gün ve E:...; K:...sayılı kararının; bankaca verilen krediyle ilgili taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle, banka adına yapılan işlemlerde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir. Tetkik Hakimi ...'in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı ...'...
İdare Mahkemesince; açılan tazminat davasının 2577 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca idare mahkemesi kararı gereğinin 30 gün içinde yerine getirilmemesi nedeniyle açılan bir dava olduğu, uyuşmazlığa konu taşınmazlarla ilgili olarak idare mahkemesinin Danıştay bozma kararına uyarak en son 9.12.1998 tarihinde iptal kararı verdiği, temyiz edilmeyerek kesinleşen bu karar doğrultusunda davacı kooperatifin, taşınmazların kooperatif adına devri için bir çok kez idareye başvurduğu ve en son yaptığı 10.12.1999 tarihli başvurunun sonuçsuz kalması üzerine 27.12.2001 tarihinde bu tazminat davasının açıldığı, buna göre davanın, 2577 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca idarece karar gereğinin yerine getirilme süresi olan 30 (otuz) günlük uygulama süresinden sonra 60 gün içinde açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 27.12.2001 tarihinde açılan davanın süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Anayasa’nın 138. maddesi gereğince " Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 28/1 ve 4. maddeleri gereğince de "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez." "Mahkeme kararlarının (otuz) gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir."...
İstihdam yükümlülüğünün kısmen yerine getirilmemesi halinde ise istihdam edilmeyen her bir kursiyer için, kursiyer zaruri gideri ve kursiyer sigorta prim gideri dışında toplam kurs giderinin mezun kursiyer sayısına bölünmesi ile bulunan kişi başı ortalama maliyet yüklenicilerden geri alınır veya varsa bunların alacaklarından mahsup edilir." hükmünü içermektedir. Yasaklılık Hükümleri başlıklı 34. Maddesinin 3 ve 4. fıkraları; "34.3. İstihdam yükümlülüğünün hiç yerine getirilmemesi halinde -kursiyer zaruri gideri ile sigorta prim giderleri hariç- ilgili kurs için yapılan tüm giderler yüklenicilerden geri alınır ve/veya varsa bunların alacaklarından mahsup edilir. Bloke tutar irad kaydedilir. Yüklenici hakkında iki yıl süresince yasaklılık hükümleri uygulanır. 34.4....
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/01/2021 KARAR TARİHİ : 22/11/2021 KARAR YAZMA TARİHİ : 24/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının taşeron sözleşmesi protokolü imzaladığını, davalının protokol kapsamında .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizen tetkikinin davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dairemizin 26.10.2017 tarih ve 2016/19530 E., 2017/13165 K. sayılı ilamı ile şikayete konu ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2005/9041 Esas sayılı takip dosyası aslının birlikte gönderilmesi için mahkeme dosyasının mahalline geri çevrilmesine karar verildiği, ancak, mahkemece takip dosyası aslının gönderilmediği tespit edilmiştir. Dairemizin geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilmemesi sorumluluk doğurabileceği gibi işin uzamasına da neden olduğundan en kısa zamanda şikayete konu ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2005/9041 Esas sayılı takip dosyası aslının, 2-... 7....
III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI 1-Davacının davasının kabulü ile, Davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 117.353,40 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacağının 6.972,74 TL gelirin onay, ödeme ve sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı kuruma verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 2-Tedavi Masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, B-BAM KARARI Tarafların istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusursuz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir....
Davalı satıcının, borcunu 16 ay içinde yerine getireceği sözleşmede kabul edildiğine göre, BK’nın 106/1. maddesi gereğince bir önel (mehil) belirlenmesine gerek yoktur. BK’nın 106/2. maddesinde, borcun yerine getirilmemesi halinde alacaklıya üç seçimlik hak verilmiştir. Bunlar, 1- Her zaman gecikmiş işi yerine getirme (ifayı) ve gecikme tazminatı isteme; 2- Sözleşmenin ifasından vazgeçilerek olumlu zararı isteme; 3- Sözleşmeyi feshederek olumsuz zararı isteme şeklide açıklanmaktadır. Davacı görülmekte olan davada, bu seçimlik haklardan aynen ifa ve gecikme tazminatını talep etmiştir. TBK’nın 123, 124 ve 125. maddelerinde de benzer düzenlemelere yer verilerek borçlunun temerrüde düşmesi durumunda alacaklının borcun ifası ile birlikte gecikme sebebiyle tazminat isteyebileceği seçimlik bir hak olarak öngörülmüştür....
Davalı satıcının, borcunu 16 ay içinde yerine getireceği sözleşmede kabul edildiğine göre, BK’nın 106/1. maddesi gereğince bir önel (mehil) belirlenmesine gerek yoktur. BK’nın 106/2. maddesinde, borcun yerine getirilmemesi halinde alacaklıya üç seçimlik hak verilmiştir. Bunlar, 1- Her zaman gecikmiş işi yerine getirme (ifayı) ve gecikme tazminatı isteme; 2- Sözleşmenin ifasından vazgeçilerek olumlu zararı isteme; 3- Sözleşmeyi feshederek olumsuz zararı isteme şeklide açıklanmaktadır. Davacı görülmekte olan davada, bu seçimlik haklardan aynen ifa ve gecikme tazminatını talep etmiştir. TBK’nın 123, 124 ve 125. maddelerinde de benzer düzenlemelere yer verilerek borçlunun temerrüde düşmesi durumunda alacaklının borcun ifası ile birlikte gecikme sebebiyle tazminat isteyebileceği seçimlik bir hak olarak öngörülmüştür....
olan su basman kotunun 2.50 m.ye çıkartılması yolundaki belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesince verilen ve kesinleşen … günlü, E:…, K:… sayılı iptal kararın 17.7.1995 gününde davalı idareye tebliğ edilmesine rağmen uygulanmaması ve davacının 20.6.1996 günlü dilekçesi ile idareye yaptığı müracaatın reddi üzerine bu davanın açıldığı; bu durumda yargı kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmininin zorunlu olduğu, bilirkişilerin 18.7.1995 günü itibariyle davacının dairesinin (bina cephesi, hava akımı, ışık, manzara gibi özelliklerin de dikkate alınması sonucunda) ekonomik değerinde 850.000.000.- lira maddi kayıp olacağını belirlemiş olmaları nedeniyle bu meblağın 18.7.1995 gününden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, maddi tazminat isteminin fazlası ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, bu...