Hemen belirtilmelidir ki, davada ileri sürülen iddia ve buna bağlı istek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bulunmaktadır. Muris muvazaasına ilişkin açılan tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği gerek Yargıtay ve gerekse doktrince kabul edilen yerleşik içtihatlardandır. Bu isteğe bağlı açılan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin başlama tarihinin ise iptal ve tescil isteme hakkının ortadan kalkacağı tarih olacağı da tartışmasızdır.. “Somut olayda, davacılar tapu iptal ve tescil isteyeceği yerde taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle tazminat istemişlerdir. Bir kimse, sahip olduğu seçimlik haklardan birisi için dava açma yönünde zorlanamaz. Tapu iptal ve tescil davasının reddi durumunda açılacak tazminat davasının B.K'.nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık süreye tabi olacağı kuşkusuzdur. O halde, eldeki tazminat isteği bakımından zamanaşımı süresinin geçtiğinden söz edilemez....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/02/2009 tarih ve 2009/4/14 sayılı kararıyla, 1556 sayılı parselin tamamının tapu kaydı iptal edilerek orman niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 24/06/2010 tarihinde kesinleşmiştir. 1-) Davacı ... vekilinin davalı gerçek kişiler yönünden verilen hükme yönelik temyiz itirazları hakkında; Sebepsiz zenginleşme geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan bir şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Ayrıca sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikincil (tali nitelikte) bir dava hakkı vermektedir. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, kira alacağı ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece sebepsiz zenginleşme alacağına hükmedilmiş olup hüküm davalı tarafından sebepsiz zenginleşme alacağına hasren temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 3.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların dava konusu taşınmaza birlikte malik olduklarını, hissedarlar arasında fiili taksim yapıldığını, .ve ....ı'nın dava konusu taşınmazdan dolgu malzemesi almak suretiyle taşınmaza zarar verdiğini, davalının ... aleyhine tazminat davası açtığını, davayı kazanıp, hükmedilen tazminatı aldığını, dava dışı Bakanlığın eyleminden dolayı taşınmazın fiili taksimde müvekkiline düşen kısmının zarar gördüğünü, müvekkilinin hak ettiği tazminatı davalının alarak sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek; 70.000,00 TL'nin, sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Muvazaasına Dayalı tapu İptal ve Tescil Davası açıldığını, yapılan yargılama sonucu sınırlı ehliyetsiz olan muris Abdullah DURAN'ın TMK md. 462 uyarınca vesayet makamı olmaksızın ve dolayısıyla vasinin yapılan işleme dahil olmaksızın yapmış olduğu tasarruf işleminin kesin hükümsüzlük ile sakat olduğu gerekçesiyle tescilin yolsuz tescil olduğu kabul edilerek tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davacının muris ile birlikte hareket ettiğini, murisin tamamen mal kaçırmak amacıyla bu taşınmazları davacıya bağışladığını ve bunu tapuda satış olarak gösterdiğini, ortada gerçek bir satış işlemi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Ne var ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Somut olayda; Avanos Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/679 E....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olmasına, davacının çekte sıfatının bulunmamasına, mahkemece uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmiş olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muris muvazaasına dayalı alacak isteğine ilişkin olduğundan verilen kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebi reddedilmiş, tazminat yönünden hüküm kurulmuş ve taraflarca tazminat yönünden temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davayı açabilmek için gerekli sıfat, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye aittir.Davacı Hazine davasını sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayandırmıştır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden davaya konu taşınmazın Hamtoprak-Arsa-Tarla vasfıyla Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, davalı belediyenin hiç bir hakka dayalı olmaksızın hazinenin taşınmazını davalı ...'...