Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hale geldiği ve dolayısıyla davalının davacıya mehil vermeksizin sözleşmeleri derhal feshetme hakkına sahip olduğu ki davalının bu sözleşmeleri haklı olarak feshettiği, dolayısıyla davalının sözleşmeleri haklı feshinden kaynaklı davacının davalıdan herhangi bir tazminat talep etme hakkına sahip olmadığı, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmelerin 32 inci maddesinde yer alan hükümlere göre; davacının işbu sözleşmelerde yer alan herhangi bir hükmü veya taahhüdü ihlali halinde, davalının bu sözleşmeleri tek taraflı olarak feshedebileceği, davacının da davalıdan hiçbir şekilde tazminat talep edemeyeceği hükümlerinin yer aldığı, dolayısıyla davalının davacı ile olan sözleşmeleri haklı olarak feshetmiş olması nedeni ile davacının davalıdan tazminat talep edemeyeceği gibi asli müdahil davacının da; davalı yandan olan uyuşmazlığa konu tazminat alacağını temlik aldığından bahisle bir tazminat alacağı bulunmadığı gerekçesiyle asli müdahale davasının reddine, asıl davanın ise açılmamış sayılmasına...

    Dava, kira sözlemisinin haksız feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 31.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. .......

      Bu durumda dosya içeriğine temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile sözleşmenin feshinden kaynaklanan zarar ziyanın tazmini istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13 Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında, dosyanın görevli Yargıtay 13 Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kiracı tarafından kiraya verene karşı açılan sözleşmenin haksız yere feshedilmesi nedeniyle bakiye süreye ilişkin kira bedelinin iadesi, kira borcu için verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, kazanç kaybı ile faydalı ve zorunlu masraf alacağı istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından hukuka aykırı şekilde feshedilmediği, kaldı ki; dava tarihinde sözleşmenin henüz sona ermediği, davacının sözleşmenin sona ermesi nedeniyle uğramış olduğu bir zarardan söz edilemeyeceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Taraflar araasındaki 04.02.2010 başlangıç tarihli 5 yıl süreli, asgari aylık kira bedelinin 1.yılda aylık 1110Euro+KDV, ikinci yılda aylık 1295Euro+KDV, 3. yılda aylık kira bedelinin 1480Euro+KDV ve Çiğ Köfte Satış Mağazası olarak kullanılmak üzere kira sözleşmesi ile cezai şart başlıklı sözleşmenin 29. maddesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 29. maddesinde; “..kiracı bu sözleşmeyi haksız feshetmesi halinde, kiracı kiraya verenin her türlü zarar,ziyan, tazminat hakkı saklı kalmak üzere kiraya verene 1 yıllık asgari kira bedelini cezai şart olarak öder. İşbu madde sözleşmenin hertürlü feshinden etkilenmeyerek geçerli kalacaktır.” şeklinde cezai şart düzenlemesi yapılmıştır. İlgili hüküm B.K'nun 158 vd. (T.B.K'nun 179 vd.) maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğindedir. Davalı kiracı yüksek kira bedeli ve aidat gideri nedeniyle 15.06.2012 tarihli noter ihtarı ile sözleşmeyi feshetmiş, mecuru 30.06.2012 tarihinde tahliye etmiştir....

              Ancak 12.07.2013 başlangıç tarihli sözleşmenin feshinden kaynaklanan ve 16.05.2014 tarihli sözleşmede saklı tutulan haksız fesih tazminatı için sözleşmede kararlaştırılan bir ödeme günü olmadığı için bu alacağa, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile 30.08.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki,bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hükmün 1. fıkrasının (C) bendindeki "30.08.2014" tarihinin çıkarılarak yerine, "10.10.2014 dava" rakam ve sözcüğünün eklenmesine, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

                göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki davada, davalı Kurumun optik sözleşmesini haksız feshettiğini ileri sürerek, maddi ve manevi tazminat davası açmıştır....

                  Davalı, asıl davadaki istemlerin haksız olduğunu savunmuş, birleşen davada ise sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL tazminatın tahsilini dava etmiştir. Mahkemece feshin haksız olduğu sonucuna varılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın ise taleple bağlı kalınarak 9.000,00 TL üzerinden tahsiline hükmedilmiş karar davacı-birleşen dosya davalısı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-birleşen dosya davalısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava sözleşmeden doğan alacak, birleşen dava ise sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yukarıda açıklandığı üzere asıl dava yönünden mahkeminin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

                    -KARAR- Asıl davacı-birleşen davalı vekili, taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, davacının 3 adet teminat çekini davalıya teslim ettiğini, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihmal ettiğini, davalıya ihtarname keşide edildiğini, davalının davacının satışlarını engelleyici tutum ve davranışlar sergilediğini, süresi 3 yıl olan sözleşmenin 17 ay sonra feshedildiğini, davacının zarara uğradığını ileri sürerek 1.000.000 TL maddi tazminat, 100.000 TL manevi tazminat ve 3 adet çekin iadesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu