Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Yargıtay 9....

    in de iş sözleşmesi kapsamında taahhüt edilen hak ve alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı sebebe dayanarak feshettiğini, davacının iddialarına dayanak rekabet yasağına ilişkin madde hükümlerinin genel işlem şartı niteliğini haiz olup, işçi ile işveren arasında serbestçe müzakere edilmediğini, işverenin baskısı ile iş sözleşmesi dahilinde matbu olarak yer aldığını ve imzalandığını, aksini kabul anlamına gelmemek kaydıyla hem ...’na hem de ...’e imzalatılan iş sözleşmeleri incelendiğinde tamamen matbu, önceden serbestçe müzakere edilmemiş ve işverence dayatılan metinler olduğunun anlaşılacağını, bu nedenle davaya konu rekabet yasağına ve cezai şarta dair sözleşme hükümlerinin en başta irade yokluğu ve her hâlükârda irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğunu, iş sözleşmesinde bahsi geçen rekabet yasağı düzenlemesinin yer konu ve süre bakımından geçerlilik şartlarına haiz olmadığı gibi müvekkillerinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olacak derecede tehlikeye düşürecek...

      Bu hüküm iş ilişkisinin devam ettiği döneme ilişkin olup iş ilişkisi sona erdikten sonra işçinin rekabet yasağı TBK 444 vd maddede düzenlenmiştir. Bu maddede işçinin işverene karşı herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekte, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Bu şekilde yapılmış yazılı bir rekabet yasağı sözleşmesi olmadıkça madde de belirtilen hususların meydana gelmesi işçinin sorumluluğunu gerektirmez. Rekabet yasağı sözleşmesi bulunması hâlinde bu yasağa aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür (TBK 446/1)....

        Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca hizmet sözleşmesi dışında, hizmet sözleşmesinin eki niteliğindeki rekabet etmemeye yönelik " Taahhütname " başlıklı sözleşme akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır. Rekabet yasağı 6098 sayılı TBK'nın Genel Hizmet Sözleşmesi hükümleri içinde 444 ilâ 447. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir....

        Dava konusu rekabet yasağı ve buna dayalı cezai şarta ilişkin olarak taraflarca hizmet sözleşmesi dışında, hizmet sözleşmesinin eki niteliğindeki rekabet etmemeye yönelik " Taahhütname " başlıklı sözleşme akdedilmiştir. Bahsi geçen bu sözleşmeye işçi aleyhine rekabet yasağı öngörülmüş ve yasağın ihlali ceza koşuluna bağlanmıştır. Rekabet yasağı 6098 sayılı TBK'nın Genel Hizmet Sözleşmesi hükümleri içinde 444 ilâ 447. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir....

          -----numaralı kararında "Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

            İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir. Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır. Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraflar arasında akdedilen 28.07.2017 tarihli sözleşmenin 14. maddesi ile gizlilik, rekabet yasağı ve fikri haklarla ilgili olarak davalı aleyhine cezai şart öngörülmüş ise de, taraflar arasında imzalanan 15.12.2017 tarihli "iş sözleşmesinin anlaşma (ikale) yoluyla sona ermesi ve sonuçlarına ilişkin sözleşme" ile, tarafların birbirlerini ibra ettikleri ve özellikle sözleşmenin 3. maddesi ile davacı işverenin iş sözleşmesi nedeniyle herhangi bir konuda dava açmayacağı, ihtilaf konusu olabilecek tüm konularda tam ve eksiksiz bir şekilde anlaşıldığı, tüm talep ve dava haklarından kayıtsız şartsız feragat ettiği hususunun kararlaştırıldığı, 15.12.2017 tarihli sözleşmenin ibra niteliğinde olduğu ve 28.08.2017 tarihinde iş sözleşmesinde öngörülen rekabet yasağı şartını kaldırdığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

                Bu durumda, davacı işveren tarafından davalı işçiye ödenen dava konusu 72.836,82 TL ilave menfaat ödemesinin rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesinin karşılığı olmayıp, ihbar tazminatı ve muhtemel işe iade etmeme hususundaki tazminatın işçiye ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğu, davacı işverenin bu suretle makul yarar sağladığı, hal böyle olunca rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı ve ilave menfaat ödemesinin iadesine ilişkin davacı taleplerinin haksız olduğu, davanın reddi gerektiği..." gerekçesiyle "...Davanın reddine..." şeklinde hüküm kurulmuştur. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

                  Bu durumda, davacı işveren tarafından davalı işçiye ödenen dava konusu 72.836,82 TL ilave menfaat ödemesinin rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesinin karşılığı olmayıp, ihbar tazminatı ve muhtemel işe iade etmeme hususundaki tazminatın işçiye ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğu, davacı işverenin bu suretle makul yarar sağladığı, hal böyle olunca rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı ve ilave menfaat ödemesinin iadesine ilişkin davacı taleplerinin haksız olduğu, davanın reddi gerektiği..." gerekçesiyle "...Davanın reddine..." şeklinde hüküm kurulmuştur. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu