Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin bu soruna bir çözüm bulamadığını, davalı şirketin defalarca aranmasına rağmen servis hizmeti verilmediğini, dava konusu malın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden 27.05.2016 tarihli ihtarname ile bedelin iadesinin istendiğini, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/109 D. İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırıldığını ve bu tespitle cihazdaki ayıpların belirlendiğini belirterek, dava konusu malın ayıplı olması nedeniyle 13.118,06 TL bedelin ödeme tarihi olan 30.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP : Davalı ......

    Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesine göre de Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen; malın, tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içinde, aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesi, bedelin iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir....

      Davacı tüketici, satılan malın ayıplı olması halinde TKHK'nun 4/2 2007/15212-2008/615 maddesindeki seçimlik haklarından birini kullanabilir. 4077 Sayılı Kanunun ayıplı hizmet ile ilgili 4/A maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen bedelden tenzil ile ilgili hükümlerin kıyasen uygulanma olanağı olmadığı gibi, BK.'nun 202/2 maddesininde müşahıs olayın mahiyeti gereği uygulama imkanı yoktur. Dolayısı ile satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Mahkemece davacının sözleşmeden caymakta haklı olduğunun kabulü ile ödediği bedelin tahsiline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tamir bedeli ve değer kaybına hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Bozma nedenine göre, davacının diğer, davalının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

        Hukuk Dairesi’nce verilen 18.12.2020 tarih ve 2020/1054 E- 2020/1106 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak 48.100.- TL’nin davalıdan tazmini talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın “Temyiz Edilemeyen Kararlar” başlığını taşıyan 362/1-a maddesiyle, Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve miktar veya değeri 40.000,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin olarak verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu miktar, karar tarihi olan 18.12.2020 tarihi itibariyle 72.070,00 TL’dir....

          K A R A R Davacı, davalıdan almış olduğu cep telefonunun ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak malın iadesini ve telefon bedeli olan 1.699,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL.ye çıkarılmıştır....

            Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının talebinin ayıplı malın neden olduğu zarara ilişkin olmasına, ayıplı malın davacı tarafından satın alınması ile zararın doğduğu tarih ve dava tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Kanun'un 4/4. maddesi gereği geçerli olan 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmış olmasına; davalıların imalatçısı ve satıcısı olduğu ayıplı malın sebep olduğu kazaya, maldaki ayıbın etkisi ile davacının ortak kusurunun, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporla saptanmış olmasına ve bu raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine göre; davalı ... vekili ve davalı ...k. San. Tic. A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 470,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...k. San. Tic. A.Ş.'...

              Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne yönelik kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.12.2014 tarihli 2014/12746 E. 2014/18758 K. sayılı ilamı ile "Dava finansal kiralamaya konu malın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıba karşı satıcının tekeffülü hükümlerine dayanılarak açılmıştır. Davacı ... kiralama konusu malın kiracısı olup, kiracının satıcıya karşı ayıp hükümlerine dayanarak dava açabilmesi için kendisine, finansal kiralama konusu malın kiralayanı durumundaki davalı ... Kiralama ...'nin yetki vermesi gerekmektedir. Aksi halde davacı alıcı, malı satan firmaya karşı ayıba dayanarak dava açamaz. Mahkemece öncelikle bu husus üzerinde durularak, böye bir yetkinin verilip verilmediği ar...tırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur....

                Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....

                  müvekkilin beyanına itibar edilmesi gerektiğini, ayıplı malın ihbarı noktasında da herhangi bir ihtilafın bulunmadığını, ödenen meblağ konusunda da herhangi bir ihtilafın bulunmadığını, delillerin hukuki nitelemesinde hata yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmesinin hukuken hatalı olduğunu, malın ayıplı olduğu ortaya çıktığını, ancak, bilirkişi tarafından belirlenen rakamın malın gerçek değeri ile uyuşmadığını, davacı müvekkilin zararını doğuracak nitelikte olduğunu, bu yönleriyle rapora da itiraz ettiklerini, ancak itirazlarının yerel mahkemece reddedildiğini, bilirkişinin, dosyaya taraflarınca herhangi bir ödeme makbuzu, satış sözleşmesi vs. sunulmadığı yönündeki değerlendirmenin tamamen öznel bir bakış açısını yansıttığını, dava dilekçesindeki tazminat miktarı ile ilgili davalının herhangi bir itirazının olmadığını, bu haliyle işbu mobilyaların davacı müvekkil tarafından kullanılmasının mümkün olmadığını, zarar gören kısım için 11.650,00 TL. olarak belirlenen rakamın dışında...

                  Müh.Ltd.Şti. vekili cevabında,dava konusu jeneratörün ayıplı olmadığını, bir an için ayıplı olduğu kabul edilse bile yasal süre içerisinde bir ayıp ihbarı olmadığı gibi, 6 aylık zamanaşımı süresinde de davanın açılmadığını, malın satışından itibaren yaklaşık olarak 2 yıl geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu