Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira bedeli alacağı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ... Otel ve eklentileri için 25 yıllık kira sözleşmesi düzenlendiği, davanın ödenmeyen 166.000.00.- YTL. kira ve 15143.00- YTL. yakıt bedeline ilişkin olduğu, tahliye istemi bulunmadığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/I. maddesine göre "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi, yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları" Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamındadır. Somut olayda; tahliye talebi bulunmadığına göre H.Y.U.Y.'nın 8/I. maddesindeki değer gözönünde bulundurulduğunda davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ...1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira hukukuna ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 10/12/2003 günlü dilekçesinde 100.000.000.- TL. değer gösterip kira sözleşmesinin feshi ve davalının tahliyesini talep etmektedir. Dosya kapsamında taraflar arasında 15/07/1989 tarihinden geçerli 15 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II. maddesinde kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Somut olayda kiraz sözleşmesi mevcut olduğuna göre davanın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk mahkesinde görülmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira hukukuna ilişkin davada Çorum 2. Sulh Hukuk ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 26/09/2003 günlü dilekçesinde kiracılık sıfatının tanınması ve sataşmanın önlenmesini talep etmektedir. Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenmiş kira sözleşmesi bulunmadığı, davanın 1.600.000.000.- TL. değer gösterilip Asliye Hukuk mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-1. maddesine göre kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamındadır....
dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti)....
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortacısının kendi sigortalısına karşı açtığı rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nın 95.maddesine göre "Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir." şeklinde düzenleme getirilmiştir. Somut olayda, davacı ZMMS sigorta şirketi, çift taraflı kazada hasar gören karşı araç için ödediği meblağı, dava dışı araç sürücüsünün alkollü olduğu iddiasıyla, sigortalı araç malikinden rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ZMMS sigorta şirketi ile davalı sigortalı arasında sigorta akti mevcut olup, sözleşmesinin tarafı davalı maliktir....
Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; mahkemenin nitelendirmesine göre garanti sözleşmesine dayanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, 1163 sayı Kooperatifler Kanunu'nu ilgilendiren bir hususun bulunmaması nedeni ile hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kira sözleşmesine dayanan zilyetlik nedeniyle elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kira sözleşmesine dayanan zilyetlik nedeniyle elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların diğer yetki kurallarına (m. 6, 8, 10 vb hükümlerine) göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10). Bundan başka, taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı ve ayrı bir yetki sözleşmesi (bkz. m. 17) ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu kararlaştırabilirler. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, 6100 sayılı Kanun ile getirilen bu yeni düzenlemede yetki sözleşmesinin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek olmasıdır....
HUMK.nun 8/2 maddesinde; yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye , aktin feshi yahut tespit (kira tespiti) davalarına, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara dava konusu şeylerin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir. Açıklanan niteliği ve dayanağı itibariyle bu dava ve talep anılan madde ve fıkra kapsamına girmemektedir. Bu durumda mahkemece dava konusu sözleşmedeki yıllık kira bedelinin 10.145 TL tutarı dikkate alınarak davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Şti. ile aralarında 01/12/2010 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, hasarın oluşumunda davalı şirketin hiçbir kusuru olmadığını, dava dışı şirketle imzalanan kira sözleşmesine göre kiralanan mecuru pek çok riske karşı korunması amacıyla sigorta poliçesi yapma ve bu poliçelerde davalı şirketi lehdar gösterme yükümlülüğü bulunduğunu, ödenen tazminatın lehdar olan davalı şirkete rücu edilemeyeceğini ve bu davada da ... mevzuatı genel şartları gereğince sigortacının sigortalının yerine geçmesinden kaynaklanan hakları talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....