Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 15.09.2005 tarihli ve 2005/8642 Esas, 2005/9674 Karar sayılı ilamında; "Bilindiği üzere, son kez yürürlüğe giren 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9. maddeleri, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamı dışında bırakılmış; anılan kanun maddesinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 gün ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında (YİBK) "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine" işaret edilmiştir. (...) öncelikle idare...

    Mahallesi, Zeytinlikaltı Mevkii 232 ada 3 parsel, 233 ada 16 ve 4 parsel, 234 ada 15 No.lu parsellerin tamamının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, arsa vasıflı taşınmazlar davacı adına tapuda kayıtlı iken taşınmazların beyanlar hanesine Yalova Kadastro Müdürlüğü tarafından 11.08.2016 tarihli ve 3033 yevmiye numaralı işlem ile "Taşınmazın tamamı kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır." şeklinde şerh konulduğu, 232 ada 16 parselin ise beyanlar hanesine Yalova Kadastro Müdürlüğü tarafından 11.08.2016 tarihli ve 3033 yevmiye numaralı işlem ile "Taşınmazın 231,51 m2'lik kısmı kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır." şeklinde şerh konulduğu, taşınmazların halen davacı üzerine kayıtlı olduğu ancak Fen Bilirkişisi raporu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 07.08.2008 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisi pafta haritasına göre taşınmazların kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı ve davanın 25.11.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3....

      Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması sebebiyle mülkiyet hakkının kullanılamaması sebebine dayanan 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - 1-Dava konusu edilen Sakarya İli, Karasu İlçesi, Aşağı İncilli Mahallesi 82 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde tapu kaydı ile tapulama tutanağının ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilmesinden, 2-Dava konusu taşınmazın 3621 sayılı Yasa uyarınca, onaylanmış kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığı hususu Sakarya Valiliğinden sorularak, onaylı kıyı kenar çizgisi içerisinde...

        Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Tapunun iptalinden kaynaklanan tazminat davalarının açılması için tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmiş olmasına gerek yoktur. Esasen, tapu kaydının iptaline ilişkin idarece dava açılmadan önce dahi tapu maliklerinin taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek terkini ile tazminat davasını açması da mümkündür. Tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi, tapusu iptal kısmın yüzölçümünün ve zararın meydana geldiği tarihin belirlenebilmesi için önemli olup kesinleşmeden önce açılan tazminat davalarında değerlendirme tarihi tazminat davasının açıldığı tarihtir. Mahkemece, davacının tazminat istemli açıp terkin talebi de bulunmayan davada terkin ve tazminat kararının birlikte verilmesi bu tür davalar açısından yerinde değildir....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalılarca ... parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 186,15 m2'lik kısmına yapılan müdahalenin menine, taşınmaz üzerinde bulunan yapının tecavüzlü kısmının kal'i ile taşınmazın eski haline getirilmesine, 1.573,76 TL ecrimisilin davalılardan alınarak davacı ...'ye verilmesine, taşınmazın kal'i ile eski hale getirilmesi için gerekli masraf şu anda bilinemediğinden davacının tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

          TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı Hazine vekili ilk derece mahkemesine sunduğu 21.01.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalılar adına tapuda kayıtlı Trabzon İli Sürmene İlçesi Çarşı Mahallesi 23 ada 1 ve 26 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5.maddesine, Kıyı Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 10.maddesine ve Anayasa'nın 43.maddesine aykırı olarak özel mülkilete konu edildiklerini, zira dava konusu taşınmazların kıyıda kaldıklarını, çekişmeli taşınmazlar hakkında davalılar tarafından Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/377 Esas sayılı dosyasıyla DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat davası açıldığını ve bu davanın halen derdest olduğunu, bu dosya kapsamında yapılan incelemede çekişmeli taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldıklarının tespit edilerek durumun müvekkili Hazineye bildirildiğini, bahse konu tazminat davasının eldeki davadaki mülkiyet durumuna göre çözümleneceğini, idarece...

            Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur..." hükmü yer almaktadır. 3621 sayılı Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 4. maddesinde, "Kıyı Kenar Çizgisi; deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, alçak-basık kıyı özelliği gösteren kesimlerde kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu, kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı, dar yüksek kıyı özelliği gösteren kesimlerde ise şev ya da falezin üst sınırıdır." hükmüne yer verilmiş, 8. maddesinde ise "Kanunun ve bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde belirlenen esaslara göre kıyı kenar çizgisi arazide tespit edilir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/795 Esas KARAR NO : 2021/904 DAVA : Tazminat DAVA TARİHİ : 24/12/2021 KARAR TARİHİ : 30/12/2021 Eldeki dosyanın taraflar arasında kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı kartın rızası dışında yapılan alışveriş nedeni ile tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla; Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/11/2021 tarih 1232 sayılı kararı gereğince Bankacılık Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi ihtisas mahkemesi olarak belirlendiğinden eldeki davada mahkememizce gönderme kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Dosyanın 25/11/2021 Tarihli 1232 sayılı Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-Dosyanın bu şekilde kapatılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kesin olarak karar verildi. 30/12/2021 Katip ... (E-İmzalıdır) Hakim ... (E-İmzalıdır)...

                Okul A.Ş. aralarındaki tazminat davası hakkında Ankara 14.İş Mahkemesinden verilen 8.4.2009 günlü ve 378/265 sayılı hüküm incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde,"Yargıtay Kanunu"nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, İş Kanunundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 11.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" Davacı, ... ile davalı Halk Bank A.Ş. aralarındaki tazminat davası hakkında İstanbul 4.İş Mahkemesinden verilen 7.5.2009 gün ve 655/255 sayılı hüküm incelendi, gereği konuşulup düşünüldü K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, İş Kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dava dosyasının Yargıtay 9.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu