Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşbu davada zamanaşımı süresinin başlangıcı çifte tapulamaya dayalı olarak kadastro tespiti sonucu oluşan tapunun iptali ve tescili isteğine ilişkin Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/379 Esas, 2015/119 Karar sayılı kararının kesinleşme tarihi olarak kabul edilmelidir. ( Çünkü esasen davacı adına oluşturulan bir tapu kaydı vardır.) Yerel mahkemenin zamanaşımı kararına esas aldığı zamanaşımı başlangıç tarihi hatalıdır. Davacı iş bu tazminat davasını 13.04.2017 tarihinde açmış, zamanaşımı tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği 30.06.2016 tarihinde başlayacağından zamanaşımı dolmamıştır. Bu nedenle zamanaşımına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Zararın esası yönünden yapılan incelemede; Kira kaybı zararı tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı olmayıp davalı bu zarardan sorumlu olmadığından bu yöndeki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi yerindedir....

Orman İşletme Müdürlüğü Vek.Av....Taraflar arasındaki Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde düzenlenmiş bulunan tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde düzenlenmiş bulunan tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, hüküm altına alınan tazminatın davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir....

    Ancak bunun için tapu kaydının kapsadığı alan kesin olarak belirlenmeli, dayanak tapu kaydının kapsamında kalan ve arazi kadastrosu ile parsel numarası verilen taşınmazlar varsa bu taşınmazlar tespit edilerek kadastro tespit tutanakları, var ise dayanak belgeleri, oluşan tapu kayıtları, hükmen oluşan tapu kaydı var ise dava dosyaları; dayanak tapu kaydının kapsamında olup orman kadastrosunda orman sınırında kalan taşınmaz var ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları, oluşan tapu kayıtları, hükmen oluşan tapu kaydı var ise dava dosyaları getirtilip davacıların dayandığı tapu kaydının değerini hangi tarihte yitirdiği tapu kaydı kapsamında kalan her bir parsel için ayrı ayrı ve açıkça tespit edilmelidir (Y. 5. HD'nin 2020/8856 E ve 2021/4643 K sayılı ilamı)....

    Davacı, tapu kaydı iptal edilerek mülkiyet hakkını yitirdiği taşınmaz için tazminat isteminde bulunmuş olup davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile TMK’nın 1007. maddesinin düzenlemesi dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      -----yetkilisinin -----olduğunun görüleceğini, aynı zamanda ----- ortakları arasında yer aldığını, ihyası talep olunan ------ tarafından müvekkilinin iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağını ödenmeden, bu şirketin tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye ve terkin edildiğini, 31.05.2021 tarihli ------ şirketin terkininin ilan edildiğini, ------ adlı şirket arasında organik bağ bulunduğunu ve müvekkilinin, ----- adlı firmada sigortalı olarak çalışırken aynı zamanda -----adlı firmaya karşı da işgörme edimini yerine getirdiğinden, iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağından sorumululuğun bu iki şirkete ait olduğunu, ------hakkında alınan tasfiye kararının mevcut durumda müvekkilinin alacağına kavuşmasına engel mahiyetinde olduğunu, sicilden terkin edilen şirketten müvekkilinin iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağı olduğunu, bunun da müvekkilinin korunmaya değer menfaati teşkil ettiğini, sicilden terkin edilen şirketten tazminat alacağının ihya...

        e ait 1936 tarihli tapu kaydı kapsamında yer aldığı gözetilerek, oluşan çifte (mükerrer) kayıt nedeniyle ... tarafından açılan dava ile tapu kaydının iptal edilmesi sonucu davacının zararının 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinin "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." ilkesi gereği Hazineden tahsil edilmelidir. Açıklanan nedenlerle; davacı adına olan tapusu iptal edilen 590 parsel sayılı taşınmazın 04.03.1956 tarihli tapu kaydı kapsamında kalan 8273 m²'lik bölümü yönünden açılan davada işin esasına girilerek davacının oluşan zararının tespiti ve bu miktar için davanın kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

          Ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davacı lehine konulan ipoteğin fekkine karar verildiği; alacağını tahsil edemeyen davacının, tapu kaydındaki ipoteğin de fekkedilmesi nedeniyle uğradığı zararların tazmini istemiyle iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. 1) 4721 sayılı TMK'nun 38.maddesi “kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla Devletçe tazmin edilir” hükmünü; sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi ise” tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur.” hükmünü içermektedir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, tapu sicillerinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, ... 20.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı bulunmaktadır. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı ... Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca ... 20. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli ... 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 21.04.2011 gün ve 2010/5102-2011/4493 sayılı, 1.Hukuk Dairesinin 27.06.2011 gün ve 2011/6000-7618 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle, hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 4.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine 15.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu