Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 58 (BK 49)). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58 (BK 49). maddesi daha kapsamlıdır....

    yönünden feragat nedeniyle reddedilmiş; karar davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Davacılar, dava dilekçesinde, davalı ...'nun Hürriyet gazetesinin 20.11.2004 ve 25.11.2004 günlü sayılarında yayımlanan köşe yazıları ile 05.02.2004 günü Lig TV'de yayımlanan programda söylediği sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, her bir davacı için dava konusu yayınlar nedeniyle davalıların 6.000,00'er YTL manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemişler; yargılama sırasında hangi yayından ne kadar manevi tazminat istediklerini açıklamamış, yerel mahkemece de davacıların hangi yayından hangi tutarda manevi tazminat istediklerini açıklamaları istenmeden, sadece Lig TV'deki yayında yer alan sözler nedeniyle davacılar yararına 4.000,00'er YTL manevi tazminat takdir edilmiştir....

      Şu durumda; davacılar davalıların hakaret ve darp şeklindeki eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş iseler de davalıların davacılara yönelik yaralama ve hakaret eylemlerinin bulunmadığı, manevi tazminatı gerektirir başka bir eylemlerinin ispatlanmadığı anlaşılmakla davacıların manevi tazminat istemlerinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir. b)Davacıların diğer temyizine gelince; dava, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Kural olarak, haksız eylemde bulunan eylem tarihinde temerrüde düşmüş sayılır ve faize de-istek bulunduğu takdirde- bu tarihten itibaren hükmedilir. Davacılar maddi tazminat istemlerine olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istedikleri halde dava tarihinden yasal faize hükmedilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

        İlk Derece Mahkemesi kararının özeti… İdare Mahkemesince, davacılardan … için 450.057,33 TL ve baba … için, 17.500 TL maddi tazminat ile … için 100.000,00 TL, anne ve baba için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 06/07/2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kabule ilişkin kısmına karşı davalı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucunda Dairemizin 25/01/2017 tarih ve E:2015/5168, K:2017/364 sayılı kararıyla, anılan Mahkeme kararının miktar artırım dilekçesi ile artırılan tazminat tutarına yürütülecek faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının bozulması, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne ilişkin kısımlarının onanması üzerine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacılar tarafından, 30/03/2015 havale tarihli dilekçe ile bilirkişi raporu uyarınca maddi tazminat...

          İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hüküm fıkrasında yer alan "maddi tazminat yönünden 5.013,70 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 5.763,70 TL" ibaresinin "maddi tazminat yönünden 750,00 TL ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, temyize konu Mahkeme kararının davanın reddine manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla, 17/05/2021 tarihinde karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, nişan bozulmasından dolayı nişanda takılan nişan hediyelerinin iadesine, karşılık dava olarak da nişanın haksız bozulmasından dolayı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, davanın nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 04/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dosya kapsamından, dava dilekçesinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve gıyapta hakaret eylemlerinden manevi tazminat isteminde bulunulduğu, mahkemece her iki eylem nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, ancak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma eylemine ilişkin manevi tazminat isteminin mal varlığında oluşan zarara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma eyleminin, davacının veya yakınlarının cismani zararına neden olmadığı gibi, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK'nun 49. (TBK.58) maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olmadığından, bu eyleme dair manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, kabulü doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                  Davacı, davalıların kendisini yaralaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Yerel mahkeme davacının maddi tazminat istemini red, manevi tazminat istemini davalılardan ... yönünden kabul etmiştir. Davacı, yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemiştir. Alınan 14/07/2004 tarihli adli raporda, davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği, üç gün mutad iştigaline engel olacak şekilde yaralandığı, iş gücü kaybı olmadığı belirlenmiştir. Şu durumda davacının üç günlük sürede mutad işini yapamayacağı anlaşılmakla bu süre için geçici işgücü kaybı zararının maddi tazminat olarak verilmesi gerekir. Davacının geçici işgücü kaybı zararının hüküm altına alınması gerekirken istemin tümden reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davacı, dava konusu yaralanması nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminat istemiş, yerel mahkeme 1.400,00 TL’ye hükmetmiştir....

                    manevi tazminat isteminin kabulüne, fazlaya yönelik manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu