Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Maddi Tazminat (Kaza Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 02/11/2020 KARAR TARİHİ : 14/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan Maddi Tazminat (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin 10.02.2020 tarihinde Hollanda'ya yapacağı seyahat nedeniyle zorunlu seyahat sağlık sigortasını davalı şirket ile yaptığını, işbu seyahat sağlık sigortasının 10.02.2020-10.05.2020 tarihleri arasını kapsayacak şekilde yapıldığını, sonrasında pandemi nedeniyle müvekkilinin Hollanda'da kalamaya devam etmesi üzerine 10.05.2020-08.08.2020 tarihleri arası için yeniden seyahat sağlık sigorta poliçesi yapıldığını, müvekkilinin 01.05.2020 tarihinde karın ağrısı nedeniyle aile hekimine gittiğini ve ilaç tedavisi uygulandığını, ağrının artması üzerine 07.05.2020 tarihinde müvekkiline bağırsak...

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 1472 . Maddesi gereğince rücuan tazminat istemine ilişkin olduğu, TTK'nın 4. maddesi gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; TTK 1301.maddesinden kaynaklanan tazminat davalarının haksız fiile dayalı tazminat davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davalıların kullanmış olduğu daireden kaynaklı yangın nedeni ile davacı tarafından sigortalı konutun hasar görmesi neticesinde meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı davacının sürücüsü olduğu araçla yaptığı tek taraflı kaza sonucu yaralanması sebebiyle uğradığı zararlar için fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00.-TL maddi tazminat ile 5.000,00.-TL hukuksal koruma teminatı olmak üzere toplam 10.000,00.-TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        DELİLLER: Sigorta poliçesi, yangın raporu, olay yeri tutanağı ve diğerleri. GEREKÇE: Dava, davacı ile davalı arasında düzenlenen sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde, kanun kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu belirtilmiş, zikredilen Yasa'nın 3/1-l bendinde tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde açıklanmış, aynı Yasa'nın 3/1-k bendinde ise tüketici; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” şeklinde tanımlanmıştır....

          Somut olayda; davalının maliki olduğu daireden kaynaklı sızıntılar nedeni ile davacı tarafından sigortalı konutun hasar görmesi neticesinde meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı Sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Somut olayda; davalının maliki olduğu daireden kaynaklı sızıntılar nedeni ile davacı tarafından sigortalı konutun hasar görmesi neticesinde meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; talebin Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 1472 . Maddesi gereğince rücuan tazminat istemine ilişkin olduğu, TTK'nın 4. maddesi gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; talebin TTK'nın 4. maddesi gereğince ticari dava olmayıp, kusur sorumluluğuna dayalı rücuan tazminat davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davalıların kullanmış olduğu daireden kaynaklı yangın nedeni ile davacı tarafından sigortalı konutun hasar görmesi neticesinde meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir....

                da yaptığı kaza sırasında otobüste yolcu olarak bulunan ..... ve .......’nın vefat ettiğini ileri sürerek ........nin ölümü nedeniyle davacı baba ... için 19.411,02 TL, davacı anne....... için 29.364,00 TL maddi tazminatın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden, 40.000,00 TL maddi tazminatın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinden, .....’ın ölümü nedeniyle davacı baba ....... için 24.095,62 TL, davacı anne ......... için 25.673,31 TL maddi tazminatın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinden, 40.000,00 TL maddi tazminatın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesinden sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 gün sonrasından başlamak koşuluyla avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                  Bu itibarla, sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurulması gerekir." şeklindedir. .... sayılı ilamında; "...Buna göre, TTK'nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre, görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. ....., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve .... sayılı ilamları da aynı yöndedir...." şeklindedir. Somut olayda davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı kasko sigortalısı ...'...

                    Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nun 1301. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir....

                      UYAP Entegrasyonu