Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Yerel mahkemenin benimsemesine göre davanın zapta karşı tekeffülden kaynaklı tazminat istemi ile hazine yönünden tapu sicilinin tutulmasından dolayı kusursuz sorumluluk ilkelerine göre tazminat istemine ilişkin bulunmasına, davalıların tacir olmamalarına göre 6110 sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde görevli dairenin belirlenmesinde mahkemenin benimsenmesi esas alınması gerektiğinden temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Nitekim anılan Yüksek Dairece de duruşma yapıldığı görülmüştür. Ne var ki dava dosyası Yüksek 1.Yüksek 4. ve Yüksek 13.Hukuk Dairelerinin görevsizlik kararları üzerine Dairemize gelmiş olduğundan olumsuz görev uyuşmazlığı Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 15.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat (TMK m.1007)” davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla İzmir 2....

      sorumluluğu için öncelikle bir zararın bulunması ve bu zararın da tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olması gerektiği, dava konusu yer için 3. kişi adına yapılan tespite karşı davacının kadastro tespitine itiraz ettiği, bu davada yeniden inceleme yapıldığı, davacının davasının reddine karar verildiği ve kesinleştiği, kesinleşen mahkeme kararının sicile yansıtılmasının hata olarak görülemeyeceği, davacının, tespite karşı yasal hakkını kullandığı ve bu hususun Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği, dolayısıyla davacının korunabilecek bir hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....

        Mahkemece, sahtecilik davası henüz kesinleşmemekle birlikte, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan Devletin kusursuz sorumluluğunda illiyet bağını kesen bir durum olduğu gerekçesiyle davanının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; malik ...'den kalan ancak kızları olan ... ve ... tarafından tapuda adlarına intikali yaptırılmayan ...köyü 43159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ...5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/45 sayılı dosyasında sanık olan ve mahkumiyetlerine karar verilen ... ... ve ...tarafından, ...'in kimlik bilgileri kullanılarak ancak farklı fotoğraf yapıştırılan sahte nüfus kayıtları ile tapuda ... vevi'ye satıldığı; sanıklar hakkındaki dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtayda olduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 07.05.2014 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. ... ve duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

            T4 Dava : Tazminat (tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir İli, İvrindi İlçesi, Karaçepiş Köyü Çambağlar mevkiinde 193/51 parselin Mustafa Türkan adına kayıtlı olduğunu, söz konusu taşınmazın davacı müvekkilinin dedesi ile tapuda malik olarak gözüken tarafın dedesi arasında 1959 yılında yapılan haricen satım sözleşmesi ile davacı müvekkilinin ailesine geçtiğini, dava konusu taşınmazın ilk kadastro faaliyetinin 1998 yılında yapıldığını, satım sözleşmesine uygun olarak tutanak düzenlendiğini, ancak daha sonra tapu kayıtlarının ne şekilde davalının üzerine geçtiğine bir anlam veremediklerini, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devletin sorumlu olduğunu, tapu sicilinin yanlış tutulmasından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararın müvekkiline ödenmesi gerektiğini...

            -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 4721 Sayılı TMK.' nun 1007.maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

              Davacı vekili, 30/12/2014 tarihinde harcını yatırmak suretiyle tazminat miktarını 51.358.785,00.-TL’ye yükseltmiştir. Mahkemece; davacının davasının kabulü ile; 51.358.785,00.-TL’nin 26.000.000,00.-TL’sinin dava tarihi olan 05.04.2013 tarihinden itibaren, 25.358.785,00.-TL’sinin de ıslah tarihi olan 31.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (faizin başlangıç tarihi yönünden) fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır....

                tapusunun iptali nedeniyle tapu kütüğü tutulmasından kaynaklı olarak hazine aleyhine, dava değeri tespiti ancak bilirkişi marifetiyle mümkün olduğundan belirsiz alacak davası olarak tazminat davası açıldığı, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle üzerindeki müktesebatla birlikte bilirkişilerce tespit edilen bedel artırım hakkının saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL'sinin Ordu Kadastro Mahkemesi'nin 2010/15 esas sayılı dosyasının 2013/214 karar sayılı kararının kesinleştiği 29/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/204 ESAS, 2020/121 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Adana 2....

                UYAP Entegrasyonu