Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın gemi ile kömür taşınması ve gemiden alınacak kömürlerin depoya nakliyesi konusunda taraflar arasında sözleşme görüşmeleri yapılıp daha sonra sözleşme imzalanmaması nedeniyle sözleşme öncesi sorumluluk hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olmasına göre dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Madde uyarınca üç katı tazminat talebinde bulunduğundan ----- olarak toplam tazminat bedeli hesaplanan davanın tümden kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      ün arasında imzanlanmış olan 15.09.2011 tarihli telif sözleşmesi uyarınca, “... ... ...” adlı eserin mali hakları, basım ve yayımının davacıya verildiği, bu sözleşme devam ederken davalı yazar ile davalı ... (... ...) arasında imzalanan sözleşme ile aynı kitabın mali haklarının davalı ...' devredildiği, kitabın 27.02.2014 tarihinde davalı ... (... ...) tarafından basımı yapılıp piyasaya sürüldüğü, davalılar arasındaki mali hak devri sözleşmesinin geçersiz bulunduğu, davalıların eyleminin davacının mali haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davcaının FSEK 70/2 maddesine göre maddi tazminat isteminde bulunduğu, ıslah dilekçesiyle de, stoğunda bulunan tüm kitaplar yönünden tespit edilen miktarı maddi tazminat olarak talep ettiği, oysa stoktaki kitapların satışına devam ettiğinin yargılama sırasında defterler üzerindeki incelemeden ve stok sayımından anlaşıldığıu, bu durumda davalıların yayımı nedeniyle elindeki stok sayısı da göz önünde bulundurularak mevcut kar kaybı hesaplanması gerektiği...

        ün arasında imzanlanmış olan 15.09.2011 tarihli telif sözleşmesi uyarınca, “... ... ...” adlı eserin mali hakları, basım ve yayımının davacıya verildiği, bu sözleşme devam ederken davalı yazar ile davalı ... (... ...) arasında imzalanan sözleşme ile aynı kitabın mali haklarının davalı ...' devredildiği, kitabın 27.02.2014 tarihinde davalı ... (... ...) tarafından basımı yapılıp piyasaya sürüldüğü, davalılar arasındaki mali hak devri sözleşmesinin geçersiz bulunduğu, davalıların eyleminin davacının mali haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davcaının FSEK 70/2 maddesine göre maddi tazminat isteminde bulunduğu, ıslah dilekçesiyle de, stoğunda bulunan tüm kitaplar yönünden tespit edilen miktarı maddi tazminat olarak talep ettiği, oysa stoktaki kitapların satışına devam ettiğinin yargılama sırasında defterler üzerindeki incelemeden ve stok sayımından anlaşıldığıu, bu durumda davalıların yayımı nedeniyle elindeki stok sayısı da göz önünde bulundurularak mevcut kar kaybı hesaplanması gerektiği...

          ün arasında imzanlanmış olan 15.09.2011 tarihli telif sözleşmesi uyarınca, “... ... ...” adlı eserin mali hakları, basım ve yayımının davacıya verildiği, bu sözleşme devam ederken davalı yazar ile davalı ... (... ...) arasında imzalanan sözleşme ile aynı kitabın mali haklarının davalı ...' devredildiği, kitabın 27.02.2014 tarihinde davalı ... (... ...) tarafından basımı yapılıp piyasaya sürüldüğü, davalılar arasındaki mali hak devri sözleşmesinin geçersiz bulunduğu, davalıların eyleminin davacının mali haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davcaının FSEK 70/2 maddesine göre maddi tazminat isteminde bulunduğu, ıslah dilekçesiyle de, stoğunda bulunan tüm kitaplar yönünden tespit edilen miktarı maddi tazminat olarak talep ettiği, oysa stoktaki kitapların satışına devam ettiğinin yargılama sırasında defterler üzerindeki incelemeden ve stok sayımından anlaşıldığıu, bu durumda davalıların yayımı nedeniyle elindeki stok sayısı da göz önünde bulundurularak mevcut kar kaybı hesaplanması gerektiği...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.03.2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 09.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı yüklenicinin 08.03.2008 tarihli sözleşmeyle yapımını üstlendiği işleri ayıplı meydana getirdiğini, mevcut ayıplar sebebiyle 6.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi zararı olduğunu ileri sürerek bunların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              Turizm A.Ş.’ne devredildiğini, anılan şirketin 2003 yılına kadar sözleşme şartlarına uyduğunu, ancak 2004 yılında devre tatil hakkını kullanmak üzere tatil köyüne gittiğinde içeri alınmadığını belirterek, manevi tazminat ile, tatil hakkını kullanamadığı 2004 yılı ve kalan yılların bedeli karşılığı maddi tazminat istemi ile eldeki davayı açmıştır....

                O halde, ön sözleşme yasal dayanağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alır.Ön sözleşme kavram olarak, tarafların ileride bir sözleşme (asıl sözleşme)yapacaklarına ilişkin olarak akdettikleri sözleşmeyi ifade eder. Bir başka anlatımla “akit yapma vaadi = ön sözleşme, akit yapma borcunu doğuran bir hukuki işlemden ibarettir.” Kuşkusuz, ön sözleşme ile ileride yapılması üstlenilmiş sözleşme bir tasarruf işlemi değil, ancak borçlandırıcı bir işlemdir. Bu tür sözleşmeler de iki tarafa hak ve borçlar yükleyen sözleşme türündendir. Bu özelliği gereği de yapılan bir sözleşmenin feshi Borçlar Kanununun 106-108.maddelerine tabidir. Borçlar Kanununun 106.maddesinin ilk fıkrası “karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte iki taraftan biri mütemerrit olduğu takdirde diğeri borcun ifa edilmesi için münasip bir mehil tayin veya münasip bir mehilin tayinini hakimden isteyebilir” şeklindedir....

                  Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin sözleşme gereği İstanbul ATM olduğunu, esasa ilişkin olarak ise taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği yapılan iş esnasında davacı tarafın işçisinin 26/03/2013 tarihinde iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle ölenin mirasçılara tarafından maddi ve manevi tazminat davaları açıldığını, müvekkili tarafından bu tazminatların ödendiğini, taraflar arasındaki iç ilişki uyarınca sözleşme gereği yapılacak iş esnasında meydana gelecek iş kazalarından dolayı ödenecek tazminatların davacı tarafından ödenecek sözleşmede kararlaştırıldığını, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, yetki itirazları kabul edilmez ise davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    Aşağıda bu koşullar ele alınacaktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 122 nci maddesi şu şekildedir: II - Denkleştirme istemi MADDE 122- (1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. (2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz....

                      UYAP Entegrasyonu