Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı 24/11/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davacının davaya konu malları kendisine tesliminden itibaren kullanmaya devam ettiğini, sürecin 2 yılı bulduğunu, dava konusu malların eskitilmiş ve yıpratılmış olması durumunun nazara alınmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının ürünleri kullanarak yıpranmasına ve değerinin düşmesine, onarım bedelinin artmasına sebep olduğunu, bu durumunda mahkemece değerlendirilmediğini, davacının 6502 sayılı Kanundaki bildirim hükümlerini yerine getirmediğini, kötü niyetli olarak dava açıldığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile ayıplı malın bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin davadır....

"İçtihat Metni" Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada..... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. ........

    Bu durumda talep sonucunun azaltılan kısmı olan ayıplı malın iadesi ve bedelin geri verilmesi talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken satış bedelinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, cihazın davalıya iadesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; ayıplı malın satıcıya iadesi ile satış bedelinin geri verilmesi talebi bakımından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu talep yönünden davanın kabulü doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahsi geçen hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından davanın kısmen kabulüne, 13.669,59-TL onarım masrafının davalılardan tahsiline, davacının cihazın kullanılamamasına dayalı tazminat talebinin reddine, ayıplı malın satıcıya iadesi ile satış bedelinin geri verilmesi talebi bakımından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....

      Davalı-karşı davacı vekili; yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin aldığı mobilyaların bedelinin ödendiğini, ürünlerin ise ayıplı olduğunu savunmuş; karşı davada malın ayıbının giderilmesi gerektiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, 10. maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu hükmünün yer aldığı gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Asıl dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olup; karşı dava, davalı tarafından satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 6. ve 10. maddesi uyarınca ......

        HUKUK DAİRESİ Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplıiddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 18/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; ayıplı araç satışı iddiasına dayalı bedel iadesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            TTK'nın 23. maddesi yollaması ile TBK'nın 227. maddesinde malın ayıplı olması halinde alıcıya seçimlik haklar tanınmış, buna göre, alıcının isterse sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim, ücretsiz onarım, ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi hakları tanınmıştır. Davacının satın almadan itibaren bir ay içinde servis raporuna göre cihazın onarılmasını talep ettiği ve 05/09/2016 tarihindeki servis raporundan sonra 16/03/2017 tarihli cihazın arızalı olduğuna dair davacı tarafından alınan tespit raporu ile 08/03/2017 tarihinde mahkeme aracılığıyla bilirkişi incelemesi yapılmış olması dikkate alındığında davacının gizli ayıbı öğrendikten sonra en kısa sürede ihbar koşulunu yerine getirdiği bu nedenle yasada tanınan seçimlik hakları kullanabileceği kabul edilmiştir....

              DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Dava konusu somut olayda, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı ve yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme vekanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu değerlendirildiğinde dava konusu araçta gizli veya açık bir imalat hatasının bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı mal bedelinin iadesi ve manevi tazminat istemlidir....

                Dava; ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy ..... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava konusunun, dosyamız davasının konusu ve davacısıyla aynı olduğu görülmüştür. HMK.nun 166/1-4 maddesinde "aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır."düzenlenmiştir. Mahkememizin ....... Esas sayılı dosyasının taraflarının ..., ... ve ... olduğu, davanın ayıplı araç iddiasına dayalı tazminat tazminat istemine ilişkin olduğu, Bakırköy .........

                  UYAP Entegrasyonu