Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı, Adli Tıp İhtisas ve Üst Kurulu raporları ile açıkça tespit edildiği üzere % 2,2 oranında meslek hastalığı fark maluliyetinin oluştuğu tartışmasızdır. Maden işi yapılan işin niteliği gereği riskler içermekte olup, işyerinde maruz kalınan kömür ve silis tozları meslek hastalığına yol açmaktadır....

Meslek hastalığı sonucu davacının çalışma gücünü % 32,2 oranında kaybetmesi nedeniyle; 26/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki esaslar da dikkate alınarak davacı lehine manevi tazminat takdir edilmesi gerekmekle birlikte davacı tarafından açılan Zonguldak 4.İş Mahkemesinin 2002/560 Esas 2003/141 Karar sayılı dosyasında davacıya %38,98 meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle manevi tazminat ödenmesine karar verilmiş olması ve bu kararın da kesinleşmesi nedeniyle davacının %32,2 maluliyete ilişkin manevi tazminata dair ek davasının reddine karar verilmiştir. " gerekçesiyle; -Davanın KABULÜNE, işbu dava dosyası ile birleştirilen Zonguldak 2....

D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı: Gerekçede özetle; davacının 1994-1995, 2002-2007 yılları arasında davalı işyerinde boyacı olarak çalıştığı, SGK tarafından meslek hastalığı teşhisi konularak sürekli işgörememezlik derecesinin %35 olarak belirlenerek gelir bağlandığı, meslek hastalığının oluşmasında işverenin kusurunun uzman bilirkişi heyetince %70 olarak belirlenmekle dosya kapsamına uygun olduğu, rücu dosyasında kesinleşmiş bir kusur oranı bulunmadığından mahkemeyi bağlamadığı, meslek hastalığı nedeniyle belirlenen tazminatların dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır....

    Davalı Demir Madencilik Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Gelik Madencilik Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; meslek hastalığı maluliyetinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, tüm önlemlerin alındığını, işçinin sürekli eğitildiğini, davacının uzun zamandır davalı şirkette çalışması nedeniyle iş ve işyeri konusunda uzmanlaştığını, talep edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı Kurum, 2009 yılında tutulduğu meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma güç kaybına uğrayan sigortalı ... için Kurumca yapılan ... sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca davalıdan rücuan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezliğe uğradığı iddiasına dayalı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

          İhtisas Kurulunun 03/04/2017 tarihli ve 5633 sayılı raporunda da davacının kısmi remisyonda bipolar bozukluk arızasının, 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemlerine Yönetmeliği Ek-2 bölüm listelerinde yer almadığından meslek hastalığı olarak değerlendirilmediği yönünde görüş bildirilmiştir. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan rapor ile kurum sağlık kurulu kararı ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararı arasında çelişkinin söz konusu olmadığı anlaşılmakla, davacının 5510 sayılı Kanunun 14. maddesi kapsamında meslek hastalığının bulunmadığı, buna göre meslek hastalığı sebebiyle sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanmadığı tespit edilmiştir....

          Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci maddenin birinci fıkrası hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

            Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

            UYAP Entegrasyonu