İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin kabul edildiği yerde, bunun en doğal/yasal hüküm ve sonuçları arasında yer alan rekabet yasağının varlığının kabul edilmemesinin büyük bir çelişki olduğunu, “Ticari işletmenin devri, işletme içinde yerine göre en önemli unsuru teşkil eden müşteri çevresinin de alıcıya geçmesine neden olur. Bu itibarla taraflar, devir sözleşmesinden devreden bakımından bir rekabet yasağı öngörmemiş olsalar bile devreden, devrettiği işletme ile rekabet etmeme borcu altına girer (Yarg.11.HD, 25.11.1976, E.4568, K.5124, Eriş, Gönen : Açıklamalı İçtihatlı TTK, Ticari İşletme ve Şirketler, I.Baskı, Ankara 1987, s.203-204, Nr.238). bu borcun kaynağını MK.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "haksız rekabet yönünden; somut olayda, rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 1 yıl ve rekabet mahalli olarak Marmara Bölgesi'nin belirlendiği, bu surette rekabet yasağı sözleşmesinin içerdiği coğrafi koşul aşırı nitelikte ise de davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra 1 yıl dolmadan davacının faaliyet gösterdiği alanda ve aynı il sınırları içerisinde başka bir işletmede işe girmesi karşısında, rekabet yasağının aynı il sınırları içinde geçerli olduğunun kabulü ve coğrafi sınırın aynı il ile sınırlandırılması neticesinde, TBK'nın 445/2. maddesindeki hüküm ve koşullar bakımından rekabet yasağı hükmünün geçerli olduğu ve davalı tarafından rekabet yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. (Emsal nitelikte Yargıtay 11.HD' nin 11.02.2019 tarih, 2017/3977 E., 2019/990 K.sayılı ilamı)....
Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444–447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir....
Davalı vekili, iş akdinin davacı tarafından sona erdirildiğini, rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinde belirlenen 3 yıllık sürenin BK'nın 349. m. gereğince işçinin iktisadi hayatını hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürdüğü, sözleşmede yasağın geçerli olduğu bölgenin belirlenmesinin sözleşmeyi geçersiz kılacağı yine, davalının çalışması sırasında öğrendiği bilgilerin ticari sır olarak nitelendirilemeyeceği, tanıdığı müşterilerin yeni çalışmaya başladığı iş yeri tarafından da zaten bilindiği, kullanılmasının davacıya önemli bir zarar verdiğinin veya vereceğinin kanıtlanamadığı, sözleşmenin geçersiz olduğu ve davalı eyleminin rekabet yasağı kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Çekişme, davalının, davacıya karşı hizmet sözleşmesinden kaynaklı rekabet etmeme, gizlilik ve sadakat yükümlülüğünü ihlal edip etmediği, bu durumun tazminat gerektirip gerektirmediği noktalarında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı hizmet sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşmede rekabet etmeme, gizlilik ve sadakat yükümlülüğüne ilişkin hükümlerin yer aldığı sabittir. Davalıya ilişkin yükümlülüğün kaynağı, Kanun değil, sözleşmedir. Sözleşmeyi bir bütün olarak değerlendirmek görevi de iş mahkemesine aittir. Yargıtay ve Bam uygulamaları da bu yöndedir....
TTK 613 maddesi uyarınca davalı şahsın şirketi zararlandırıcı ve şirketin çıkarlarını zedeleyecek şekilde davrandığının ispatlanamadığı, şirket ana sözleşmesinde rekabet yasağı ile ilgili kararlaştırmanın bulunmadığı, davalının şirket müdürü olmadığı, genel koordinatör sözleşmesinin hayata geçirildiğinin anlaşılamadığı gözetilerek haksız rekabet koşulları oluşmadığından açılan davanın reddine, davalının davacıyı rencide ettiği ve manevi tazminat koşullarının gerçekleştiğinin ispat edilemediği de gözetilerek manevi tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE : Dava, rekabet yasağı sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı cezai şart alacağı ile haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/07/2019 KARAR TARİHİ : 13/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket olan ... ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/568 Esas KARAR NO : 2021/950 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/06/2018 KARAR TARİHİ : 24/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında iş sözleşmesi ile kararlaştırılan “Rekabet Yasağı“ bulunduğunu, davalının 21.11.2016 tarihinden İş sözleşmesinin istifa ile son bulduğunu, davalının 07.03.2018 tarihine kadar müvekkili şirkette Bilgi Teknolojileri Direktörü sıfatıyla çalıştığını, aylık net ücret tutarının 30.000,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 12 ay süre ile “Rekabet Yasağı”na riayet etmesi gerektiğini, aksi taktirde son bir yılda elde ettiği net yıllık gelirinin (ücret, prim ve kanunda ücret niteliğinde sayılan tüm hak ve menfaatler) bürüt tutarı kadar cezai şart ödemeyi kabul etmiş olacağını, buna rağmen müvekkili...
Davalıyı doğrudan haksız rekabet içerisinde olduğunu kanıtlayıcı kesin kanıtların olmadığı kanaati ile, ------- yevmiye sayılı “--------- Sözleşme cezasının, kanunda belirtilen rekabet yasağı dışında şirket sözleşmesi ile ağırlaştırılmış bir rekabet yasağı hükmünün ve özetle TTK.nun 595....