Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2017/155 Esas KARAR NO : 2021/48 DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men'i ve Ref'i ile Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 18/08/2017 KARAR TARİHİ : 11/03/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markaya tecavüzün tespiti, men'i ve ref'i ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacılar vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla özetle; davacılar---- ---- her yerinde faaliyet gösteren, büyük --- olduklarını, --------------- satışını yaptığını, davacı şirketin --------- ifadesinin içeren bir çok marka tesciline sahip olduğunu, yaptığı ---------- kavramıyla geçen ve ----- Kanunu'nda yer alan tanınmış marka seviyesine ulaşmış bir şirket olduğunu, SMK 7/2-c uyarınca "---- markasının tanınmış marka sıfatını haiz olmasının davacı şirketlere bu markalar bakımından her sınıfta koruma sağladığı, davalı şirket ile davacı şirketler arasındaki--- sözleşmesi feshedilmiş olmasına rağmen,...

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 5846 sayılı Kanun ve 556 sayılı KHK'dan kaynaklanan haklara tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5846 sayılı Kanun' un 68 inci maddesi. 3....

      belirlenmişse de, 24 milyon tutarında satış yapan, sektörel kar oranına göre 5 yüz bine yakın kar elde ettiği dosya içeriği ile sabit olan markaya tecavüz eylemi açısından 40 bin TL maddi 20 bin TL manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, belirlenen tazminat miktarı dosyadaki olgular karşısında aşırı derecede düşük olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      belirlenmişse de, 24 milyon tutarında satış yapan, sektörel kar oranına göre 5 yüz bine yakın kar elde ettiği dosya içeriği ile sabit olan markaya tecavüz eylemi açısından 40 bin TL maddi 20 bin TL manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, belirlenen tazminat miktarı dosyadaki olgular karşısında aşırı derecede düşük olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Dava, markaya tecavüzün men’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak, davalının davacıya ait, 2006/59307 sayılı, “M+Şekil” ibareli markaya ilişkin kullanımlarının mülga 556 sayılı KHK’nın 12. maddesi anlamında dürüst ticaret niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 12. maddesi uyarınca, markaya konu işaretlerin ticari ve sınai alanlarda dürüstçe kullanılması hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmiştir. Ancak söz konusu kullanımın dürüst kullanım sayılması için, mal veya hizmetlerin cins, kalite, miktar, kullanım amacı, değer, coğrafi kaynak gibi tanımlayıcı bir unsur olarak kullanılması gerekir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafın tazminat talebinin zamanaşımına uğramış olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde de belirttiği üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 2015 yılında imzalandığını, Davacı tarafın iddia ettiği zararın 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra iddia ve talep etmekte olduğunu, davacı tarafın iddia etmiş olduğu tecavüzden müvekkilinin haberinin olmadığını, parsel üzerinde herhangi bir tecavüz bulunması durumunda da bu durumdan sorumlu olan tarafın, tecavüzde bulunan taraf olduğunu, müvekkilinin haberi dahi olmayan tecavüzden sorumlu ve kusurlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı taraf tecavüzden haberdar olduğunda müvekkiline bu durumu bildirmediğini, belediye ile yapılan yazışmalardan müvekkilinin haberinin olmadığını, Davacı tarafın bu konuda müvekkiline karşı herhangi bir bildirim veya ayıp ihbarında bulunmadığını, ayrıca işbu davanın tecavüzde bulunana karşı açılması gerektiğini, müvekkilinin tecavüzde...

          Davalı vekili, müvekkilinin "Doruk" markasını değil adına tescilli "Bucadoruk Tıp Merkezi" markasını kullandığını, bu sebeple haksız rekabet veya markaya tecavüzün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

            gerekli olduğunu, marka hukuku açısından manevi tazminat şartları oluşmadığından manevi tazminat taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              ile istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davalının, davacının tescilli markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, markaya tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, markaya tecavüz teşkil eden ürünlere, araçlara , cihaz ve makinalara el konulmasına tecavüz eden markanın silinmesine, silinememesi halinde imhasına, 35.247,00 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine, dava dilekçesi ile faiz istenmediği , talep artırım dilekçesi ile istendiği gözönüne alınarak, faiz istemi ile KHK 67/1 maddesine göre tazminata makul pay eklenmesi talebinin usul yönünden reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Sanığın... nolu mera parseline tecavüzden hükümlülük,...,...ve ...nolu mera parsellerine tecavüzden verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın temyiz isteminin, 265 no'lu mera paseline tecavüz nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşılmakla, bu hüküm ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin temadinin kesildiği iddianame tarihi olan 16.12.2011 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu