrip, yeşil iğne, telli tüp v.s. malzemenin kullanılamayan kısmına ilişkin olduğunun davacılar tarafından ortaya konulamadığı, kaldı ki tazminat istemine sebep fesih işleminden sonra davacılarından hizmet satın alma yoluna gidildiği ve 03/02/2011 tarihine kadar söz konusu işin davacılar tarafından yürütüldüğü, son olarak davacıların sözleşmenin geçerli olduğu 30 aylık ( 2,5 yıllık) dönem için gerekli tüm sarf malzemenin alımının yapıldığı yönündeki idianın ise hayatın olağan akışına uygun olmadığı birlikte değerlendirildiğinde, davacıların sözleşmenin feshi nedeniyle kullanamadıkları sarf malzemeleri sebebiyle 294.517,46-TL zarara uğradığının kabulünün mümkün olmadığı; Tazminat talebinin sözleşmenin ifa edilebilmesi...

                Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinden sonra, davacı acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden (portföyünden) davalı - şirketin yararlanmaya devam etmesi, davacı acentenin ise yararlanamaması nedeniyle; davacı acentenin uğradığı zararın (denkleştirme tazminatının) elde edemediği komisyon gelirinden ibaret olacağının kabul edilmesi halinde, davalının talep edebileceği zarar (Tazminat) miktarının da 22.891,00 TL olarak kabul edilebileceği (hesaplanan 22.891,00 TL komisyon tutarı, davacı şirketin sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşmenin feshinden sonraki 1 yıl içinde elde edemediği geliri (yani 1 yıllık zararı) olmaktadır) 5.)...

                  Menfi zarar kapsamına; sözleşme yapılmasına güvenilerek başka bir sözleşme fırsatının kaçırılmasından doğan zarar, sözleşme giderleri, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar ve dava masrafları girer (Y. 15. HD.nin E. 2004/1210, K. 2004/2834 sayı ve 24.5.2004 tarihli kararı). Müspet zarar (olumlu zarar); sözleşme nedeniyle mal varlığında artışı beklenen meblağın, sözleşmenin haksız feshinden ötürü mal varlığına girmemesinden kaynaklanan zarardır. Müspet zarar; alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder. Yani borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark, müspet zararı oluşturur....

                    UYAP Entegrasyonu