Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükümlerine göre işlem yapılacağı...." hususunda bildirimde bulunulduğu, 07.09.2018 tarih ve 2606170 sayılı yazı ile " birleşen dosya davacısı T3' ye "19.10.1988 tarih 13999 yevmiyeli satış işleminden Ergün Kara' ya satılan 688/6720 hissenin, sehven 688/2240 hisse olarak tescil edildiği, bu hissenin 30.12.1992 tarih ve 6321 yevmiyeden gelen T3' ye tekabül ettiğinin tespit edildiği, düzeltim için 30 gün içinde mavafakat verilmesi, aksi halde Tapu Sicil Tüzüğünün 74.maddesi ve 659 sayılı KHK. Hükümlerine göre işlem yapılacağı" hususunda bildirimde bulunulduğu, ancak tapuda henüz herhangi bir düzeltmenin yapılmadığı, davacı T1 tarafından asıl davada tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı tazminat talebiyle, birleşen davada ise diğer davacı ile birlikte hatalı payın düzeltilmesi ve tazminat talebi ile davanın açıldığı, mahkemece davaların birleştirildiği anlaşılmaktadır....

Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, davalının tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, tapu sicillerinin tutulmasının kamu düzeni ile ilgili olması ve Devletin, tapu sicillerinin tutulmasından kusursuz sorumlu olduğu gözetilerek ve davalının tapu taydının iptalinden dolayı ancak, tazminat talebinde bulunabileceğinden usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.80.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, İlgili ... sicil müdürlüğünden dava konusu ipoteğe ilişkin tüm bilgi ve belgeler temin edilmeli, ipotek lehtarlarının kimliklerinin tespitine yönelik araştırma yapılmalı, ipotek lehtarlarının tespiti halinde usulüne uygun olarak davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Tüm araştırmalara rağmen, ipotek alacaklılarının elverişli kimlik ve adres bilgilerine ulaşılamaması halinde; ... sicil müdürlüklerinin Türk Medeni Kanunun 997 ve devamı maddeler gereğince ... sicilinin tutulmasından ve bu sicillerin yasaya uygun oluşmasında görevli ve sorumlu oldukları gözetilerek hak sahiplerinin belirlenmemesi halinde ... sicilini tutmakla görevli ve sorumlu ... sicil müdürlüğüne davanın yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık hali bulunmadığından mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi doğru görüşmemiş hükmü bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir....

      Anayasanın 129/5. maddesindeki düzenlemede belirtilen kusur, hizmet kusuru ile örtüşmekte olup, kamu görevlilerinin kişisel kusur oluşturan eylemleri anılan madde kapsamında değildir. Dava dilekçesinde davalının kişisel kusuru ileri sürüldüğüne göre, sicilin doldurulması sırasında davalının şahsi veya keyfi nedenlerle hareket ettiğinin kanıtlanması gerekir. Davalı,davacının sicil amiri durumunda olup yasa ve yönetmelik gereği davacı hakkında sicil belgesi düzenlemiştir. İdare mahkemesinin iptal gerekçesi yaptığı hususlar davalının kişisel kusuru bulunduğunu kanıtlamaz. Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalar ile dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde, davalının kişisel kusurlu olarak sicil doldurduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Şu durum karşısında kanıtlanamayan davanın reddedilmesi gerekirken, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgı sonucu davalının sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir....

        Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

          Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacılar vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı 3168 ve 3170 sayılı parseller 1999 yılında yapılan kadastro sırasında davacıların murisi adına tespit edilmiş ise de, Hazinenin açtığı kadastro tespitine itiraz davası ile davacıların murisi adına tapu kaydı oluşmadan kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile davacıların murisi adına yapılan kadastro tespitinin iptaline karar verildiği, ayrıca tazminat isteğine dayanak yapılan parsellerin kadastro tespitlerine esas alınan Ekim 1944 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydının malikinin ise, davacılar veya murisleri değil “... ” olduğu gözetildiğinde, davacılar vekilinin tazminat isteğine dayanak yaptığı taşınmazlar yönünden müvekkilleri veya müvekkillerinin murisleri adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmadığından, bunun doğal sonucu olarak davacıların tapu sicilinin tutulmasından doğan veya kaynaklanan bir zararı da sözkonusu olamayacağına göre, mahkemece yazılı biçimde davanın...

            Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, kadastro komisyonu veya kadastro mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez. Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca açılan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. Maddesi uyarınca açılan tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı devletin sorumluluğuna ilişkin davaların, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği amir hüküm olarak düzenlenmiştir. Bu maddede düzenlenen kesin yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olduğundan, istek olmasa bile re'sen gözetilmesi gerekir. Görev ve kamu düzenine ilişkin bulunan kesin yetki kuralları, dava şartlarının bulunup bulunmadığının görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden, eldeki davanın tapu sicilinin bulunduğu ... İli, ... İlçesi’nin bağlı olduğu ... mahkemelerinde görülmesi gerektiği gözetilerek, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2021 NUMARASI : 2019/555 ESAS DAVA KONUSU : Tapu Sicilinin Tutulmasından Kaynaklanan Tazminat (TMK.1007. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili adanı tescil edilen taşınmazların daha sonradan mahkeme kararı ile elinden alındığını ileri sürerek tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olarak TMK.nın 1007. Maddesi kapsamında tazminat talebinde bulunmuştur. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu Sicilinin Tutulmasından Kaynaklanan Tazminat (TMK.1007. madde) istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu