KARŞI OY YAZISI Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiş ve dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Dosya içindeki, bant çözüm raporunun incelenmesinden davacı YÖK Başkanının maaşına zam yapılacağı konusu işlenirken, kullanılan bazı sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu konusunda çoğunlukla aynı düşüncede olmakla birlikte programın sunum tarzı, olaya mizahi bir tarzda yaklaşılmış olması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen tazminat miktarı fazla olup, daha az bir miktara hükmedilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 19/04/2011...
Gazete Dergi Basım AŞ ve diğerleri aleyhine 12/12/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ...’in temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı ....’nin temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, 24.03.2010 ve 25.03.2010 tarihlerinde "www......com" ve "www.....net" isimli internet sitelerinde yapılan yayınlar ile yürütmediği bir soruşturma nedeniyle ismi açıklanarak asılsız haber yapıldığını, aynı haberin Dicle Haber Ajansının internet sitesinde de bir kaç kez verildiğini, oysa tayininin çıkması nedeniyle 24.02.2010 tarihinde Yüksekova'dan ayrılmış olduğunu, yapılan yayınların kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, yapılan yayınların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakında Kanun'un 4. maddesi uyarınca içerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olup, "www....com" isimli internet sitesinin imtiyaz sahibi ...'...
Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, sözkonusu yazıda kişilik haklarına saldırı oluşturacak herhangi bir ibare bulunmadığı kabul edilerek istemin tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş ve diğerleri aleyhine 25/03/2009 gününde verilen dilekçe ile yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/01/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, yayına katılanın söylediği sözler nedeniyle oturumu yöneten ile yayımlayan kuruluşunun sorumlu olmayacağı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....
Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde de kişilik haklarının saldırıya uğraması durumunda uygulanacak yaptırım belirtilmiştir. Belirtilen bu yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere kişinin özel yaşamının gizliliğine dokunulamaz. Kişinin sıfatı ve konumu ne olursa olsun rızası dışında kamuya açıklanamaz. Bunlar kişinin gizli alanını oluşturur. Bir kişinin hukuka aykırı bile olsa konuşmalarının ve görüntüsünün gizli kamera ile kayda alınması aynen telefon konuşmalarının yasadışı dinlenmesinde olduğu gibi onun kişilik haklarına ve özel yaşamına saldırı niteliği taşımaktadır. Bu kayıt ve görüntülerin televizyon yoluyla kamuoyuna yansıtılması kişilik haklarına yapılmış ikinci bir saldırı niteliğindedir. Somut olayda davacının özel muayenehanesinde gizli kamera ile çekilmiş görüntülerinin televizyonda yayınlanarak davacının kişilik haklarına saldırılmıştır....
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur. Davacı, 05.05.2009 günlü Vatan gazetesinde “Paralı danışman köşe yazarı olursa!” başlığı ile yayınlanan haberin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu, Burgaz Rakı’nın danışmanı olmadığı ve ... ailesi ile ticari ilişkisi bulunmadığı halde Münevver ... cinayetinde bu ilişkiler nedeniyle birilerinin tetikçisi veya kalemşoru gibi yazı yazmakla suçlandığını ileri sürerek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir....
KORUMA YÜKÜMÜNE AYKIRILIKNÜFUS BİLGİLERİNİN RIZA DIŞI KULLANILMASIKİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİMANEVİ TAZMİNAT İSTEMİABONELİK SÖZLEŞMESİ GEREĞİ KİMLİK BİLGİLERİNİN VERİLMESİNÜFUS HİZMETLERİ KANUNU (5490) Madde 9TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 24TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 2BORÇLAR KANUNU(MÜLGA) (818) Madde 49 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki “kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.02.2013 gün ve E:2012/947, K:2013/83 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 19.09.2013 gün ve E:2013/11865, K:2013/14563 sayılı ilamı ile; (…Dava kişilik haklarına saldırı nedeni ile tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir....
HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.3.2005 gün ve 2004/114 E. 2005/83 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 11.5.2006 gün ve 2005/6675 E. 2006/5654 K.sayılı ilamı ile, (....Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili çeşitli gazetelerde müvekkili ile ilgili ile ilgili olarak davalı tarafından söylenen sözlerin ve ortaya atılan iddiaların yer aldığını, bunların gerçek dışı olup müvekkilinin kişilik hakkına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/04/2016 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; görevsizlik dava şartı eksikliğinden reddine dair verilen 13/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava şartı eksikliğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf, 19/02/2019 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. ve devamı maddeleri uyarınca davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilecek olup; kesin hükmün sonuçlarını doğurmaktadır....