Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeplerle ,istinaf konusu kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ; davacının ve davalıların istinaf başvurularının HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 30.03.2010 tarihli bilirkişi raporunda 'davacı ve davalıların herhangi bir kusurunun bulunmadığı, konuyla ilgili kasten planlanmış ve eyleme dönüştürülmüş olan olayda ceza yargılaması sonucu suçlu bulunan terörist kişi ya da kişilerin %100 kusurlu olduğu', 15.12.2008 tarihli bilirkişi raporundan 'davacı ve davalıların herhangi bir kusurunun olmadığı, terörist eylemcilerin olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu' açıklanmıştır. Gerçekten, 27.3.1957 gün, 1/3 sayılı ve 22.06.1966 gün,7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararların da da açıklandığı üzere iş kazası sonucu meydana gelen zararı işverenin tazmin borcu kusursuz sorumluluğa dayanır. Kusursuz sorumluluk hallerinde ise kusur, sorumluluğu oluşturan bir unsur olmadığından, tazminat borcunun doğabilmesi bakımından işverenin kusuru aranmaz....

    Bu şekildeki eylem nedeniyle oluşan zarar, tapu dairesinde yapılan işlemden kaynaklandığından, tehlike sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluk şeklinde düzenlenen TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğunu gerektiren illiyet bağının kesilmediği ve tapu kaydının iptali nedeniyle TMK 1007. maddesi uyarınca Devletin kusursuz sorumluluğu bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu gözönüne alınarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi de usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: 1) Yukarıda birinci ve ikinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davalı ... ve davalı ... yönünden verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.- TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'...

      Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Sorumluluk hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Diğer taraftan Noterlik Yasası'nın 72.maddesi gereğince noter; iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tam öğrenmekle yükümlüdür. Noterin sahte belgeler ile işlem yapması ve gerçek maliki iyi tespit edememesi, hatalı ve eksik bir işlemdir....

      Sayılı ilamında tehlike ( risk ) esasına dayanan sorumluluğa dayanmıştır. Kusur sorumluluğu ise sorumluluk hukukunun temelidir ve en yaygın şeklidir. Kusur sorumluluğunda, sorumluluğun doğması için zarar, iliyet bağı ve hukuka aykırılık unsurları yanında, kusur unsurunun da bulunması gerekir. Kusur unsuru sorumluluğun kurucu unsurudur. Bu sorumlulukta kusur olmazsa, sorumluluk olmaz kuralı geçerlidir. ( Ali Güneren- Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı-İş Kazası veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları ) Türk-İsviçre Hukuk sistemlerinde aksine bir düzenleme olmadıkça, işverenin iş yerinde meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle hukuki sorumluluğu kusura dayanmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın elektrik yangını nedeniyle kusursuz sorumluluğa dayalı tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 16/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın mahkemenin kabulüne göre de kusursuz sorumluluğa dayalı tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 12/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesine ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine davalı beraat kararı ile bağlı değil ise de; sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile o eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleriyle bağlıdır. Somut olayda, mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, davalı sürücünün %25 kusurlu olduğu belirtilmiş olup bu oran esas alınarak tazminat hesabı yapılmış ve davalıların buna göre sorumluluğuna hükmedilmiştir. Bununla birlikte, davaya konu kazaya ilişkin görülen Sakarya 2....

              Hükmüne uyulan bozma ilamı kapsamında yapılan yargılama süreci sonunda, alınan bilirkişi kurul raporunda dava dışı sürücü ..... %100 kusurlu, yedek sürücü sigortalı Haluk Kaya kusursuz ve davalı işveren'in kusursuz olduğuna ilişkin bilirkişi raporunun hükme dayanak kılınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi olduğuna göre; davalı işverenin sorumluluğu, ancak bu maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi bir başka ifadeyle zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde kusurunun bulunması halinde mümkün olabilecektir. Hükme esas alınan kusur raporunda işveren şirkete herhangi bir kusurun izafe edilmemesi karşısında, anılan davalı hakkındaki istemin reddine karar verilmesi gerekirken, kusursuz sorumluluk ilkesi kapsamında istihdam edenenin sorumluluğuna ilişkin yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

                Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu (haksız fiil), sözleşme veya kusursuz sorumluluk (kanun) olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre tazmin zorundadır. Örneğin bir . işletmenin şoförü tarafından kullanılan motorlu araç yolculardan birine zarar vermişse aracın işleteni Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesine gereğince tehlike sorumluluğuna (kusursuz sorumluluk) göre, aracı kullanan şoför Türk Borçlar Kanunu madde 49. maddesi uyarınca kusur sorumluluğuna (haksız fiile), zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ise sözleşmeye (poliçe) ilişkisine göre gerçekleşen zararı tazmin etmek zorundadır. Birden çok kişinin zararı tazmin yükümlülüğü doğması durumunda, zarar verenlerle zarar gören arasında ki ilişki önem kazanmaktadır. Zarar verenlerle zarar gören arasındaki ilişkiye TBK 61. Maddesinin başlığında belirtildiği üzere “dış ilişki” olarak adlandırıyoruz....

                  UYAP Entegrasyonu