in diğer temyiz itirazına gelince: Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ....Türk televizyonunda ".... Bölge" programında, davalılardan ...'in kendisine hakarette bulunduğunu, daha sonra .... Gazetesinde bu konuda bir yazı kaleme aldığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, insanların eleştirilmesinin olağan karşılanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; tarafların katıldığı televizyon programında davacının görüşlerini açıklaması üzerine, davalılardan ...'in açıkça davacıyı hedef alır şekilde konuştuğu, sözleri ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki kavganın çıkmasında davacının da kusurlu olduğu ve davalının kişilik haklarına saldırı niteliğinde sözler sarfettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 58. maddesi uyarınca kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir....
Anayasanın 28. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırı Medeni Yasanın 24 ve Türk Borçlar Yasasının 58. maddelerinde anlamını bulan kişilik haklarının korunmasına ilişkin düzenlemelerdir. Türk Borçlar Yasasının 58. maddesi gereğince, kişilik hakkı hukuka aykırı bir biçimde saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para isteyebilir. Anılan maddeye göre manevi tazminatistenilebilmesi için; yayımlanan olay açıklaması ya da eleştirinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması, bu saldırının manevi bir zarar doğurması, kişilik haklarına saldırı ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulabilmesi ve yayında hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması gerekir. Hukuka uygunluk nedenleri veya hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedenler; gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve toplumsal ilgi, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılıktır....
Okuyucunun ilgisini artırmak amacıyla, habercilik tekniğine uygun olarak, özle biçim arasındaki denge korunarak kullanılan çarpıcı başlık kişilik haklarına saldırı oluşturmaz. Dava konusu haberde kullanılan başlık haberin içeriği ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde; özle biçim arasındaki dengenin korunduğu, yargılamanın dayanağı olan belgelere dayanılarak yayımlanan haberin görünür gerçekliğe uygun olduğu, hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşmediği ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmaktadır. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalı tarafın manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Bu eylemler, davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde olup, manevi tazminatı gerektirir. Davalı boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğuna göre, davacı yararına uygun miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, “dava dilekçesinde davacının kişilik haklarına yönelik davalı kocadan kaynaklanan saldırı teşkil eden eylem ve davranışlar konusunda somut olaylar ortaya konulmadığından” bahisle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının ziynet eşyalarına ilişkin olarak açtığı alacak davası reddedildiği halde davalı erkek yararına yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmadığı gibi bu dava dolayısıyla yapılan 80 TL. lik bilirkişi masrafının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
A.Ş ve diğeri aleyhine 07/04/2004 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince, Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....
Gazete Dergi Basım AŞ ve diğerleri aleyhine 12/12/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ...’in temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı ....’nin temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, 24.03.2010 ve 25.03.2010 tarihlerinde "www......com" ve "www.....net" isimli internet sitelerinde yapılan yayınlar ile yürütmediği bir soruşturma nedeniyle ismi açıklanarak asılsız haber yapıldığını, aynı haberin Dicle Haber Ajansının internet sitesinde de bir kaç kez verildiğini, oysa tayininin çıkması nedeniyle 24.02.2010 tarihinde Yüksekova'dan ayrılmış olduğunu, yapılan yayınların kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, yapılan yayınların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakında Kanun'un 4. maddesi uyarınca içerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olup, "www....com" isimli internet sitesinin imtiyaz sahibi ...'...
Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, sözkonusu yazıda kişilik haklarına saldırı oluşturacak herhangi bir ibare bulunmadığı kabul edilerek istemin tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davalının eyleminin davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, davacının hem aldatılma, hem de hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının, davadışı davacının eşine gönderdiği mesajlarda, hakaret içerikli, davacıyı aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadeler bulunmakta olup bu mesajların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilmelidir. Hal böyle iken; mahkemece, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin bu yönden de tümden reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....