Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar, yerel olarak yayımlanan Yön isimli gazetenin Ağustos 2011 sayısında .... 3-5 Ağustos 2011 tarihinli toplantılarıyla ilgili olarak verilen haberde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu haberin davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu haber incelendiğinde;....yaptığı konuşmanın, davacılardan ...'nun daha önce yapmış olduğu bir seçim konuşmasına benzetildiği anlaşılmaktadır. Haberde, davacılardan ...'na yönelik bir ifade yer almamaktadır. Şu durumda ...'nun kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilecek bir durum söz konusu değildir. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacılardan ... yönünden istemin tümden reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    AŞ ve ... aleyhine 10/11/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, ...'nin 07/11/2015 tarihli sayısında yayınlanan "..." başlıklı yazılarında sarfedilen sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek, uğranılan zararın davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur....

      Davalı, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya karşı ağır suç teşkil eden bir eylemde bulunmak sureti ile manevi üzüntüye uğramasına neden olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

        Mahkemece; davalının eyleminin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu olayda; tarafların aynı sitede oturdukları, davalının, davacının yargılandığı ceza davasında dosyaya sunulan bilirkişi raporundan bir örneği, site girişine asmasını kişilik haklarına saldırı olarak görmüş ise de, davacının da belirttiği gibi bilirkişi raporu kesin delil niteliğinde olmadığı gibi anılan raporun paylaşılması kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Mahkemece bu husus gözetilerek manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminattan sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Davacı, davalı tarafından çeşitli gazete ve televizyonlara gönderilen basın açıklamasında kendisi hakkında kullanılan ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu iddia ederek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı olarak davacının yazılarında yer alan haksız eleştirilerine cevap verdiğini, kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının açıklamasının davacının kişilik haklarına saldırı içerdiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ..... aleyhine 12/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, .... Gazetesinin 05/04/2011 tarihli sayısında “İşadamlarında “yandaş işadamı” rahatsızlığı” başlıklı haber ve içeriğinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek manevi zararının tazminini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Maddi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ile davalılardan Rahşan 03.06.2003 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır. Davacının manevi tazminat isteği, davalılardan kaynaklanan ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan eylemlerden (TMK md. 25, Borçlar Kanunu md. 49), maddi tazminat isteği ise soybağı reddedilip kesinleşen çocuk için yaptığı giderler nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddelerinden kaynaklanan bir dava bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın esasını teşkil eden kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat yönünden temyiz incelemesi yapma görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 18/09/2017 gün ve 2015/12227 - 2017/4724 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, Dairemizin 18/09/2017 gün ve 2015/12227 esas, 2017/4724 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiştir. Davacı, davalının yerel gazete olan .........

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2022 NUMARASI : 2020/367 ESAS, 2022/382 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Kişilik Haklarına Saldırı Nedenli) KARAR : Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.06.2022 tarih ve 2020/367 Esas, 2022/382 Karar sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının Kadirli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/283 E. - 2020/21 K....

                  Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... ve diğeri aleyhine 17/10/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacılar vekili tarafından ... ve ... adına ikame edilmiş, yargılama devam ederken davacılardan ... yönünden tefrik kararı verilerek bu davacı yönünden dosyanın ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş, fakat mahkemece, karar başlığında ...'a da davacı olarak yer verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu