Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a gönderdiği yazıyı kendisine de gönderdiğini, davalının bu yazılarla kendisine iftiralar attığını, hakaret ettiğini, bu sözlerin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının bir makam sahibi olduğunu, taleplerinin tümünü makamdan istediğini, isteklerinin kişisel olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece, sözlerin içerik olarak davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu yazıların içeriğinde kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadeler, eleştiri niteliğinde olup davalının değer yargısını içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır. Yazıların bütünü değerlendirildiğinde kullanılan sözler, kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez....

    aleyhine 04/07/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/05/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından etmyiz edilmiştir. Davalılar vekili sıfatıyla Avukat ... tarafından kararın temyiz edildiği, temyiz eden avukata temyiz eden davalılar adına verilmiş usulüne uygun vekaletnamesinin ise dava dosyası arasında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, davalılar tarafından Avukat ...'e verilen vekaletnamenin dosyasına eklenmesi gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 03/12/2009 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine ve davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... tarafından davacı-karşı davalı ... aleyhine 25/12/2009 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        O'nun ayrıcalığı rüşvet toplama merkezinin başkanı olmasıdır." şeklindeki sözlerin eleştiri niteliğinde olmayıp doğrudan olgu isnadı içerdiği, bu haliyle davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, bu nedenle uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 23/10/2017...

          Alb. ...’ nun görüp Başaran’ı ve bölük komutanı olan davacıyı odasına çağırıp "Bu asker nasıl bu kadar cesaretli bu kadar rahat olabiliyor,sen bu adamdan para mı alıyorsun yüzbaşım" diyerek kendisine suç isnadında bulunduğunu, kişilik haklarına yapılan bu onur kırıcı saldırı nedeniyle zarara uğradığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının yargılamaya konu sözleri ile davacının yanında astı olduğu halde onun onurunu rencide ederek, amirlik nüfuzunu kırdığını, astının yanında onu küçük düşürdüğü, bu suretle davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan bu eylemi nedeniyle manevi zararın oluştuğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının kendisine karşı davalı tarafından söylediği ileri sürülen sözler; askerlik hizmetinin bir disipline bağlı olduğunu belirten ve davacının disiplini sağlayamamasını eleştirir nitelikte söylenmiş ifadelerdir....

            Davacının somut olaydaki manevi tazminatın isteminin dayanağı 4721 Sayılı TMK.nun 24 ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddeleridir. 4721 sayılı TMK.nun 24. maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Yine BK.nun 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kişi uğradığı manevi zarara karşılık, manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebileceği'' düzenlemesi bulunmaktadır. Manevi tazminat davası, kişilik hakkına saldırı teşkil eden bir olay veya bir acı, üzüntü sonucunu doğuran bir olay sonucu ortaya çıkabilir....

            Manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişilik haklarına hukuka aykırı saldırının varlığı da gereklidir. Somut olayda yayın konusu yapılan haberin dayanağı olan davalı ...' in .. ilişkiniz mi oldu o dönem? sorusuna " .. " şeklindeki sözlerinin, haberde -günlük, .. ile zaten şey olmaz şeklinde aktarılması kişilik değerlerine saldırı mahiyetinde olmadığından davanın bütünüyle reddi gerektiği düşüncesiyle, kısmen kabul kararının onanmasına yönelik çoğunluk görüşüne katılmıyorum.04/04/2016...

              Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir. Dosya kapsamından açılan babalık davasının sonuçlanmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça, davalının babalığı benimsemediği ve baba olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesi nedeniyle tazminat talep edildiği anlaşıldığına göre, babalık davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                Yukarıda açıklanan biçimde verilen haberle, olayla ilgisi bulunmayan davacıların, çete üyesi, vurguncu olarak gösterilmiş olmaları, onların kişilik hakkına saldırı oluşturur. Gerçekliği kanıtlanamadığından hukuka aykırı olduğu anlaşılan bu yayın nedeniyle davacıların kişilik hakları zarar görmüştür. Kural olarak bir kimsenin fotoğrafının izinsiz yayınlanması da hukuka aykırı olup kişilik haklarına saldırı oluşturur.Bu nedenle davacıların, fotoğraflarının altına ayrıca isimlerinin yazılmamış olmasının sonuca etkisi yoktur. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacılar yararına olaya uygun düşecek bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ne var ki mahkemece belirlenen bu kusur tek başına davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Bunun dışında, davalıdan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir olay da mahkemece belirlenmemiştir. O halde, davacının manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.09.2016 (Salı)...

                    UYAP Entegrasyonu