Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/09/2014 NUMARASI : 2009/1909-2014/1051 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan cezai şart niteliğindeki tazminatın davalı kiracıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tapunun iptalinden kaynaklanan tazminat davalarının görülebilmesi için tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleşmiş olmasına gerek yoktur. Esasen, tapu kaydının iptaline ilişkin idarece dava açılmadan önce dahi tapu maliklerinin taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilerek terkini ile tazminat davasını açması da mümkündür. Tapunun iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi, tapusu iptal edilen kısmın yüzölçümünün ve zararın meydana geldiği tarihin belirlenebilmesi için önemli olup kesinleşmeden önce açılan tazminat davalarında değerlendirme tarihi tazminat davasının açıldığı tarihtir. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3812 E- 2018/7447) Şu halde eldeki dava, dava konusu taşınmazın bir bölümünün iptali ile kıyı kenar olarak terkinine ilişkin Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/152 Esas dosyasında, TMK 1007....
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacıların murisine ait taşınmazların davalı idarenin Manyas Gölüne yapmış olduğu sedde ve regülatörler nedeniyle sular altında kaldığından artık kullanılamaz hale gelen taşınmazlar için tazminat ve 5 yıllık ecrimisil talebine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, keşif yapılarak jeoloji, meteoroloji ve inşaat mühendisliği bölümü öğretim üyelerinden oluşan uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Dava konusu taşınmazların kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığının tespiti için Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca tespit edilen ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onanan kıyı kenar çizgisine ilişkin bilgi ve belgeler celp edilerek karşılaştırılmış ve Fen bilirkişisi Harita ve Kadastro Mühendisi Mustafa Yatak tarafından düzenlenen raporda parsellerin kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı tespit olunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞIRNAK SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2014 NUMARASI : 2009/272-2014/69 Dava; 2330 sayılı Nakdi Tazminat Kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 2330 sayılı Nakdi Tazminat kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve ... Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi ... ... 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, istinaf kanun yoluna başvuran tarafın sıfatı, ileri sürülen istinaf sebepleriyle bağlılık ilkesi dikkate alındığında; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 15. maddesindeki usul ve esaslara göre yapılan keşif sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, arazi niteliğindeki taşınmaza, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, bu değer üzerinden davanın kabulüne ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının kıyı olarak tapu sicilinden terkin edilmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak dava TMK 1007. Maddesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu halde, mahkemece hukuki nitelemenin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olarak yapıldığı ve bu doğrultuda yargılama yapılarak hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Öğretide kusursuz sorumluluğun bir T2 kabul edilen tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan devletin sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle haksız fiil sorumluluğun bir türüdür. Dolayısıyla, TMK m. 1007'den kaynaklanan davalarda da zararın kapsamı TBK m. 50/2 bağlamında ele alınmalıdır. Buradan hareketle, dava konusu somut olayda, henüz tapu kaydı bir mahkeme kararıyla iptal edilmemiş ise de, taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığına ilişkin tapu kaydında bulunan şerhten dolayı davacının ileride bir zarara uğrayacağının açık ve sabit olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Zira, kıyı kenar çizgisi içindeki taşınmaza ait mülkiyet hakkının kullanılması ve taşınmazın tasarruf edilmesi bu haliyle mümkün değildir. Bu haliyle, kıyı kenar çizgisi içinde kalan yerlere ait mülkiyet hakkının içeriğinin boşaltıldığı, taşınmazdan gereği gibi fayda sağlamanın mümkün olmadığı anlaşıldığından davacının gelecek zamanda bu şerhten dolayı zarara uğrayacağı kanaatine varılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, Türkiye kıyılarında kurulmuş ve kurulacak olan fenerlerin radyofarlarının, deniz işaretlerinin ve sis düdükleri gibi kıyı emniyeti cihazlarının kullanımı hususunda 1 aylık yangın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 04.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; Mahkemece, ıslah tarihinden önce tazminat istemine göre taşınmazın değeri ve konumunun belirlenmesi amacı ile fen bilirkişi yanında mimar ve ziraat mühendisinin katılımı ile keşif yapıldığı, 2013 yılında idarece tespit edilen kıyı kenar çizgisine göre taşınmazın kıyı kenar çizgisine göre konumun belirlenmesine dair herhangi bir inceleme yapılmaksızın kıyı kenar çizgisine dair gönderilen evraklar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
kaydında "kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmaktadır" şeklinde yer alan şerhin davacı bakımından bir zarara sebep olmayacağını, kıyı kenar çizgisi içerisinde yer almakla davacının aslen bu taşınmazda işgalci olduğunu, kendi kusurlu eylemine dayanarak tazminat isteminin hukuka aykırı olacağını, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanlarda mülkiyet hakkı kamu yararı gereği sınırlandırılmış olduğundan tazminatın buna göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın tam karşılığının tazminat olarak verilmeyeceğini, haksız fiil tazminatının fiil tarihine göre miktarı belirleneceğinden kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşınmazın değerinin de idarenin kıyı kenar çizgisini belirlediği tarih üzerinden belirlenmesi gerekirken davacının davayı geç açmasından fayda görecek şekilde dava tarihi olarak belirlenmesinin tazminat hukukunun genel prensiplerine aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir....