Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların diğer yetki kurallarına (m. 6, 8, 10 vb hükümlerine) göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava, sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10). Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı veya ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. md.17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak, dikkat edilmesi gereken husus 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır....

    Mahkemece, 3830 TL tazminatın davalıdan tahsiline, davacının fazla ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-HUMK.nun 8.maddesinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş ve bu hususta dava konusu olan şeyin değerine bakılmayacağı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasında kira sözleşmenin varlığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kabulünde olan kira sözleşmesinin feshine ve bu sözleşmeden kaynaklanan tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini istemiş olup, bu durumda davayı sulh hukuk mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece, 2009/9218-2010/2226 değinilen bu yön gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

      HUMK'nın 1711 sayılı Kanun'la değiştirilen 8/II-1.maddesi "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davalarına, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına ve bunlara karşılık olarak açılan davalara" bakmaya Sulh Mahkemelerini görevli kılarken, 6570sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un uygulama alanı içinde kalan kiralananları amaçladığında kuşku bulunmamaktadır. Gerçekten de,6570 sayılı Yasa'nın 1.maddesinde bu Kanunun uygulanması için kiralanan yerin musakkaf (çatılı) bir taşınmaz olması gerekmektedir. Gayrimusakkaf taşınmaz mallar ise, Borçlar Kanunu'nun hükümlerine tabidir. Açıklanan niteliği ve dayanağı itibariyle bu dava ve talep HUMK'nın 8/2 maddesi kapsamına girmemektedir. Dava değeri gözetilerek görevin belirlenmesi kaçınılmazdır....

        Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Davacı, dava dilekçesinde dava değerini 15.000 TL olarak göstermiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....

          Dosya kapsamından, taraflar arasında 12.02.2002-20.11.2004 tarihleri arasında geçerli tarla kira sözleşmesi düzenlendiği, 147.265.100.000.-TL. kira bedeli için icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı sonucu davacı ... Müdürlüğünce yalnızca 19.08.2003 günlü dilekçe ile icra takibine yapılan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-I. maddesine göre, kira sözleşmesine dayanan ve her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; akdin feshi ya da tahliye istenmediği, yalnızca kira alacağı için icra takibine itirazın iptali istendiğine göre, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi dava değeri ve dava tarihi esas alındığında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....

            Dosya kapsamından, taraflar arasında 12.02.2002-20.11.2004 tarihleri arasında geçerli tarla kira sözleşmesi düzenlendiği, 195.642.200.000.-TL. kira bedeli için icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı sonucu davacı ... Genel Müdürlüğünce yalnızca 19.08.2003 günlü dilekçe ile icra takibine yapılan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-I. maddesine göre, kira sözleşmesine dayanan ve her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; akdin feshi ya da tahliye istenmediği, yalnızca kira alacağı için icra takibine itirazın iptali istendiğine göre, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi dava değeri ve dava tarihi esas alındığında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....

              Dosya kapsamından, taraflar arasında 12.02.2002-20.11.2004 tarihleri arasında geçerli tarla kira sözleşmesi düzenlendiği, 144.411.000.000.-TL. kira bedeli için icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı sonucu davacı ... Müdürlüğünce yalnızca 01.10.2004 günlü dilekçe ile icra takibine yapılan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-I. maddesine göre, kira sözleşmesine dayanan ve her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; akdin feshi ya da tahliye istenmediği, yalnızca kira alacağı için icra takibine itirazın iptali istendiğine göre, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesi dava değeri ve dava tarihi esas alındığında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2....

                Davacı sigorta şirketi olup, davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı ... ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü:“Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürlür.” şeklindedir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu alacağın kira ilişkisi nedeniyle yapılmış bir masraf olduğu, kira ilişkisinden doğan alacak davalarının sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak davası olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava tarihinde geçerli olan 1086 Sayılı HUMK.'nin görev hususunu düzenleyen 8. maddesinin II/1 bendinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir....

                    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava, işyeri paket sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelin rücuen itirazın iptali şeklinde istemine ilişkindir Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı ........... ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu