"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 11/08/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/03/2010 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yargı kararının yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur....
Bu tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler bakımından ise mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda da iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır." şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. İncelemeye konu dosyada tebliğname tarihinin 03.11.2015 olduğu göz önüne alındığında, hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulan sanıklar ... ve ... yönünden karardaki nitelendirmeye ve tebliğname tarihine göre temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir. Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli bulunduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, 1- Yargıtay 4....
Maddesinde yer alan düzenlemede " uzlaştırma sonucunda şüphelinin ediminin def'aten yerine getirmesi halinde hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihie bırakılması takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde 171. Maddedeki şartlar aranmaksızın şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez kamu davasıınn açılmasının ertelenmesi kararından sonra uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde 171. Maddenin 4. Fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeni ile tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı icra ve iflas kanununun 38. Maddesinde yazılı ilam mahiyetine haiz belgelerden sayılır. " denilmiştir....
SONUÇ : İhale alıcısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : TK'nun 21/1. maddesi gereğince yapılacak tebligatlarda, tebliğ memurunun, muhatabın, adresinde bulunmama nedenini, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinde belirtilen kişilerden araştırıp tebligat mazbatasında tesbiti zorunlu olup, somut olayda bu hususun yerine getirilmemesi nedeniyle de yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK'nun 366. ve HUMK'nun...
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacı ile davalı arasında davacıya ait ürünlerin ihracına yönelik gümrük işlemlerinin yürütülmesi konusunda yapılan vekalet sözleşmesi gereği davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği, yerine getirilmedi ise davacının ..." firmasına anlaşmaları gereği zamanında gönderilmemesinden kaynaklı ihraç edilecek üründe zarar doğup doğmadığı, doğmuşsa zararın davalının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ayrıca davalının sadakat ve özen borcundan kaynaklı davacıya başkaca zarara uğratıp uğratmadığı ile tüm bu zararların miktarı noktasında toplanmıştır. Mahkememizce, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin .. Değişik iş sayılı dosyası uyap sureti ile dava konusu sözleşme suretleri ....yevmiye nolu 09/06/2021 tarihli evrak aslı ilgili yerden getirtilerek dosya arasına alınmıştır....
Davacı yan davalı bankaya gönderilen ödeme talimatının süresinde yerine getirilmediğini, bu nedenle zarara uğradığını, zararın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yetkili icra müdürlüğünde yapılan icra takibi bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının davalı bankaya ödeme talimatı gönderdiği, davalı bankanın ödeme talimatını süresinde yerine getirmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının ödeme talimatının davalı banka tarafından süresi içerisinde yerine getirilmemesi nedeniyle davacının zararının bulunup bulunmadığı, Ankara İcra Müdürlüklerinin zararın tahsili için başlatılan icra takibinde yetkili icra müdürlüğü olup olmadığı, zarar var ise takip tarihi itibarıyla miktarı hususlarından kaynaklanmaktadır....
23.08.2012 tarihli ortaklık sözleşmesindeki söz konusu edimini gereği gibi ve vaktinde yerine getirmiş olsa idi yeni kurulan şirkette müvekkillerinin fazladan 1.920.000-TL tutarında sermaye sahibi olacak ve yeni şirket bir şekilde tasfiye edilse dahi malvarlıklarında bu miktarda bir artış olacakken, borca aykırılık nedeniyle bu miktarda zarara uğradıklarını, bir an için sermaye koyma taahhüdünün yerine getirilmemesi sebebiyle uğranılan zararın dolaylı zarar olduğu kabul edilse dahi, dolaylı zarar da bir müspet zarar kalemi olduğundan kararın yine hukuka aykırı olduğunu, yine davalı tarafça yargılamanın hiçbir aşamasında doğrudan-dolaylı zarar ile ilgili savunma yapılmadığından, mahkeme kararının taraflarca getirilme ilkesine de aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın sermaye koyma borcuna yönelik zarar tazmini talepleri açısından kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliği'nin 04 Şubat 2020 tarih ... yevmiye nolu ile ihtar edilmiş olmasına rağmen devir alan tarafından sözleşme ile maden ruhsat sahasının devrinin alınması ile ilgili üstlenilen yükümlülükler yerine getirilmediğini, iş bu sözleşmeye göre maden sahası devrinin alınmaması neticesinde müvekkili şirket 2019 yılından günümüze değin ilgili sözleşme gereği harç, ceza ve kiralama bedeli gibi tüm masrafları yapmış olup itiraz edilen icra takibi içeriğine de konu olan cari hesaptan kaynaklı 312.208,85 TL zarara uğradığını, taraflarınca yapılan ihtarlara rağmen sözleşmenin gereklerinin yerine getirilmemesi, harç, ceza ve kiralama bedelleri ile cari hesaptan kaynaklı borçlarını ödenmemesi üzerine , 30.12.2016 tarihli RN:... ER:... Nolu Maden Ruhsat Sahasının Devri Sözleşmesinden Ve Cari Hesaptan Kaynaklı harç, ceza ve kiralama bedeli gibi masraflar olarak toplam 312.208,55 TL miktarlı borç için 20.10.2021 tarihinden itibaren işleyen ticari avans faizi talebi ile davalı aleyhine .......
Mahkemece, verilen ara karar gereğinin kesin süre içerisinde yerine getirilmemesi üzerine davanın mevcut delillerle sonuçlandırılmasına karar verilmesi bazı somut olayda yerinde olmakla birlikte eldeki davada dosyada bulunan diğer deliller incelenmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Zira maluliyet raporu alınması için davacının bizzat başvurmasının mutlak zorunluluk olduğu belirlenmiş değildir. Diğer bir anlatımla davacı bizzat muayene edilmeden, diğer delillerle dosya üzerinden maluliyet raporu alınması olasıdır. Taraflarca dayanılan bir delilin sunulmasına ve buna dair eksikliklerin giderilmesine ilişkin işlemlerin yerine getirilmemesi sadece o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılması sonucu doğurmakta olup bu durum diğer deliller açısından da aynı sonucu doğurmaz. Davacı tarafça delil olarak Kızıltepe ve Nusaybin Devlet hastanesi kayıtlarına da dayanıldığından artık bu delillerinde 6100 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre toplanması gerekir....