M. de öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğini, meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davalarında esas alınacak zamanaşımı Borçlar Kanununun 60....
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; Tıbbi Konsey ve Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına göre davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanmadığına karar verilmiş ise de 1964-1988 yılları arasında madende çalışan murisin meslek hastalığı nedeniyle 2006 yılında % 42,2 oranında maluliyetinin tespit edilmesi karşısında davacının murisinin ölümünün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığının hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak biçimde belirlenmesi gerekir. Yapılacak iş; Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor alınarak Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklanmadığının bildirilmesi halinde şimdiki gibi karar vermek, Kurul tarafından ölümün meslek hastalığından kaynaklandığının bildirilmesi haline Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilerek çıkacak sonuca göre karar vermektir....
Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....
Yönetmeliğe göre, yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. Ancak meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Burada önemli olan hastalığı belirleyen rapor tarihi değil, tıbbi verilere göre hastalığın ortaya çıktığı tarihtir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacıya ait mesai listesi, SGK'dan sağlık kurulu raporu, maluliyetle ilgili PSD ve ilgili evraklar dosyamız içerisine getirtilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı ve birbiriyle tam uyumlu olan SSGM ve YSK raporlarında açıkça tespit edildiği üzere meslek hastalığına yakalandığı ve % 12,3 oranında maluliyeti bulunduğu tartışmasızdır....
Hükme esas alınan 04/04/2021 aktüerya bilirkişisinin raporunda kusur durumu %19,21 kaçınılmazlık faktörü dikkate alınarak yapılmış olmakla, davalı vekilinin meslek hastalığının oluşumunda %19,21 kaçınılmazlık faktörünün bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği yönündeki istinaf itirazlarının dosya kapsamıyla uyumlu olmadığı anlaşılmıştır. Davacının maddi tazminat talebini belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararının bulunduğu, tazminat talebinin zamanaşımına uğramadığı, SGK tarafından yapıaln ilk PSD ödemelerinin maddi tazminat hesabından düşüldüğü, 30/04/2017 tarihli "feragatname ve ibraname" başlıklı belge karşılığı yapılan ödemenin davacının meslek hastalığı sebebiyle maddi tazminat taleplerine ilişkin bir ödeme olmadığından dikkate alınmamasının yerinde olduğu, aktüerya bilirkişi raporundaki hesaplamalarda ve meslek hastalığının tespiti tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesinde hata bulunmadığı anlaşılmıştır....
Hükme esas alınan 04/04/2021 aktüerya bilirkişisinin raporunda kusur durumu %19,21 kaçınılmazlık faktörü dikkate alınarak yapılmış olmakla, davalı vekilinin meslek hastalığının oluşumunda %19,21 kaçınılmazlık faktörünün bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği yönündeki istinaf itirazlarının dosya kapsamıyla uyumlu olmadığı anlaşılmıştır. Davacının maddi tazminat talebini belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararının bulunduğu, tazminat talebinin zamanaşımına uğramadığı, SGK tarafından yapıaln ilk PSD ödemelerinin maddi tazminat hesabından düşüldüğü, 30/04/2017 tarihli "feragatname ve ibraname" başlıklı belge karşılığı yapılan ödemenin davacının meslek hastalığı sebebiyle maddi tazminat taleplerine ilişkin bir ödeme olmadığından dikkate alınmamasının yerinde olduğu, aktüerya bilirkişi raporundaki hesaplamalarda ve meslek hastalığının tespiti tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesinde hata bulunmadığı anlaşılmıştır....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı Bakanlığa ait "Deniz Kuvvetleri Komutanlığı-İstanbul Tersane Komutanlığı" işyerinde "1985- 14.01.2014" tarihleri arasında kaynak işçisi olarak çalıştığını, çalıştığı süreçte gelişen meslek hastalığı nedeniyle iş gücünü büyük oranda kaybettiğini, mesleki sidorozis, akciğer sidorozis hastalığına yakalandığını, geçirmiş olduğu meslek hastalığı nedeni ile İstanbul Meslek Hastalmıkları Hastanesinde düzenlenen 14/02/2014 tarihli raporla, iki yıl sonra kontrol kaydı ile meslek hastalığı tespit ve %12 oranında sürekli iş göremezlik tespit edildiğini belirterek, meslek hastalığı nedeni ile 5.000,00TL, 80.000,00 TL manevi tazminatın işyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde yer alan, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; basit rücu hakkına dayanan tazminat davasında, ilk peşin sermaye değerli gelirin Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunlu olup; meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalının, muhtemel aktif yaşam sonu olarak öngörülen 60 yaşını aşmış olduğu ve pasif dönem güvencesini oluşturan yaşlılık aylığından...