Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı iade ve alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davacının ticari sayılan bir iş yürütmekte olduğu ve dava konusu ticari aracı bu işte kullandığı, buna göre tüketici sıfatının bulunmadığı, dava konusu araçta üretimden kaynaklı açık veya gizli ayıp bulunmadığı, aracın onarım için servise tesliminden sonra makul süre içinde tamirin tamamlanmadığı, ayıplı hizmetin bulunduğu ve bundan davalı ... ... AŞ 'nin sorumlu tutulamayacağı, davacının onarım süresi içinde ticari faaliyetini sürdürmesi için başka bir araç kullanmak zorunda kaldığı, kiralama nedeniyle maddi zararının oluştuğu, dava konusu ayıplı hizmetin davacının kişilik haklarına zarar verici nitelikte olmadığı, manevi tazminat talebinin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin talebin reddine, tamir süresinin uzadığı iddiasına dayalı talep yönünden ... AŞ hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, 2.000 TL maddi tazminatın davalı ... ......

      . - K A R A R - Dava, mal karşılığı verilen senetlerin, malın ayıplı olması nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının, boş olarak imzalanan senetlerin karşılığı bulunmadığını ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delillerle ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının yemin deliline dayanmamış olmasına, iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlayamamış bulunmasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. ''hükümlerinin düzenlendiği ancak yürürlükte bulunan 6502 Sayılı TKHK'nun 8....

        Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır(Yargıtay HGK'nın 24.05.2017 tarih, 2017/19-1633 E.- 2017/1013 K. Sayılı kararı). Ayıba karşı tekeffül borcu, satılan şeyde satıcı tarafından zikir ve vaat edilen vasıfların bulunmamasından veya satılan şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran noksanları bulunmasından satıcının sorumlu tutulmasını ifade eder. Satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun doğabilmesi için ayıbın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olması, ayıbın önemli olması, alıcının sözleşmenin kurulduğu anda ayıbın varlığından haberdar olmaması ve en nihayetinden alıcının kendisine düşen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir....

          Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/358 Esas sayılı dosyası üzerinde görülen davada, ayıbın davalıdan temin edilen ve poşet üretiminde kullanılan yapıştırıcı maddeden kaynaklandığının tespit edildiğini, davanın müvekkili aleyhine sonuçlandığını, mahkeme ilamına dayalı olarak başlatılan icra takibi sonucunda müvekkilinin 51.108,00 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 51.108,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacı aleyhine dava dışı şahıs tarafından açılan ve görülen davanında müvekkiline ihbar edilmediğini, malın ayıplı olmadığını, bandın tekstil ambalajında kullanılacağının müvekkiline bildirilmediğini, davacını kusurunun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            HUKUK DAİRESİ Dava; finansal kiralama yöntemiyle edinilen lazer cihazının ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin geri çevirme ilamı üzerine dosyanın sehven Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin kapatılarak Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'ne devredilmiş olması nedeniyle) Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 30/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Davacı yanın ayıba dayalı olarak talepte bulunabilmesi için malın ayıplı olması yeterli olmayıp aynı zamanda süresinde ve usulüne uygun olarak Yasa'da öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmuş olması gereklidir. Yasa'da düzenlenen ayıp ihbar süreleri hak düşürücü süreler olup, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi uyarınca; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nın 223/2.maddesi uygulanır....

                . - K A R A R - Dava, satılan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu lastiklerin ayıplı olmadığının saptandığını ve satıldıktan uzun bir süre sonra iadesinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece TTK.nun 25/3. maddesindeki öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 13.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin açtığı seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

                    UYAP Entegrasyonu