WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MELEK ÖZSOY - DAVALILAR : 1- ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ - 2- T7 DAVA : Tazminat (Kişisel Durum Sicil Kaydı Tutulmasından Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 15/03/2019 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yalova ili Altınova ilçesi Tavşanlı köyü Dipgölcük mevkii pafta 8 parsel 307, 3220 m2 meyve bahçesi niteliğinde, 2. si Yalova ili Altınova ilçesi Tavşanlı köyü Sivritepe Mevkii Pafta :13 Parsel : 569 6379 m2 de bulunan taşınmazın ise fındıklık olan taşınmazlarının tamamının kadastro çalışması sırasında haksız olarak orman sınırları içine bırakıldığını, 56 Nolu Orman kadastro Komisyon Başkanlığının çalışması neticesinde 01/02/2013 tarihinde askıya asılan askı mazbatası ile ilan edilen tarafına ait hale hazırda bulunan meyve bahçesi ve fındıklık niteliğinde bulunan taşınmazın tapu kayıtlarının hiçbir orman ile ilgi ve alakası olmadığını...

Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, davalının tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, tapu sicillerinin tutulmasının kamu düzeni ile ilgili olması ve Devletin, tapu sicillerinin tutulmasından kusursuz sorumlu olduğu gözetilerek ve davalının tapu taydının iptalinden dolayı ancak, tazminat talebinde bulunabileceğinden usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.80.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Hükümlerine göre işlem yapılacağı...." hususunda bildirimde bulunulduğu, 07.09.2018 tarih ve 2606170 sayılı yazı ile " birleşen dosya davacısı T3' ye "19.10.1988 tarih 13999 yevmiyeli satış işleminden Ergün Kara' ya satılan 688/6720 hissenin, sehven 688/2240 hisse olarak tescil edildiği, bu hissenin 30.12.1992 tarih ve 6321 yevmiyeden gelen T3' ye tekabül ettiğinin tespit edildiği, düzeltim için 30 gün içinde mavafakat verilmesi, aksi halde Tapu Sicil Tüzüğünün 74.maddesi ve 659 sayılı KHK. Hükümlerine göre işlem yapılacağı" hususunda bildirimde bulunulduğu, ancak tapuda henüz herhangi bir düzeltmenin yapılmadığı, davacı T1 tarafından asıl davada tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı tazminat talebiyle, birleşen davada ise diğer davacı ile birlikte hatalı payın düzeltilmesi ve tazminat talebi ile davanın açıldığı, mahkemece davaların birleştirildiği anlaşılmaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/03/2014 NUMARASI : 2013/135-2014/134 Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 20.03.2014 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. Ç.. H.. tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.02.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı vekili Av. D.. A.. geldi, diğer taraftan Hazine vekili Av. Ulviye Sarp geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü; K A R A R Davacı D.. A.. vekili, bila tarihli dava dilekçesi ile, Eyüp İlçesi, Alibeyköy Mahallesi 75 pafta, .. ada, 1 parsel sayılı taşınmazın 1200/7360 paylı taşınmazdaki hak ve paylarının tamamının, dava dışı R....

      Mahkemece, İlgili ... sicil müdürlüğünden dava konusu ipoteğe ilişkin tüm bilgi ve belgeler temin edilmeli, ipotek lehtarlarının kimliklerinin tespitine yönelik araştırma yapılmalı, ipotek lehtarlarının tespiti halinde usulüne uygun olarak davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Tüm araştırmalara rağmen, ipotek alacaklılarının elverişli kimlik ve adres bilgilerine ulaşılamaması halinde; ... sicil müdürlüklerinin Türk Medeni Kanunun 997 ve devamı maddeler gereğince ... sicilinin tutulmasından ve bu sicillerin yasaya uygun oluşmasında görevli ve sorumlu oldukları gözetilerek hak sahiplerinin belirlenmemesi halinde ... sicilini tutmakla görevli ve sorumlu ... sicil müdürlüğüne davanın yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık hali bulunmadığından mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi doğru görüşmemiş hükmü bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir....

        Anayasanın 129/5. maddesindeki düzenlemede belirtilen kusur, hizmet kusuru ile örtüşmekte olup, kamu görevlilerinin kişisel kusur oluşturan eylemleri anılan madde kapsamında değildir. Dava dilekçesinde davalının kişisel kusuru ileri sürüldüğüne göre, sicilin doldurulması sırasında davalının şahsi veya keyfi nedenlerle hareket ettiğinin kanıtlanması gerekir. Davalı,davacının sicil amiri durumunda olup yasa ve yönetmelik gereği davacı hakkında sicil belgesi düzenlemiştir. İdare mahkemesinin iptal gerekçesi yaptığı hususlar davalının kişisel kusuru bulunduğunu kanıtlamaz. Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalar ile dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde, davalının kişisel kusurlu olarak sicil doldurduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Şu durum karşısında kanıtlanamayan davanın reddedilmesi gerekirken, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgı sonucu davalının sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. 721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan da TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur (HGK'nun 16.06.2010 gün ve 2010/4-349/318 sayılı kararı). Anılan madde uyarınca Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin, ayın hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu madde uyarınca düzenlenen sorumluluk, objektif (kusursuz) sorumluluk niteliğindedir....

            Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacılar vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı 3168 ve 3170 sayılı parseller 1999 yılında yapılan kadastro sırasında davacıların murisi adına tespit edilmiş ise de, Hazinenin açtığı kadastro tespitine itiraz davası ile davacıların murisi adına tapu kaydı oluşmadan kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile davacıların murisi adına yapılan kadastro tespitinin iptaline karar verildiği, ayrıca tazminat isteğine dayanak yapılan parsellerin kadastro tespitlerine esas alınan Ekim 1944 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının malikinin ise, davacılar veya murisleri değil “... ” olduğu gözetildiğinde, davacılar vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı taşınmazlar yönünden müvekkilleri veya müvekkillerinin murisleri adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmadığından, bunun doğal sonucu olarak davacıların tapu sicilinin tutulmasından doğan veya kaynaklanan bir zararı da sözkonusu olamayacağına göre, mahkemece yazılı biçimde davanın...

              Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

                Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, kadastro komisyonu veya kadastro mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

                  UYAP Entegrasyonu