Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeni ile 28.12.2023 tarihinde terkin olunan Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu ... Ltd. Şti'nin 02/07/2019 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklı kiraya veren mal sahiplerine karşı güvence bedeli alacağı, depozito alacağı, imar affı bedel alacağı, tazminat alacakları ve bu sözleşmeden kaynaklı diğer alacaklarının tahsil edilebilmesi amacıyla açılacak olan davalar ve icra takiplerine ilişkin ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile ticaret siciline yeniden tescili sureti ile ihyasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilanına, Tasfiye memuru olarak önceki tasfiye memuru ... T.C. Kimlik numaralı ...'...
tapusunun iptali nedeniyle tapu kütüğü tutulmasından kaynaklı olarak hazine aleyhine, dava değeri tespiti ancak bilirkişi marifetiyle mümkün olduğundan belirsiz alacak davası olarak tazminat davası açıldığı, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali nedeniyle üzerindeki müktesebatla birlikte bilirkişilerce tespit edilen bedel artırım hakkının saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL'sinin Ordu Kadastro Mahkemesi'nin 2010/15 esas sayılı dosyasının 2013/214 karar sayılı kararının kesinleştiği 29/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İşbu davada zamanaşımı süresinin başlangıcı çifte tapulamaya dayalı olarak kadastro tespiti sonucu oluşan tapunun iptali ve tescili isteğine ilişkin Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/379 Esas, 2015/119 Karar sayılı kararının kesinleşme tarihi olarak kabul edilmelidir. ( Çünkü esasen davacı adına oluşturulan bir tapu kaydı vardır.) Yerel mahkemenin zamanaşımı kararına esas aldığı zamanaşımı başlangıç tarihi hatalıdır. Davacı iş bu tazminat davasını 13.04.2017 tarihinde açmış, zamanaşımı tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği 30.06.2016 tarihinde başlayacağından zamanaşımı dolmamıştır. Bu nedenle zamanaşımına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Zararın esası yönünden yapılan incelemede; Kira kaybı zararı tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklı olmayıp davalı bu zarardan sorumlu olmadığından bu yöndeki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi yerindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/204 ESAS, 2020/121 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Adana 2....
-KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 4721 Sayılı TMK.' nun 1007.maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 20.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........
Davacı, tapu kaydı iptal edilerek mülkiyet hakkını yitirdiği taşınmaz için tazminat isteminde bulunmuş olup davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile TMK’nın 1007. maddesinin düzenlemesi dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak bunun için tapu kaydının kapsadığı alan kesin olarak belirlenmeli, dayanak tapu kaydının kapsamında kalan ve arazi kadastrosu ile parsel numarası verilen taşınmazlar varsa bu taşınmazlar tespit edilerek kadastro tespit tutanakları, var ise dayanak belgeleri, oluşan tapu kayıtları, hükmen oluşan tapu kaydı var ise dava dosyaları; dayanak tapu kaydının kapsamında olup orman kadastrosunda orman sınırında kalan taşınmaz var ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları, oluşan tapu kayıtları, hükmen oluşan tapu kaydı var ise dava dosyaları getirtilip davacıların dayandığı tapu kaydının değerini hangi tarihte yitirdiği tapu kaydı kapsamında kalan her bir parsel için ayrı ayrı ve açıkça tespit edilmelidir (Y. 5. HD'nin 2020/8856 E ve 2021/4643 K sayılı ilamı)....
-----yetkilisinin -----olduğunun görüleceğini, aynı zamanda ----- ortakları arasında yer aldığını, ihyası talep olunan ------ tarafından müvekkilinin iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağını ödenmeden, bu şirketin tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye ve terkin edildiğini, 31.05.2021 tarihli ------ şirketin terkininin ilan edildiğini, ------ adlı şirket arasında organik bağ bulunduğunu ve müvekkilinin, ----- adlı firmada sigortalı olarak çalışırken aynı zamanda -----adlı firmaya karşı da işgörme edimini yerine getirdiğinden, iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağından sorumululuğun bu iki şirkete ait olduğunu, ------hakkında alınan tasfiye kararının mevcut durumda müvekkilinin alacağına kavuşmasına engel mahiyetinde olduğunu, sicilden terkin edilen şirketten müvekkilinin iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağı olduğunu, bunun da müvekkilinin korunmaya değer menfaati teşkil ettiğini, sicilden terkin edilen şirketten tazminat alacağının ihya...
e ait 1936 tarihli tapu kaydı kapsamında yer aldığı gözetilerek, oluşan çifte (mükerrer) kayıt nedeniyle ... tarafından açılan dava ile tapu kaydının iptal edilmesi sonucu davacının zararının 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinin "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." ilkesi gereği Hazineden tahsil edilmelidir. Açıklanan nedenlerle; davacı adına olan tapusu iptal edilen 590 parsel sayılı taşınmazın 04.03.1956 tarihli tapu kaydı kapsamında kalan 8273 m²'lik bölümü yönünden açılan davada işin esasına girilerek davacının oluşan zararının tespiti ve bu miktar için davanın kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Orman İşletme Müdürlüğü Vek.Av....Taraflar arasındaki Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde düzenlenmiş bulunan tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idareler vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde düzenlenmiş bulunan tapu sicilinin tutulmasından dolayı devletin sorumluluğuna dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, hüküm altına alınan tazminatın davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir....