Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte taraftan tapu sicil müdürlüğü görevlilerinin kusurlu olup olmadığının araştırılmasına ya da kusurun varlığının ispatına gerek olmadığı gibi, esasen devletin sorumluluğu için bu kusurun varlığı da şart değildir. Tapu sicil müdürlüğünün hukuka aykırı eylem ve işlemleri ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğuna göre bu zarardan devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2007-4-422 E,2007-536 K. Sayılı kararında da aynen benimsenmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı gerek zapta karşı tekeffül hükümlerine ve gerekse tapu kaydının düzenli oluşturulup tutulmamasından dolayı davacının gerçek zararından dolayısı ile dava tarihindeki rayiç değerden sorumludur. Ne var ki somut olayda mahkemece tazminat denkleştirici adalet ilkelerine göre hesaplanmış. Ancak bu husus davacı tarafından temyiz edilmemiştir....

    Maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunu, Tapu Sicil Müdürlüğünün kusursuz sorumluluğunun yanında fek müzekkerelerinin posta ile gönderilmesi gerekliliğini içeren Tapu Sicil Tüzüğünün 88. maddesine aykırı davranılmak suretiyle ayrıca kusurlu hareketinin de bulunduğunu, somut olayda müvekkilinin zararının davalı İdare tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 150.000,00 TL'nin 14.10.2010 ihale tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada idari yargının görevli olduğunu, T4nin davada taraf ehliyetinin olmadığını, davacının tazminat isteminin haksız ve yersiz olup kabulü için gereken yasal koşulların bulunmadığını savunarak, açılan davanın görev, husumet ve esas yönlerinden reddini talep etmiştir....

    , taşınmazların arazi niteliğinde olduğunun tarafların kabulünde olduğu da dikkate alınarak oluşacak sonuca göre davacıların tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve talep aşılarak karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....

      , taşınmazların arazi niteliğinde olduğunun tarafların kabulünde olduğu da dikkate alınarak oluşacak sonuca göre davacıların tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile ve talep aşılarak karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıklanarak davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı, kadastro sırasında yapılan sınırlandırma ve tespite itiraz etmeyip kadastrodan önce hak sahibi olunan tapu kaydının yüzölçümünün kadastro sırasında eksik uygulanması ve revizyon gördüğü parselin ise tespitinin kadastro mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmamasından kaynaklı tazminat talep ekmekte olup somut olayda anılan maddenin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Davalı Hazine cevap dilekçesiyle zamanaşımı def'inde bulunmuş olmasına rağmen kararın gerekçesinde bu konuda hiç bir tespit ve değerlendirme yapılmamıştır....

          Bilindiği gibi, kişisel haklar yalnızca sözleşmenin tarafına karşı ileri sürebilir. Taşınmaz üzerinde doğan kişisel haklar da aynı niteliktedir. Borçlu bu taşınmazı üçüncü kişiye geçirirse kişisel hakkın üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilme olanağı bulunmadığı, borçludan borca aykırılıktan dolayı Borçlar Kanununun 96. Maddesine göre tazminat istenebilir. Taşınmazlarda mülkiyetin geçirilmesi değil yalnızca kullandırma, yararlandırma hakkı veren adi kira ve ürün kirası sözleşmelerinden kaynaklanan kişisel haklarda da durum böyledir. İşte taşınmazlardaki kişisel hakların tapu kütüğüne şerhi, hak sahiplerine kendileri için doyurucu olmayan üstelik gerçekleşmesi borçlunun ödeme gücüne bağlı, bu nedenle de kuşkulu olan yalnız tazminat gideri istemiyle yetinmek zorunda kalmaktan kurtarmakta, bu hakların taşınmaza edinen üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesine olanak sağlamaktadır....

            Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapu kaydının hatalı tutulmasından kaynaklı tazminat (T.M.K. 1007) istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 20. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; MK'nın 1007. maddesi gereği tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 20. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 704.630,00 TL'nin... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/85 E. -2012/169 K. karar sayılı ilamının kesinleşme tarihi olan 03/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle iptal edilen tapu kaydı nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21/01/2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi 5. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 17/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi...

                    UYAP Entegrasyonu