WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/11/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayandırılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Ağır Ceza Mahkemesine Duyuru" isimli yazılarıyla kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı taraf ise, yazılarında ve kitaplarında geçen ibarelerin kişilik haklarına saldırı değil; sert eleştiri, basın ve ifade özgürlüğü kapsamında yazılar olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; dava konusu kitap ve yazılarda geçen ibarelerin bazılarının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle istem kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından davalı tarafından kaleme alınan ve yukarıda isimleri belirtilen kitaplar ve yazıların ilgili bölümlerinde yer alan ibarelerin, konu ve yazıların bütünlüğü göz önünde bulundurulduğunda, düşünce açıklaması ve ağır eleştiri kapsamında olduğu ve kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olmadığı sonucuna varılmaktadır....

      Mahkemece; icra dosyalarında yapılan işlemler yönünden davalı tarafın yasal hakların kullanıldığı, davacı tarafın ise kullanılabileceği hukuki yollar varken hareketsiz kaldığı, dolayısıyla davalıların maddi tazminatla sorumlu tutulmayacakları anlaşıldığından davacının maddi tazminat davasının reddine, davalı ...'ın davacı hakkında onun tüm mallarına haciz koydurucağım şeklinde konuştuğu ve davacıya küfürler ettiği, bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı olduğu gerekçesi ile davalılardan ... yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve özellikle tanık beyanları değerlendirildiğinde; davalılardan ...'ın davacıya yönelik kişilik haklarına saldırı oluşturduğu iddia edilen sözleri söylediği ispatlanamamıştır. Şu durumda; davanın tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir....

        Davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu davranışları davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Öyleyse davacı-karşı davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan davacı-karşı davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyunadırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz....

          Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğünün sınırları aşılarak kullanıldığı ve şikayet edilenin kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılır. Dava konusu olayda, yüklenici olan davacı, davalıya teslim ettiği bağımsız bölümdeki malzemeleri almış olması nedeniyle davalı tarafından şikayet edildiğine göre, davalının şikayet hakkını ve şikayet üzerine verilen takipsizlik kararına itirazını kötü niyetle, davacıyı zarara sokmak amacıyla kullanarak davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kabul edilemez. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

            MANEVİ TAZMİNAT BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRITWİTTER HESABINDA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI "İçtihat Metni"Davacı F.. A.. vekili Avukat H.. tarafından, davalı H.. A.. aleyhine 12/06/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 07/06/2013 tarihinde twitter hesabında paylaştığı tweet ile Zaman Gazetesi hakkında haksız ve itibarını zedeleyici nitelemelerde bulunduğunu belirterek manevi tazminat talep etmiştir....

              Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” 25. maddesinde; “Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir. Davacının, maddi ve manevi tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır. Manevi tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; miras bırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....

                  Somut olayda, mahkemece yapılan değerlendirme yerinde ise de; karar içeriğinde ve gerekçenin son cümlesinde, dava açılmasının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmeyeceği yönündeki belirleme, dosya kapsamına ve davacının istemine uygun düşmemiştir. Şu halde; karar, gerekçesi itibariyle Yasa'nın yukarıda açıklanan hükümlerine uygun düşmemiş ve bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir. 14. Bunlar; kişilik değerlerinin zedelenmesi [Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 24], isme saldırı (TMK m. 26), nişan bozulması (TMK m. 121), evlenmenin butlanı (TMK m. 158/2), boşanma (TMK m. 174/2) bedensel zarar ve ölüme neden olma [818 sayılı Borçlar Kanunu (BK) m. 47, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 56] durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesi (818 sayılı BK m. 49, 6098 sayılı TBK m. 58) olarak sıralanabilir. 15. Belirtmek gerekir ki TMK’nın 24. maddesi ile 818 sayılı BK’nın 49. maddesi diğer yasal düzenlemelere nazaran daha kapsamlıdır. 16....

                      UYAP Entegrasyonu