Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir (------....

    Zira, asıl davada (726.838.000) TL ile (2.647.500.000) TL., birleşen ilk davada da (2.301.000.000) TL., yani toplam (5.675.338.000) TL talep edilmişse de, asıl davada talep edilen faiz miktarı davalı tarafından ödenmekle asıl davanın konusu kalmamış, birleşen birinci davada da davacı vekilinin taleplerini açıkladığı 29.03.2002 tarihli dilekçesinde, talep edilen (2.301.000.000) TL'nin (1.571.465.000) TL'nin munzam zarar, bakiyesinin de aracının çalışamamasından kaynaklanan zarar olduğu belirtildiğinden ve aracın çalışamaması nedeniyle oluşan zarar talebi asıl davada reddedilip kesinleşmiş olmakla yeniden talep edilemeyeceğinden, davacının birleşen ikinci davada talep edilen (13.434.807.000) TL munzam zarar talebinin dışında, birleşen birinci davadaki munzam zarar talebi ancak (1.571.465.000) TL olmaktadır....

      Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....

        enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlaması gerektiği ve davacının munzam zararın oluştuğu ikna edici bir biçimde kanıtlayamadığı, munzam zarar talep edilebilmesinin koşullarının oluşmadığı, davacının munzam zarar talep etme şartlarının ve munzam zararının oluşmadığı kanaatine varılmış davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          enflasyon oranı, yüksek ve değişken döviz kurları, mevduat faizleri, paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma) dışında davacının durumuna özgü somut vakıalarla ispatlaması gerektiği ve davacının munzam zararın oluştuğu ikna edici bir biçimde kanıtlayamadığı, munzam zarar talep edilebilmesinin koşullarının oluşmadığı, davacının munzam zarar talep etme şartlarının ve munzam zararının oluşmadığı kanaatine varılmış davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            MUNZAM ZARAR DAVASIZAMANAŞIMI SÜRESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 105 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 185 ] 1086 S....

              CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, başvuru sahibine ait aracın ticari olmayıp hususi kullanıma tahsis edilmiş bir araç olduğundan davanın ticari dava niteliği taşınmadığını, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın mahiyeti itibarı ile belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 97.maddesinde düzenlenen sigortacıya başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açıldığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taleplerin genel şartlar uyarınca teminat dışı olduğunu, munzam zararın zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talebi niteliğinde olduğundan ve yine teminat kapsamında yer alan doğrudan bir zarar olmadığından davanı reddi gerektiğini, davacının munzam zararını somut bir şekilde ispat edemediğini, davacı tarafın munzam zarara uğradığını somut veriler ile ispat edemediğini, munzam zarar talebine...

                Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder. ” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanuni tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukuki kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faizivle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar. borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır....

                  Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder. ” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanuni tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukuki kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faizivle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar. borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır....

                    Munzam zarar TBK 112. Maddede düzenlenmiş olup "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmüne haizdir.Munzam zarar talep edebilmek için, bir para borcunda borçlunun temerrüde düşmesi, borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının ortaya çıkması, borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olması ve borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasında illiyet bağının bulunması gereklidir....

                      UYAP Entegrasyonu