Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 5510 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde meslek hastalığının, 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından öğrenmeden sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi Kurum'a bildirilmesinin zorunlu olduğu, meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmaların, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabileceği, hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esasların, Kurum...

    Dava meslek hastalığı nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlara ilişkin tazminat davasıdır. Yalova SGK cevabi yazısında "İstanbul Bölge Sağlık Kurulu tarafından Meslek hastalığı olmadığının karar verildiği" ve yine İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün raporunda da "Maluliyet oranının %0 olarak tespit edildiği" belirtilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı tarafça meslek hastalığı nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlara ilişkin tazminat talebinde bulunulmuş ise de İstanbul Bölge Sağlık Kurulu tarafından Meslek hastalığı olmadığına karar verildiği ve yine Maluliyet oranının %0 olarak tespit edildiği anlaşıldığından ve maluliyetin tespiti ayrı bir dava konusu olduğu gibi bu davada dava dışı SGK'nında taraf olması gerekeceği özetle davacının taleplerinin sübut bulmadığı anlaşılmakla davanın reddine" gerekçesiyle karar verilmiştir. DELİLLER: Sigorta kayıtları, işyeri özlük dosyası ile tüm dosya kapsamıdır....

    Dava, 12.05.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sarf edilen tedavi giderleri nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücûan tahsili istemine ilişkindir. 5510 sayılı Kanun'un iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21'inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

      Dava, 12.05.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sarf edilen tedavi giderleri nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücûan tahsili istemine ilişkindir. 5510 sayılı Kanun'un iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21'inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2015/38 ESAS, 2021/336 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin 15.05.2005tarihinde davalı işyerinin dökümhane ve kuru rötuş bölümünde çalışmaya başladığını, müvekkilin işyerinde çalışmaya başladığında hiçbir rahatsızlığının olmadığını, müvekkilin rahatsızlanması ve işyerindeki arkadaşlarına silikozis hastalığı teşhisi konulması üzerine Çorum Göğüs Hastalıkları Hastanesine başvurması sonucu silikozis hastası olduğunu öğrendiğini ve Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesine sevk edildiğini, müvekkilin meslek hastalıkları hastanesinde 08.09.2014- 18.09.2014tarihleri arasında yatarak sağlık kuruluna girdiğini, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi tarafından09.10.2014 tarihinde Silikozis ILO P/O 1/0, Tinea Pedis tanıları koyulduğunu, söz konusu meslek hastalığının oluşumunda işverenin 6100 oranında kusurlu olduğunu, işverenin tozu kaynağında yok...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Maddi tazminattan hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, davacıda oluşan meslek hastalığında kendilerinin kusurunun bulunmadığını, emeklilikten çok sonra ortaya çıkan meslek hastalığı nedeniyle diğer etkenlerin araştırılması gerektiğini, alınan kusur raporunun yerinde olmadığını, manevi tazminat miktarının fazla olduğunu, faiz başlangıcının tespit tarihi olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Meslek hastalığından kaynaklı fark maluliyet nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        İş Mahkemesinin 2018/233 esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhinde açılan rücuan tazminat talepli davada, müvekkil şirket nezdinde sigortalı olarak çalışan davalı T3 çalışması nedeniyle İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kurum sağlık Kurulunun 12.06.2017 Tarihli kararı "aştım" meslek hastalığı tanısı konduğunu, sigortalının sürekli iş göremezlik durumuna girdiği, sigortalının meskek hastalığına yakalanmasına müvekkil şirketin kusuru olduğu beyan ve iddia edilerek, davalı T3 40.893,73 TL PSD geliri bağlandığı, 1.224,48 TL tedavi masrafı yapıldığı ve davalı SGK'nın toplamda 42.118,21 TL zararının doğduğunun beyan edildiğini, meslek hastalığı tanısına itiraz ve kabule göre de davalı sigortalının maluliyet durumuna itirazlarımız ile ilgili olarak davalı SGK Başkanlığı ve meslek hastalığı teşhisi konulan davalı sigortalı T3 hasım göstermek suretiyle meslek hastalığı teşhisine itiraz için tespit davası açmak üzere süre verildiğini, davalı SGK Başkanlığının davalı T3 hakkındaki meslek...

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ''Davacının müvekkili şirkette teknisyen olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin 01/03/2012016 tarihinde geçerle nedenle feshedildiğini, işten ayrıldığı Mart-2016 tarihinde aylık net ücretinin 1.949,00 TL, brüt ücretinin 2.726,21 TL olduğunu, davacının meslek hastalığı olduğu ve meslekte kazanma kaybı olduğu yönünde bir tespitin yapılamadığını, davanın meslek hastalığından kaynaklanan tazminat davası olarak görülebilmesi için meslek hastalığının tespitinin yapılması gerektiğini, davacının kendi sunduğu fizik tedavi raporları ile bunun meslek hastalığı olmadığını, 2010 yılında davalı iş verene ait iş yerinde işe başlamasından 5- 6 sene öncede bahsi geçen ağrılarının olduğunu itiraf ettiğini, davacının hastalığının işe başlamadan önce var olduğu ve meslek hastalığının olmadığını, davacının mekanik- oto elektrik işçisi olarak görev yaptığını, söz konusu işlerin de ağır iş kapsamında olmayıp araçların periyodik bakımlarını ve takiplerini...

        Davanın yasal dayanağı olan, 5510 sayılı Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrası, üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir. 5510 sayılı Kanunun 21/4. maddesi kapsamında geçici iş göremezlik ödemesine neden olan durumu, meslek hastalığı veyahut iş kazası ile sınırlamamış olup, hastalık halini de düzenlediği gözetildiğinde, mahkemece, davanın esasına girilip, varılacak, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığını, istenilen tazminatın fahiş olduğunu, usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddi talebinde bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; " .... SGK dan getirtilen belgelere göre davacı murisinin 21/04/2018 tarihinde vefat ettiği, Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulu raporu ile sigortalının ölümünün tutulduğu meslek hastalığı ve buna bağlı komplikasyonlar sonucu olmadığına karar verildiği, sigortalının hak sahiplerinin itirazı üzerine YSK'nın 26/02/2020 tarihli raporu ile sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğuna oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır. Raporlar arasındaki çelişki nedeniyle murisin sağlığındaki mesleki son malüliyet oranı nazara alınarak Adli Tıp Kurumundan da rapor aldırılması yoluna gidilmiş Adli Tıp 1....

          UYAP Entegrasyonu