Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borcun yerine getirilmesinin kusurla olanaksız hale gelmesinde, temerrüde düşen borçludan, gecikmiş ifa ile birlikte gecikme dolayısıyla tazminat istenmesinde, yahut borçlunun temerrüdü halinde ifadan vazgeçilip, ifa yerine tazminat istenmesinde ve sözleşmenin olumlu biçimde ihlalinde, müspet zararın giderimi söz konusu olur. Sözleşmenin feshedilmiş olması halinde menfi zarar talep edilebilecek olup, menfi zarar uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar....

    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı vekilinin yoksun kalınan kazanç kaybına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK.nun 112. (818 sayılı Borçlar Yasasının 96.) maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır....

      15.05.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, evini yıkp kiraya çıktığı ve ödediği kira farkları için 500 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek faiziyle, sözleşmenin feshinden sonra ve evin teslimi için geçecek makul süre zarfında ödeyeceği kira bedelleri için 500 TL nin faiziyle ile birlikte, menfi zararlar (fiili zarar ve yoksun kalınan kar) için 500 TL tazminatın, müspet zararlar için 500 TL tazminatın 15.05.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile diğer taleplerinin yanında gelir kaybı yönünden 31.280.00.TL, bina ve muhtesat değeri yönünden 21.719.56.TL ve ödenen taksitler için 2.276.80.TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Borç, bir sözleşme ilişkisinden yüklenilen edimlerle sınırlı değildir; bu edimlerin yerine getirilmemesinden veya sözleşme dışı haksız eylemden doğan tazminat alacağı da borç kavramı içindedir. Borçlar Yasasının 96. maddesine göre alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet (olumlu) zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/990 KARAR NO: 2022/653 DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 22/09/2017 KARAR TARİHİ: 06/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , davacının ---- davalının ---- hizmetlerini yaptığını, taraflar arasında ----- tarihli sözleşmeler imzalandığını, davacının ----civarında olduğunu, davalı yetkililerince ------ ortalarında işin feshedildiğini, işi bırakması gerektiğinin söylendiğini akabinde imzalaması için---- sona erme protokolü gönderildiğini, bu sözleşmenin -----süre ile yürürlükte kalacağını ancak taraflardan birinin süre bitiminden ----önce diğer tarafa sözleşmeyi yenilememe iradesini yazılı olarak ulaştırmaması halinde sözleşmenin birer yıllık süreler halinde yenileneceğini, sözleşmenin bitimine ----- aydan fazla süre varken davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, her ne kadar TTK'ndeki...

            Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshine dayalı olarak gerçekleşen zarar istemi, TBK. m. 125/son ve 126 uyarınca olumsuz zarar olabileceği, halbuki davacının zarar olarak ileri sürdüğü husus, sözleşmenin feshinden önce 2013 yılında eksik alınan araç nedeniyle oluşan kar mahrumiyeti olup olumlu zarar olduğundan sözleşmenin feshi halinde böyle bir zararın istenemeyeceği, kaldı ki bu zararını sözleşmeyi feshetmeden istemiş olsa bile, araç satışı ile ilgili sözleşmenin 3(1). maddesi içeriğinde yeterli araç satışı olmaması durumunda taraflar arasında gerçekleştirilecek işlemler gösterilmekte olup, taraflar arasındaki sözleşmede doğrudan zarara yönelik hesabın nasıl yapılacağına ilişkin bir düzenleme yer almadığından maddi tazminat talebinde haklı olmadığı, davalının eylemlerinin davacı tüzel kişiliğin kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığından manevi tazminat istenemeyeceği...

              Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Somut olay bu bilgilere göre değerlendirildiğinde; davacının talep etmiş olduğu zararlar; sözleşmeye güvenilerek yapılan masraflar ile sözleşme konusu makinenin çalışmaması nedeniyle başka bir sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarara ilişkindir....

                Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Somut olay bu bilgilere göre değerlendirildiğinde; davacının talep etmiş olduğu zararlar; sözleşmeye güvenilerek yapılan masraflar ile sözleşme konusu makinenin çalışmaması nedeniyle başka bir sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarara ilişkindir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1125 KARAR NO : 2021/870 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/05/2018 KARAR TARİHİ : 06/10/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili ile davalı arasında 03.01.2017 tarihli ......

                    Davalı şirket 109.919.88-TL tutarındaki zarar ile borca batık hale geleceği . Davalı 65.006.33 .-Tl. (zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb) ödemesi halinde bu bedel muhasebesel olarak gider olarak kayıtlara alınacağından davalı şirketin bu tutar kadar özvarlığı azalma olacağı davalı şirketin 109.919.88-TL tutarındaki ödemeye kadar ( zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb.) şirketin mahvına ( yıkımına) neden olmayacağı, 3. Davalı tarafın 109.919.88 .-TL tutarındaki zarara kadar ( zarar, tazminat cezalı-şart bedeli vb.) şirketin mahvına ( yıkımına) neden olmayacağı davalı tarafından ödenecek olan 65.006.33.-TL ödeme tutarı şirketin mahvına sebebivet vermeyeceği gibi ödenebilecek tutardan da ( zarar, tazminat cezai-şart bedeli vb.) indinin gerekmeyeceği..." yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi kurulu ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu