Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/60 Esas KARAR NO : 2021/527 Karar DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 12/01/2016 KARAR TARİHİ: 27/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili --------- sigortalı bulunan ---- plakalı aracın sebep olduğu kaza sonucu yaralandığı ve sakat kaldığı, Müvekkilinin kazanın oluşumunda hiçbir kusuru bulunmadığı, kaza sebebiyle---------- soruşturma dosyası ile ceza takibatı yapıldığı, Müvekkilin kaza sonrası ------------tedavi gördüğü, talep edilen maddi tazminat müvekkilimin iş göremezlik ve sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybetmesi, gelir kaybı maddi zararlarını tazmine yönelik talep ve dava etmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/60 Esas KARAR NO : 2021/527 Karar DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 12/01/2016 KARAR TARİHİ: 27/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili --------- sigortalı bulunan ---- plakalı aracın sebep olduğu kaza sonucu yaralandığı ve sakat kaldığı, Müvekkilinin kazanın oluşumunda hiçbir kusuru bulunmadığı, kaza sebebiyle---------- soruşturma dosyası ile ceza takibatı yapıldığı, Müvekkilin kaza sonrası ------------tedavi gördüğü, talep edilen maddi tazminat müvekkilimin iş göremezlik ve sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybetmesi, gelir kaybı maddi zararlarını tazmine yönelik talep ve dava etmiştir....

      Bu haliyle davacı tarafça her ne kadar kusursuz dava dışı sürücünün aracın sigortalayan şirket aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) dayalı dava açılmış ise de, davalı sigorta şirketinin sigortaladığı araç sürücünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmaması, kaza da tamamen davacıların küçük çocuğu Bilal'in kusurlu olması nedeniyle, hukukun genel ilkelerinden olan kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceği ilkesi ve haksız fiil sorumluluğunun kusur esasına dayanması da göz önüne alınarak, Mahkememizce de düzenlenen bilirkişi heyet raporunun olaya uygun olması, denetime elverişli bulunması ve hüküm kurmaya yeterli olması nedeniyle davacı tarafça açılan tazminat davasında davalı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın dava dışı sürücüsünün kusursuz olduğundan ve bu yüzden davalı sigorta şirketi tazminattan sorumlu tutulamayacağından açılan davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." gerekçeleri ile davanın...

      Asliye hukuk mahkemesinin 2017/112 esas 2018/108 karar sayılı ilamı ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, hükmün kanun yoluna başvurulmaksızın 14/06/2018 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından tapunun bedelsiz olarak iptal edilmesi sebebiyle 01/10/2018 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir. Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Maddede yer alan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır....

      Mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının taahhüt ettiği hizmetin ayıplı hizmet kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu bakımdan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunundan kaynaklanan ayıplı hizmet nedeniyle sorumluluk şartlarının oluşmadığı, davalı tarafın uçuşun gecikmesinden kaynaklanan kusurunun bulunmadığı, gecikmenin tamamen uçuş kapısı değişikliğinden ileri geldiği, Sivil Havacılık Yönetmeliğince davalı şirketin gecikmeden kaynaklı kusursuz sorumlu olarak sadece makul ölçüde sıcak ve soğuk içecek servisi yükümlülüğü olduğu, zararın karşılanması yönünde maddi veya manevi tazmini gerektiren bir sorumluluğunun düzenlenmediği, davalının hizmeti haksız fiil kapsamında değerlendirilemediğinden 6098 Sayılı TBK 49 maddesinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı tazminat yükümlülüğünün doğmadığı, kusursuz sorumluluk halinin de bulunmadığı, ayrıca davacının annesi ve kendisi adına ayrı ayrı 15.000TL tazminat talebinde bulunmuş olup davacının davada davacı sıfatıyla...

        DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, cismani zarar (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) sebebiyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir. Davacı, ----------- tarihinde traktörden düşmesi sebebiyle yaralanması sonucu meydana gelen kaza sebebiyle oluşan maddi tazminat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Daire kararında; her ne kadar olayda idarenin hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk hallerinden birinin bulunmadığı, tazminata sosyal risk ilkesine dayalı olarak karar verildiği gerekçesine yer verilmişse de, sosyal risk ilkesinin, kusursuz sorumluluk hallerinden biri olduğu dikkate alındığında, temyize konu manevi tazminat talebinin kusursuz sorumluluğa dayalı sosyal risk ilkesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ayrık görüşüyle Daire kararı gerekçesine diğer yönlerden aynen katılmakla birlikte belirtilen yönden katılmıyorum. (XX) KARŞI OY : 10 Ekim 2015 günü Ankara Garında düzenlenen miting öncesinde terör saldırısı sonucu yakınları vefat eden davacılar tarafından uğradıkları zararın tazmini amacıyla maddi ve manevi tazminat davası açılmış bulunmaktadır....

            İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. Kusursuz sorumluluk, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür. Bu bağlamda, kamu görevlilerinin görevini yaparken, görevi nedeniyle uğramış olduğu zararların da kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmini gerekmektedir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/855 Esas KARAR NO : 2022/596 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 25/07/2018 KARAR TARİHİ : 15/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili ---- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle:------- sigortalı bulunan, sürücü --- sevk ve idaresindeki---- plaka sayılı araçla müvekkillerin murisi --------- sevk ve idaresindeki --- plaka sayılı motorsikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, müvekkillerin murisi ----- vefat ettiğini, dava konusu trafik kazasının gerçekleşmesinde----2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-a maddesinde yer alan kurallara riayet etmeyerek kusurlu olduğunu, müteveffa ----vefat etmesi sonucu -------- annesi .---- ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, kazaya karışan ---- plaka sayılı aracın --- numarası ile ----. tarafından yapılmış olduğunu...

                Anılan Anayasa Mahkemesi kararında idarenin, hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk hallerinde meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olurken, sosyal risk ilkesinde sulh yoluyla ödenecek tazminat miktarının yasa koyucu tarafından yasayla belirlenmesinin Anayasa’da güvence altına alınan sorumluluk hukukunun temel ilkelerine aykırılık oluşturmadığı vurgulanmış; bunun yanında 5233 sayılı Kanun'un, idarenin terör olaylarına dayalı kusursuz sorumluluk alanını genişleten, oluşan zararların yargı yoluna başvurmadan sulh yoluyla ödenmesini öngören, bu yönüyle uyuşmazlığın sadece maddi zararlara ilişkin kısmının yargı dışı alternatif bir yöntemle giderilmesini sağlayan, ancak manevi zararların karşılanmasını da engellemeyen nitelikte bir Kanun olduğu belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu