Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gazetesinde yazı işleri müdürü olan davalı ... tarafından kaleme alınan 08/03/2009 tarihinde internet sitesinde ve 09/03/2009 tarihinde gazetede yayınlanan "eğitilmeye muhtaç eğitimci" başlıklı yazının müvekkilinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalılar vekili, haberde kamu yararının bulunduğu, davacının kurumdaki bir bayan öğretmene karşı meslektaşları önünde hakaret ve rencide edici davranışları dolayısıyla eleştirisel bir dil kullanıldığını, cümlenin özellikle seçildiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkemece, yazıda kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Gazete Dergi Basım AŞ ve diğerleri aleyhine 12/12/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ...’in temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacı ....’nin temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat ve kararın yayınlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....

      A.Ş ve diğeri aleyhine 07/04/2004 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince, Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

        Mahkemece, davalının eyleminin davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, davacının hem aldatılma, hem de hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının, davadışı davacının eşine gönderdiği mesajlarda, hakaret içerikli, davacıyı aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadeler bulunmakta olup bu mesajların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilmelidir. Hal böyle iken; mahkemece, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin bu yönden de tümden reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, sözkonusu yazıda kişilik haklarına saldırı oluşturacak herhangi bir ibare bulunmadığı kabul edilerek istemin tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı, 24.03.2010 ve 25.03.2010 tarihlerinde "www......com" ve "www.....net" isimli internet sitelerinde yapılan yayınlar ile yürütmediği bir soruşturma nedeniyle ismi açıklanarak asılsız haber yapıldığını, aynı haberin Dicle Haber Ajansının internet sitesinde de bir kaç kez verildiğini, oysa tayininin çıkması nedeniyle 24.02.2010 tarihinde Yüksekova'dan ayrılmış olduğunu, yapılan yayınların kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, yapılan yayınların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakında Kanun'un 4. maddesi uyarınca içerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olup, "www....com" isimli internet sitesinin imtiyaz sahibi ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/01/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

                in diğer temyiz itirazına gelince: Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ....Türk televizyonunda ".... Bölge" programında, davalılardan ...'in kendisine hakarette bulunduğunu, daha sonra .... Gazetesinde bu konuda bir yazı kaleme aldığını belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, insanların eleştirilmesinin olağan karşılanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; tarafların katıldığı televizyon programında davacının görüşlerini açıklaması üzerine, davalılardan ...'in açıkça davacıyı hedef alır şekilde konuştuğu, sözleri ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                  Davacı, TBMM 23. dönem milletvekili olduğunu, Milliyet Gazetesinin 06/12/2012 tarihli sayısında dokunulmazlıkları kaldırılacak milletvekilleri ile ilgili haber yapılırken kendisi hakkında yasadışı PKK terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan dokunulmazlık dosyası bulunduğunun belirtildiğini oysa kendisi hakkındaki dokunulmazlık dosyasının 298 sayılı kanunla ilgili olduğunu, gerçeğe aykırı haber nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, haberin TBMM kayıtlarına dayanarak yapıldığını, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu yayının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

                    Okuyucunun ilgisini artırmak amacıyla, habercilik tekniğine uygun olarak, özle biçim arasındaki denge korunarak kullanılan çarpıcı başlık kişilik haklarına saldırı oluşturmaz. Dava konusu haberde kullanılan başlık haberin içeriği ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde; özle biçim arasındaki dengenin korunduğu, yargılamanın dayanağı olan belgelere dayanılarak yayımlanan haberin görünür gerçekliğe uygun olduğu, hukuka aykırılık unsurunun gerçekleşmediği ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmaktadır. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalı tarafın manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu