Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Davacı, dava dilekçesinde dava değerini 8.000 TL olarak göstermiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/38 Esas KARAR NO : 2023/337 DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) DAVA TARİHİ : 17/01/2023 KARAR TARİHİ : 22/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile sigortalısının iş yerinde elektrik dalgalanmalarından kaynaklı makine arızası yaşandığını, ilgili makine bedelinin sigortalıya ödendiğini, arızanın davalının kusurundan ileri geldiğini, öne sürmüş ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının sigortalısının ... sahip bir abone olduğunu, zararın meydana geldiği yerin kendi denetim ve bakımında olduğunu müvekkilinin verdiği hizmette bir kusuru olmadığını öne sürmüş davanın reddini talep etmiştir. Arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği görülmüştür....
Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dava kira sözleşmesine dayanılarak kiracılık sıfatının tespiti ve muarazanın giderilmesi istemlerini kapsamaktadır. HUMK.nun Sulh Mahkemelerinin görevini belirleyen 8. maddesinin II. Fıkrası 1.nci bendi uyarınca, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış, kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları görmekle görevlidir. Mahkemenin yasanın bu açık hükmüne rağmen taraf vekillerinin beyanlarına dayanılarak bakmakla görevli olduğu davada görevsizlik kararı vermesi açıklanan nedenle doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira alacağından kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı aleyhine 16.176.00.- YTL. asıl alacak ve 3.152.00.- YTL. işlemiş faiz olmak üzere kira alacağı için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, davanın 06.09.2006 tarihinde menfi tesbit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-1. maddesinde "Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları" Sulh Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında olup, somut olayda davanın yalnızca menfi tesbit istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, görevin değerine göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesine göre görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....
Dosya kapsamından, kira sözleşmesinden kaynaklanan 3.000.000.000.-TL alacak için icra takibi yapıldığı, davacının sadece icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II.-1. maddesine göre kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi, yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış, kira alacağı ve tazminat davalarının sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu açık yasa hükmü olup, somut olayda tahliye ya da aktin feshi talebi bulunmadığı anlaşılmakla, H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesine göre dava tarihi esas alındığında, 400.000.000.-TL görev sınırını geçen uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Düzce 2. Asliye Hukuk Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/11/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, 3830 TL tazminatın davalıdan tahsiline, davacının fazla ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-HUMK.nun 8.maddesinde, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş ve bu hususta dava konusu olan şeyin değerine bakılmayacağı hükme bağlanmıştır. Taraflar arasında kira sözleşmenin varlığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kabulünde olan kira sözleşmesinin feshine ve bu sözleşmeden kaynaklanan tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini istemiş olup, bu durumda davayı sulh hukuk mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece, 2009/9218-2010/2226 değinilen bu yön gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklindedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi başlıklı 4/1-a hükmü uyarınca, sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasındaki uyuşmazlık, sigorta poliçesinden kaynaklanmayıp, aralarındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır....
Davacı sigorta şirketi olup, davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı ... ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü:“Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürlür.” şeklindedir....
Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların diğer yetki kurallarına (m. 6, 8, 10 vb hükümlerine) göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava, sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10). Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı veya ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. md.17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak, dikkat edilmesi gereken husus 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır....
Bendine göre, “dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, H.U.M.K.’nun 8.maddesi II. Bendi gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Sadece kira alacağı ve tazminat istemi halinde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Davacı, dava dilekçesinde dava değerini 15.000 TL olarak göstermiştir. Bu davalara bakma görevi genel hükümler çerçevesinde dava değerine göre Asliye Mahkemeleridir....